Bölüm şarkısı : Tuğkan - Senden önce senden sonra ( cover ).
~
Dört duvarın arasında yankılanan kalın ve boğuk ses günlerdir susmuyordu bu evde . Her gün başka bir şarkıyı fısıldarken Victory , Jeongguk bu ses sayesinde yeni yeni kentler keşfediyordu sanki içinde bir yerlerde . Derin sesi her duyduğunda kalbine oluk oluk akan koca bir pınar oluşuveriyordu . Her gün yeni diller keşfediyor , hiç bilmediği yerlerde onun sesinden kopan binbir ezgi uğruna nefes alıyordu ."La caresse et la mitraille
Cette plaie qui nous tiraille
Le palais des autres jours
D'hier et demain"Diye fısıldadı bu kez Victory arka fonda çalan keman ve piyona eşliğinde . Bir kez daha fısıldadı şarkıyı bitirmeden önce , "D'hier et demain" .
Ne de güzel yakışıyordu boğuk sesine yabancı diyarlardan kopmuş ezgiler . Duyduğunda hep ciğerlerine doğru yakıcı bir ateş süzülen bu sesine ne kadar çok yakışıyordu bilemediği ulusların dilleri ."Dünün ve yarının" diye fısıldadı onun ardından Jeongguk . Dünüm de senmişsin , yarınımda , diyemedi içindeki tüm çığlıklara inat . İhanet edemezdi Aurelia'nın canlı yeşillerine . Hem kim bir sese aşık olabilirdi ki ? Kim bir ses sayesinde nefes aldığını iddia edebilirdi ki ? Ona göre kimse böyle bir şey yapamazdı .
Sevgi , kimlere armağan edilirdi ? Sevgisini armağan etmesi için görüp tanıması gerekmiyor muydu ?Düşündü Jeongguk .
Sesi bile bu kadar derin olan kişinin bakışları nasıldır acaba ? Onca koca günün ardına ilk kez merak etti Jeongguk , Victory'i .
Daldığı düşüncelerden onu çıkaran şey dönüp duran plağın yeniden başlaması oldu. Yerinden usulca kalktı ve başka bir plak aldı eline . Bu şarkı onu çok fazla etkiliyordu , bu yüzden yeniden dinleyemezdi bu notaları .Sonradan aklına düştü . Bu kalın ses her konuştuğunda o çok fazlaca etkileniyordu zaten .
Bir kaç gün önce farketmişti Jeongguk . Victory her şarkının sonunda istemsizce şükranlarını iletiyordu dinleyicilerine . Bunu duyduktan sonra meleğin tek odaklandığı şey şarkının sonunda o derin sesin ufak kıkırdaması ve teşekkürüydü . Tek dilediği şey olmuştu şarkının çabucak bitmesi , böylece bu etrafından harikalık akan gülüşü yine duyabilecekti. Hatta Jeongguk bir gece dayanamayıp o gülüşü yeni aldığı ses kaydeden o küçük eşyaya kaydetmişti .Her gece uyumadan önce yatağının yanı başına koyar uyanana kadar o gülüşü dinler olmuştu . Bıkmadan usanmadan her gün bunu dinliyordu artık Jeongguk . Yemek yerken, su içerken , yürüyüşe çıkarken , kitap okurken , evinin tozlarını alırken hiçbir aktivite farketmeksizin bedenini Victory'nin gülüşü ile kutsuyordu .
Tabii birde içinden Tanrı'sına onu bu ses ile karşılaştığı ve bu sesi yarattığı için teşekkür ediyordu.
Aklıma yeni bir soru işareti düştü Jeongguk'un acaba diye düşündü , saçları nasıldı ? Yahut gözleri ? Onu boğacak bir okyanus muydu ya da diri diri içine gömecek toprak mıydı gözleri ? Farketmez diye fısıldadı .
Ben zaten sesinde binlerce kez ölmüşüm , tüm her şeyim ona ait. İster öldürür beni her zerresi ile ister yaşatır tek bir sözü ile .
Kalbinde atan sancılar kaburgalarındaki her kemiği parçaladı gramafon da ki kalın ses her duyuldukça. Günlerdir evden çıkmadan hem bu dünyayı araştırmış hem de bu sesi dinlemekten başka hiçbir şey yapmamıştı . Sonradan vakit öldürmek için evine internet bağlattırmıştı . İnsanlar gibi davranıyordu tamamen .
Yeni araştırdığı ve sipariş evinin ziline defalarca basılarak ulaştırılmıştı ona . Bir tane akıllı telefon almıştı . Ambalajını yavaşlıkla çözüp gün yüzüne çıkardı dikdörtgen şeklinde olan cihazı. Bundan daha önce öğrendiği bilgisayar sayesinde -ki oda dükkanda ki genç kız olan Yeri sayesindeydi - telefon hakkında her şeyi öğrenmişti . En çok merak ettiği şeyler için arama motoruna girip kelimeleri yazdı .
O yüzdendir belki telefonda ilk arattığı şeyin Victory olması. Ona dair tek bulabildiği daha fazla şarkısı ve kitabı olmuştu . Kitabı öğrenince istemsizce bir gülümseme oluştu yüzünden. Demek onun aklında yer eden satırlar ile kutsanacaktı bu sefer. Bugün günlerdir çıkmadığı evden yine onun için çıktı ve kitapçıya doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summertime Sadness ❥ Taekook
RomanceYahut gözleri ? Onu boğacak bir okyanus muydu ya da diri diri içine gömecek toprak mıydı gözleri ? Farketmez diye fısıldadı . Ben zaten sesinde binlerce kez ölmüşüm , tüm her şeyim ona ait. İster öldürür beni her zerresi ile ister yaşatır tek bir s...