Sabah hemen kahvaltı yapıp evden çıktık. Bana çok uzun sürmüş gibi gelen yolun ardından evime vardık. Kiremit rengi tam bir İngiliz evi olan bu ev ailemle daha ben dört yaşımdayken yeni yapılmışken taşındığımız evdi, taş yolu, çiçekli güzel bahçesi, odalarımız klasik şekilde küçüktü hele Türkiye'deki evimize göre oldukça küçüktü ama bu evin basit detaylarını bile çok özlemiştim. Evimi gördüğüm anda gözlerim doldu, kimsesiz hiç bir yere ait olmamak inanılmaz büyük bir acı, daha önce yaşadığım hiçbir şey buna benzemiyor. Hıçkırıklarımı bastırmaya çalışırken çok zorlandım. " Nisan iyi misin?" Dominic koluma dokunup sordu, kendimi geri çekip ona baktım, özür dilercesine bakıyordu. Hemen kendimi toparladım.
Arabanın kapısını açıp indiğimde arkamdan geliyordu, kapıyı çaldım çok geçmeden annem açtı, gözleri şaşkınlıkla açıldı ve kısa bir süre içinde gözleri doldu sonra hemen sarıldı bana, işte o zaman Dominic'in haklı olduğunu anladım anneler asla küs kalamaz. Belki beni affetmedi ama evladından uzak kalmak onun seçimi değil. "Kızım..."
"Annem" sıkı sıkı sarıldıktan sonra bıraktı beni.
"Geçin hadi içeri, arkadaşın kim? " alacağı cevaptan korkarak sordu, sanırım onu Adam'ı aldattığım kişi sanmıştı
"Dominic, yeni tanıştık bana yardım etti anne, Dominic bu annem Meltem" ona anne demeyi öylesine özlemişim ki, sanki anne dediğim an huzur doluyorum, üzerimden koca bir yük kalkıyor. Annemle birlikte oturma alanına geçtik. Dominic anlayışla benden uzağa oturdu, annem ise karşımıza oturdu. "Seni o kadar çok merak ettim ki, aramak istedim ulaşmak istedim ama baban kabul etmedi Nisan, sana öyle kırgın ki, bir o kadarda öfkeli telefonumu aldı numaranı sildi sürekli aramalarımı kontrol ediyor sana ulaşmamın hiçbir yolu yoktu" ağlaya ağlaya anlattı ona neler yaptığımı görmek beni daha da çok kahrediyordu.
"Tahmin edebiliyorum anne, gerçekten çok utanıyorum çok üzgünüm yaşananlar gerçek değil gibi, çok özür dilerim" biliyordum söyleyecek çok şey vardı ama merak onu tamamen çaresiz kılmıştı. Kısaca Dominic'in beni parkta kötü bir halde bulduğunu ve yardım ettiğini intihar ettiğimi söylemeden anlattım, annemle Türkçe olarak konuştuğumuz için Dominic şaşkın şaşkın baktı "Ah özür dilerim alışkanlık" annem şefkatle Dominic'e baktığında bana yardım ettiği için ne kadar minnet duyduğu yüzünden anlaşılıyordu. "Kızımın yanında olamadığım günlerde tüm bu yaşananlarda destek olup yardım ettiğin için sana ne kadar teşekkür etsem az" annem gülümsediğinde dünyalar benim oldu içimde gerçek bir umut yeşeriyordu. "Önemli değil efendim, yardım etmezsem kötü hissederdim" Dominic bana gülümsediği gibi anneme gülümsüyordu, annem ona güvendi sanırım tedirgin değil, yanında olmamı sorun etmiyor sanki.
"Anne ben yaptıklarım için çok üzgünüm hiçbir şeyin böyle olmasını istemezdim, isteyerek yapmadım özür dilerim lütfen beni affet" konuşmak, ona gerçekleri yüz yüze dile getirmek oldukça zordu tüm yaşananların gerçekliğini kabul etmek kadar zordu. İkimizin bir birine attığı kırgın, ne yaptığını bilmez bakışların sonunda daha fazla beklemeden konuya girdim çünkü biliyorum ki annem bana ne kadar özlemle baksa da gözlerinin derinlerinde yatan kap kara kırgınlıklar var. "Nisan ne kadar yaşadıklarını, nedenini merak etsem de kızımın yaptığı bu berbat şey hakkında konuşmak istemiyorum, biz seni böyle yetiştirmedik, sen böyle değildin nasıl yaptın, çok hayal kırıklığına uğradım." annem konuşurken gözleri doldu, sesi titredi. Biliyordum onları çok fazla üzdüğümü. "Anne zaten ben bu değilim ama bilmiyorum nasıl olduğunu, üstüne de konuşmak inan çok zor çok özür dilerim, benim için önemli olan kendimi size affettirmek, tek dileğim bu anne, lütfen bana bir şans ver üzgünüm gerçekten." sesim titriyordu, ben bu değildim, asla böyle olsun istemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To Life |•Zayn Malik•|
FanfictionHayatı alt üst olan genç kadın, her şeyi mahveden bir hataya sebep olan adam ve beklenmedik şekilde gerçekleşen olaylar.... "Gerçekten hayatta yaşattıklarımızı yaşamadan ölmeyiz değil mi, çünkü ben hayatıma odaklandığım gün bu sözün gerçekliğini un...