1§ Her Şeyin Başlangıcı

28 5 6
                                    


    Bomboş, ıssız ve hiç de tekin olmayan parkın bu köşesinde oturmuş, minik su gölcüğünden yansımamı izliyordum. Baharın sonlarında olmamıza rağmen güneşi zerre görememiştik. Ta ki bu güne kadar.

     Yağmura, kara ve soğuğa öyle alışmıştıkki birdenbire 27°C 'lik bu hava bütün kasaba sakinlerini harekete geçirmişti. Herkes eğlence Panayırlarına - benim gibi- milli Park' a ya da şu benimle yaşıt, genç yaşta şöhrete kavuşan 17 yaşındaki Jennifer Black 'in konserine gitmişti.

      Aslında şuanda bulunduğum yer yasaklı bir askeri bölgeydi. Bu bölgeyi parktan ayırmak için tek yaptıkları şey boyumuzu bile aşmayan zararsız çitler koyup, uyarı levhası asmaktı. Arkadaşım Betty ile 14 yaşındayken keşfetmiştik burayı. Dahası bu zamana kadar hiçbir askerle de karşılaşmamıştık. Zira asker üssü kilometrelerce ilerideydi.

      Betty 'i beklemekten sıkıldığımı fark ettiğimde telefonumu çıkarıp aradım. İkinci çalışta açtı.

-"Alo!"

-"Alo! Betty saatlerdir seni bekliyorum tanrı aşkına hangi cehennemdesin ?"

-" Yeni eniştenle tanıştım. Telefon numarasını almam uzun sürdü biraz ama başardım sanırım."

-" İyi halt ettin. Sıkıldım artık gelmiyorsan gideceğim "

-"Ay tamam patlama. Geliyorum iki dakikaya"

-" Çabuk bekliyorum"

-" Evet evet bende seni seviyorum bebeğim"

    Sırıtıp yüzüne kapattım. Beni bazen deli ediyordu. Betty böyleydi işte - fazlaca ayran gönüllü - 3 ayda bir sevgili değiştirir, yolda yürürken gördüğü her yakışıklı çocuğa dibi düşmüş bir şekilde, çocuk gözden kayboluncaya dek bakardı. Sonrada kolumu dürtüp

-" Sevgilim olmasaydı kesinlikle telefon numaramı verirdim." derdi. Bende her zaman onun yakışıklı bulduğu çocukta kusur bulurdum.

-" Burnu Pinokyo gibiydi"

-"Bahse girerim gay dir"

-" o giydiği pantolon da neyin nesi öyle olmadı tayt giyseymiş"
Daha niceleri...
Benim aşk işlerinde pek gözüm yok. Zamanında bir sevgilim vardı. Aiden... ama çocukluk aşkıydı o. Yani onun için çocukluk aşkıydım ama benim için o öyle değildi. Hala arkadaştık. Sevgilileriyle arkadaş olmak ne kadar zorlasa da beni... Arkadaştık işte.

   Aslında gerek fiziksel, gerek kişisel olarak ta benzemiyorduk Betty ile. O sarışın bense kumraldım. O yeşil ben kahverengi gözlüydüm. O kalbiyle bense mantığımla hareket ederdim. Sanırım bu şekilde tamamlıyorduk birbirimizi. Çocukluk arkadaşımdı o benim. Tanışmamızda ayrı bir komikti zaten.

     *Geçmişe Bakış*

   Evimizin hemen yanına taşınmışlardı. O ve onun ikiz erkek kardeşi Peeta. Bizim evin önünde küçük bir yüzme havuzu vardı. Orada yüzüyor ve oyuncak ördeklerimle konuşuyordum. Bir yandan da yeni tanışan komşularımızı izliyordum tabiki. Betty annesinin makyaj malzemelerini kullanmak için çırpınıyor, ağlayıp duruyordu. Ona daha fazla dayanamayan annesi makyaj malzemelerini hışımla  fırlattı. Betty ise hiç üstüne alınmadan, büyümüşte küçülmüş bir edayla makyaj çantasını açtı ve makyajına başladı. Peeta ise ona pek aldırıyor gibi durmuyordu. Beni ilgiyle süzdükten sonra babasına dönüp, pantolonunu çekiştirdi.

-"Baba bizim neden bahçemizde havuz yok?" Bunun üzerine Mr. Parkinson'ın gözleri beni buldu.

-"Yani... Eğer isterseniz küçük bir tane yaptırırız elbette ama eski evimizde olduğu gibi kız kardeşini boğmaya çalışmayacaksın Peeta" (Hiçbir zaman bahçelerin de bir havuz olmadı çünkü hiç gerek duymadılar, bizim evin önündeki havuz onların havuzu gibiydi her zaman) Duyduklarımdan sonra ördeklerimi havuzda bırakıp, çıktım sudan. Peeta 'nın yanına hızla vardım. Tanıştık ve  onu havuza davet ettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin