~•43•~ HAMLET 1.PERDE 2.PART SENARYO

698 30 0
                                    

1. Anlatıcı: Danimarka Prensi Hamlet’in Trajedisi. Yazan William Shakespeare. Birinci perde. Birinci sahne. Elsinore Şatosu surları. Nöbet tutan askerler. (Sahnenin önündeki koridorda loş bir ışık yanar. Askerler karşılıklı olarak geçerler.) Soğuk, karanlık, uğursuz bir gece. Sanki atmosfer, ülkenin içinde bulunduğu duruma bir ayna tutmaktadır: tedirgin bir bekleyiş. (Öndeki askerler bir geçişi tamamlamışlardır. Işıkları kararır.) O gece nöbet tutmakta olan Marcellus ve Barnardo Hamlet’in dostu Horatio’yu da nöbet yerine çağırmışlardır. Ona göstermek istedikleri bir şey vardır. Onlara göre ülkedeki kötü gidişatı, yozlaşmayı simgeleyen uğursuz bir şeydir bu.

(Ani bir ışık değişimi ve gerilimli bir müzik girer. Marcellus, Barnardo ve Horatio kılıçlarını çekmiş, birbirlerine yapışmıştır.)

Barnardo: Nasıl da ölen krala benziyor! Gördün değil mi Horatio.

Horatio: Gördüm. Gördüm de dondum kaldım dehşetimden.

Barnardo: Konuşalım istiyor galiba!

Marcellus: Sen okumuş-yazmış adamsın Horatio, konuş onunla.

Horatio: Kimsin, nesin sen? Gecenin  bu saatinde,

Mezardaki haşmetli Danimarka kralının

Güzelim savaş kılığına girip dolaşan?

Söyle, Tanrı aşkına, konuş diyorum sana!

Marcellus: Kızdırdık onu!

Barnardo: Uzaklaşıyor, bakın!

Horatio: Kaçma, gel buraya!

(Müzik ve efektler yavaş yavaş yok  olur.)

Marcellus: Gitti gider.

Barnardo: Ne diyorsun bu işe Horatio?

Horatio: Tanrı inandırsın, iki gözüm çıksın ki

Kendi gözlerimle görmeseydim bunu eğer,

Dünyada inanmazdım.

Marcellus: Nasıl benziyor değil mi ölen krala?

Horatio: Senin sana benzediğin kadar!

Bu zırhlardı kuşandığı

Azgın Norveç kralıyla savaştığı zaman

Böyle çatıktı kaşları, bir öfkeli konuşmada

Baltasını çalarken taşlara

Olur şey değil!…

Barnardo: Bundan önce iki sefer, tam bu ölü saatte

Nöbetteyken önümüzden geçti böyle pür azamet.

Horatio: Nasıl yorumlamalı bunu bilemiyorum;

Marcellus: Benim aklım şuna yatıyor ilk ağızda:

Büyük belalar var gelecek, memleketin başına.

Horatio: Büyük belalar var gelecek, memleketin başına…

Düşüncenin gözünü dürten bir çöp bu

Roma’nın en parlak, en şanlı günlerinde,

Koca Sezar yıkılmazdan önce,

Mezarlar boşalmış, Roma sokaklarında

Kefenli hortlaklar kaynaşır, bağrışır olmuş.

Marcellus: Nedir bu sıkı-düzen, bu kuşkulu durum memlekette?

Geceler gecesi nöbet tutturmak millete?

Neden tunç toplar dökülüyor harıl harıl?

Neden bunca savaş gereçleri alıyoruz dışarıdan?

Neden gemi ustaları dur yok dinlen yok

Pazar yok bayram yok çalışıyorlar harıl harıl?

Ne için olabilir bu telaş bu kıyamet,

Bu geceyi gündüze katan çalışma?

İçinizde bilen varsa, söylesin.

Horatio: Ben söyleyeyim. Söylentiye dayanarak tabii…

Norveç Kralı Fortinbras, biliyorsunuz

Gururdan kıskançlıktan gözleri dönüp

Teke tek bir savaşa çağırmıştı

Demin bize görünen rahmetli kralı

Ve Hamlet’imiz öldürmüştü bu Fortinbras’ı.

Yapılan sözleşme gereğince de

Hamlet’e kalmıştı Fortinbras’ın varı yoğu.

Gelgelelim Fortinbras’ın oğlu,

Pervasız, azgın bir delikanlı,

Norveç’in sınır boylarından,

Bir sürü gözü pek haydut topluyor

Para pul ve yiyecek aşkına,

Amansız bir saldırıya hazırlıyor onları.

Babasının yitirdiği toprakları

Bir vurgunla almak istiyor elimizden.

Bence bu olacak baş nedeni

Girişilen hazırlıkların, tetikte durmaların.

Memleketi bunaltan telaşın kaynağı bu.

Barnardo: Bence de başka sebep olamaz.

İspatı da bu korkunç görüntü işte,

(Hayalet yeniden görünür.)

Horatio: Bakın geliyor yine.

Çiğneyip geçse de gidip konuşacağım onunla

Sesin varsa, kullanabiliyorsan sesini

Konuş benimle. Söyle!

Gerçekten varsa bir bela

Memleketimizin başında dolaşan,

Önleyebileceğimiz bir beladır belki.

(Hayalet kaybolur.)

Marcellus: Gitti.

Barnardo: Tam konuşacakken horoz öttü.

Horatio: Ve ürperdi sanki, bir suçlu gibi

Korktuğu bir çağrıyı duymuş gibi

Kaderin önünde yürür bu haberciler her zaman

Yerin, göğün birlikte açtığı

Felaket falları bunlar

Yurdumuza, yurttaşlarımıza !

Bırakalım artık nöbeti ve beni dinlerseniz,

Gidip genç Hamlet’e anlatalım

Bu gece gördüklerimizi olduğu gibi.

Ona sevgimiz de, ödevimiz de bunu gerektirir.

Marcellus: Çürümüş bir şeyler var Danimarka’da,

Hayaletler dolaşıyor üzerinde…

(Alçak sesle bir şölen müziği çalmaya başlar. Sahne arkasından küçük figürlerle, ellerinde maskelerle saray ahalisi girer. Horatio ve diğerleri çıkarlar.)

William Shakespeare'den AlıntılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin