Diagon yolu 2

4K 229 38
                                    

"Bence iyi görünüyor mutlu en azından"dedi Peter. "Kes sesini Peter" diye tersledi onu James. "Bence sevgili değiller Regulus'la" dedi Remus. James ona boş boş bakınca devam etmesi gerektiğini anladı. "Her ne kadar Narcissa ve Bellatrix ile takılsada onun en yakın arkadaşı Lily. Böyle bir şey olsaydı o Lily'e söylerdi. Snape'te Lily'den öğrenirdi veya Narcissa ve Bellatrix'ten ve sırf sinir etmek için bunu sana söyler dururdu" "Haklısın galiba. Ben akşam onunla konuşucam yinede. O sırada Sirius ellerini ilk defa görmüş gibi ellerini inceliyordu çünkü artık o masaya bakmak istemiyordu. Remus'un dediği şeyler biraz içini rahatlatmıştı ama hala rahatsızdı.Sonra Remus'a baktı gözleri sakin olmasını söylüyordu. Arkadaşına burukça gülümsedi ve dikleşti. Hayata dönmeliydi yoksa çok dikkat çekerdi. Yüzüne gülümseme yerleştirdi. O sırada Josephina'nın sesini duymasıyla bütün çapulcular onların masasına döndü.
"Hadi kalkalım" dedi Jo. "Bu sefer sıra kimde" dedi Snape. "Küçük Potter'da dedi Ragulus. "Bana küçük Potter deme" "Sende bana küçük boy Black deme" Josephina ona dil çıkardı güldü Ve ayağa kalktı. "Yakışıklı prens benimle hesap ödemeye geliyorsunuz"dedi elini Regulus'a uzatarak. "Tabikide olur güzel prenses" deyip Jo'nun uzattığı eli tuttu Ve sandalyeden kalktı. Sirius rahatsızca kıpırdanınca Remus elini arkadaşının sırtına attı ve rahatla dercesine sıvazladı.
Regulus ve Jo'nun gelmesiyle masa ayağa kalktı Ve Narcissa,Bellatrix ve Snape vedalaşıp gittiler. "Eh yalnız kaldık. Ne yapmak istersin?" "Şuanlık seninim Black sen ne istersen o" "O zaman biraz gezelim ve bişeyler alalım hadi" deyip Jo'nun elinden tuttu Ve sürükledi. Bunun üzerine çapulcularda onların yanına gittiler. "Ah kalbim kırıldı bugün beni baya dışladın küçük kardeşim". "Akşam seninim abi"dedi Jo göz devirerek. "Tekrar merhaba Potter"dedi alayla Regulus. "Merhaba Black" diye tısladı James. "Her neyse neden burdasınız Jamie" "Nasıl neden burdayız Jo" "Neden yanımızdasınız" "Niye yanlız mı kalmak istiyorsunuz anlamadım sevgilisinizde benim haberim mi yok eğer sevgiliyseniz söylede bi konuşalım bu konuyu". Jo ve Regulus James'in sözleriyle çok büyük bir kahkaha kopardılar herkes durup durup onlara baktı. En sonunda gülmesini zar zor bastıran Jo " çok komiksin Reggy ile ben mi". "Hiç gülceğim yoktu Potter hangi insan kız kardeşiyle çıkarki". "Yani sevgili değilsiniz" diye sordu Remus. "Hayır Remus Reg benim kardeşim gibi". Duyduklarından sonra Sirius sırıtmasana engel olamadı içinden oh be diye geçirdi "Bizde gezip bir şeyler alıcaz isterseniz bizimle gezebilirsiniz abi sana uyarmı Reg?" "Eh sen varsın sonuçta biraz gezebiliriz sonra Lucius'a gitmem lazım" "Bendende selam söylersin" "Emredersiniz. Eeee tüm gün dikilcekmeyiz hadisenize. Hadi prensesim" deyip Regulus Jo'yu sürüklemeye başladı. Çapulcularda peşlerinden gitti. Biraz alışverişten sonra karşılarında Jo ya bakan Adrian Brown'ı gördüler. "Hey Potter" dedi Brown. "Ne var Brown"diye tersledi Jo. "Sana olan teklifim hala geçerli" "Bende hala reddediyorum o zaman" "Ne teklifi bilen var mı" diye fısıldadı James Jo'nun duyamacağı şekilde. "Çıkma teklifi. Üçüncü sınıftan beri Jo'ya çıkma teklifi edip duruyor."diye yanıtladı Regulus. "Ve bunu sen biliyorsun biz bilmiyoruz"dedi Sirius.  Regulus göz devirerek "Banada söylememişti aslında sadece geçen sene onla bahçedeyken sürekli yanımıza gelip rahatsız ederdi. Baktım bi süredir böyle. Sonra ona ne zamandan beri böyle diye sorduğumda aslı anlattı. O yüzden sizle olmadığı zaman yanızdayız Lucius'la tekrar gelip bulaşırsa diye". " Şey teşekkür ederim galiba" dedi James. Regulus sadece gülümsemekle yetindi. O sırada tekrar Brow'nın sesi duyuldu. "Hadi ama güzelim sadece bir öpücük Ve çıkma teklifimi kabul etme".  En sonunda sinirleri tepesine binen James çoğunun üstüne atladı Ve yumruklamaya başladı herkes durmuş izliyordu. James ayrılınca bi kaç tanede Sirius vurmuştu. Aslında ona kalsa çocuğu öldürürdü ama dikkat çekmek istemiyordu. Sonra bi tanede Remus vurdu. Peter dövmüyordu sadece çoğunun suratına tükürüyordu. En son Regulus'ta çocuğu tekmelemeye başlamıştı. Onları durduran şey Jo'nun hıçkırıkları oldu. Ağlıyordu. Sirius hemen yanına gitti ve kızı kucağına aldı. "Tekar teşekkürler Black" dedi James ve elini uzattı. Regulus tereddüt etsede sıktı. Sonra James diğerlerinin yanına gitti ve hep birlikte eve gittiler. Jo Sirius'un kucağında uyumuştu.Yanakları kıpkırmızı ve yaşlıydı. Sirius dikkatlice kızı yatağına yatırdı ve yavaşça yanına uzanıp kızı izlemeye başladı. Uyurken o kadar masum ki. Kimse uyandırmaya kıyamazdı. Yavaşça önüne gelen saçları geriye itti Sirius. Sonra yavaşça doğruldu Ve kızın saçlarına minik bir öpücük kondurdu. Saçları çok yumuşaktı tüy gibiydi. Sonra yavaş adımlarla kapıya yöneldi çıkmadan önce son kez kıza bakıp tebessüm etti ve kapıyı kapattı. Aşağı James,Remus ve Peter'ın yanına indi. "Adrian'ın onu rahatsız ettiğini biliyor muydunuz". "Hayır Peter bizde bugün öğrendik"diye cevapladı Remus. "Hala uyuyormu?"diye sordu James. Sirius yere bakarak yavaşça başını salladı. James arkadaşının bu haline tebessüm etti. "Kalkınca onla konuşmam hatta konuşmamız lazım" dedi James sinirle. "Çatalak bu gün o gün değil. Korktu. Bırak dinlensin"dedi sakin bi ses tonuyla Sirius. James başını sallamakla yetindi. Bi saat boyunca konuşmadılar ortamı sessizlik hakimdi taki Josephina'nın çıklıklarını duyana kadar. Hepsi bi koşu yukarı çıktılar ve Remus kırarcasına kapıyı açtı. Jo yatakta bi o yana bi bu yana dönüyordu. Yüzünden terler boşalıyordu. Çığlıklar atıyordu. James hemen yatağa yanına çıkıp kızı dürtmeye başladı. Bi kaç dakika sonra çığlık atarak uyandı. İlk başta boş boş karşı duvara baktı fakat sonra ağlamaya başladı. James hemen kardeşine sarıldı. "Sakin ol güzelim,sakin ol,geçti. Geçti. Sadece bi kabus. Bak ben burdayım. Remus burda,Peter burda,Sirius burda". Sirius ismini duyunca biraz rahatladı Ve nefeslerini düzene sokmaya başladı. Yavaşça Sirius'a baktı. Nefes nefeseydi. Gözleri dolmuştu. Endişelenmişti ve belliki ağlamıştı. Sonra yatakta doğruldu Ve sırtını yaslayıp oturur pozisyona geçti. "S-su" diyebildi o cırtlak sesiyle. Boğaz'ı çok acıyordu. Peter koşarak gidip su getirdi ve Josephina'ya uzattı. Sudan bi yudum aldı ve öylece oturdu. Sonra suyu komidinin üstüne koyup yavaşça kalktı ve bahçeye indi. Çapulcularda peşinden bahçeye çıktı. En sonunda Josephina çimlere oturdu Ve derin bi nefes alıp verdi. "Galiba anlatmam lazım ha?" dedi alaycı bi sesle. Çapulcularda oturdu Ve Sirius başını salladı. "Herşey ben üçüncü sınıftayken başladı. Brown sürekli bana çıkma teklifi edip duruyordu. Bende o zamanlar pek takmıyordum. Ama geçen sene dördüncü sınıftayken herşey değişti." Dedi ağlamaklı bi sesle "Yine bana çıkma teklifi edip duruyordu Ve sürekli rahatsız ediyordu. Ama sonra değişti. O-o çok sinirlendi" dedi gözünden akan yaşa engel olamadan. "Sana bi şey yaptımı" dedi James. Jo başını sallamakla yetindi. "Boş bulunduğum anda beni köşeye çekti ve kolumu sıkmaya başladı. Ko-kolumu çe-çekemedim çok sıktı Ve sonra beni zorla ö-öptü. Ama şanslıydımki Regulus ve Lucius bunu gördü ve çocuğu hastanelik ettiler. Sonrada yanımda siz yokken hep yanımdaydılar. Ama Brown vazgeçmedi beni boş bulduğu her zaman kolumu sıktı sadece"dedi ağlarken. Sonra sol Ve sağ kolunu uzattı öne doğru. Çok fazla çürük Ve morluk tarzı şeyler vardı. "Bunu bize neden anlatmadın ufaklık" diye sordu şefkatlice Remus. "U-utandım. Çünkü kendimi ilk defa bi erkeğe karşı koruyamadım. Ayrıca James öğrenseydi büyük kavga çıkarırdı Ve okuldan atılırdı" dedi hala ağlarken. Remus kalktı Ve kollarını kıza sardı. Sonra James'e baktı. James duygusuzdu. Gören öylece ölmüş sanırdı. Sirius'ta James'ten farklı değildi gözünden yaş geliyordu Ve durumu James'ten daha kötüydü. "A-aslında Regulus Sirius'a söyliyecekti. Çünkü o gerçeği biliyordu. Lucius sadece beni öptüğünü biliyordu. A-ama ben istemedim. U-utandım" dedi tekrar göz yaşlarını tutamazken. Remus şefkatle "Böyle şeyleri bize ne olursa olsun anlatman lazım ufaklık yoksa seni koruyamayız. Ayrıca daha fazla ağlama. Gözlerin berbat durumda" deyip göz yaşlarını sildi. "J-james" dedi Jo çatlak bi sesle. James sadece baktı, ifadesizdi suratı. Yerden kalktı ve eve girdi. Evden kırılma sesleri gelince. Jo zar zor kalkıp eve girdi. James yerdeydi duvar kenarına çökmüştü ve yerde kırık vazo vardı. Eli kanıyordu. Başını elleri arasına almış "koruyamadım" diye mırıldanıyordu. En son başını kaldırıp "koruyamadım" diye bağırdı. "Ben kız kardeşimi koruyamadım" deyip ağlamaya başladı Ve Jo gidip abisine sarıldı. Uzun süre sessiz kaldılar. Jo şimdi James'in elini sarıyordu. Abisine baktı. Abiside tebessümle ona bakıyordu. Sonra diğerlerine baktı. Peter ve Remus büyük bir tebessümle onları izliyordu. Sirius'ta koltuğun koluna oturmuş Jo'nun saçlarıyla oynuyordu. Jo ona baktı. Gözleri yaşlıydı yanakları kırmızı Ve ıpıslaktı. Büyük bir gülümseme gönderdi. Sirius'ta gözlerine bakıp tebessüm etti. Geceye doğru Remus ve Peter gittiler. Diğerleriyse konuşmadan birbirlerini ilk defa görmüş gibi inceliyorlardı. James tam yatmaya kalkmıştıki Jo'nun dediği şeyle durdu. "Bugün şey ıhmm seninle yatsam olurmu yani şey"dedi Sirius'a bakış atıp "ikinizle birlikte yatsam. Üçümüz beraber". James Sirius'a baktı onun zaten dünden razı bi hali vardı. Ve James gülme krizine gircekti. Tuvelete gidip orda kahkaha attı, battaniye ve üç yastık alıp aşağı indi. Diğerleride pijamalarını giymişlerdi. Sonra gözü Jo'nun kolundaki morluklara kaydı. Hemen krem bulup sürmesi için Sirius'a verdi ve kıyafet değiştirme bahanesiyle yukarı çıktı. Sirius bi elindeki kreme birde Jo'ya bakıyordu. Sonra "Otur"dedi sıcak bi sesle. Jo denileni yaptı Ve kollarını uzattı. Sirius çok yumuşak sürüyordu. İncitmek istemediği her halinden belliydi. Jo Sirius'a baktı. Sirius'ta ona, sadece baktılar.Birbirlerini ilk defa görüyormuş gibi baktılar. Sonra Jo büyük ihtimalle kızardığını hissedip yüzünü indirdi ve alt dudağını dişledi. Sirius sadece tebessüm etmekle yetindi. Şuan çok tatlı duruyordu. Onu öpmek için neler yapmazdı şuan. Ama öpmemeliydi. Sonra içeri James geldi ve düşüncelerden sıyrıldı. Kremi kapattı Ve masaya koydu yavaşça yere inip uzandı. Sonra Jo'da yanına uzandı. Onun yanındaysa James vardı. Tam bi saat geçmişti. Sirius uyumuyordu. Diğer ikisi ise mışıl mışıl uyuyordu. Sonra burnuna gelen bi şeyle huylandı. Jo nun saçıydı. Sonra Jo'ya döndü. Büyük bi sırıtışla onu izledi. Bu kızı seviyordu.Onun için neler yapmazdı. Bugün çok fazla ağlamıştı. Birileri ona bir kız için ağlayacaksın dediğinde kıçıyla gülerdi ama olmuştu işte. Aşık olmuştu. Ve en sonunda kendi göz kapaklarının kapanmasına engel  olamadı

Çapulcular ve kız kardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin