(Chenle'nun ağzından)
Bugünün dışarı çıkmak için güzel bir gün olmadığını adımlarımı ağır bir şekilde atmaya çalışırken anlıyordum.Delicesine yağan kar beni bitkin düşürmüştü.Ayağımı yaklaşık 30-40 santimetre olan kardan çıkartırken karşıdaki kafe dikkatimi çekmişti.Gideceğim yerin sıcak olması için dua ederken aynı zamanda nefesimle elimi ısıtıyordum.Kafeye vardığımda,kapının açılmasıyla çalan çan irkilmemi sağlamıştı.Kardan bembeyaz olan atkımı çıkartırken masama doğru yaklaşan ayakları gördüm.
-"Hoşgeldiniz..Ne istersiniz?"
-"Lütfen bana sıcak bir şeyler getirebilir misiniz?"
Karşılık olarak bunu söylediğimde,sadece önüme bakıyordum ve garsonun yüzüne bile bakamamıştım.Mahallemden sadece 1 alt sokakta olan bu kafeye girdiğime şükrediyordum.Kaloriferleri biraz daha açmasını söylemek için garsonu yanıma çağırdığımda yüzünü inceleme fırsatım olmuştu.Bebeksi bir suratı,küçük gözleri,oldukça çekici dudakları ve uzun boyu dikkatimi çekmişti..Ve yumuşak ses tonu tekrardan irkilmemi sağlamıştı.
-"Buyrun,beni çağırdığınızı gördüm.Yanılıyor muyum?"
-"Aaa..m..Kaloriferli biraz daha açabilir misiniz diye soracaktım da."
-"Tabii ki..Ayrıca isterseniz şuradaki masaya geçebilirsiniz.Orası buradan daha sıcak olur."
Yavaşça yerimden kalkarken üzerimdeki soğukluk yerini ılık bir vücut ısısına bırakmıştı.Nedensizce ilgimi çeken garson hakkında düşünmeye başlamıştım.O karşıdakı masaya bakarken,ben de onu izliyordum.Yaka kartına tüm dikkatimi verdiğimde okumak için gözlerimi kısmıştım.Yazan yazıyı tam olarak göremesemde,sanırım o Bay Jisung'tu...Park Jisung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cafuné/C H E N S U N G
FanfictionCafuné; Portekizcede "Sevdiğin kişinin saçlarında ellerini nazikçe dolaştırmak" anlamına geliyor. . Sizce de çok güzel değil mi? ^^