ELO ×3×

307 34 5
                                    

NEEEE?!!? Duyduklarım doğru mu diye küçük parmağımla kulağımı temizledim. Yui ve Midori'nin sevinç çığlıklarına bakıcak olursak duyduklarım gerçekti. Ön eleme mi demişti Kurumi? Eğer katılmaz isem hiçbir sorun olmazdı. Ve bende katılmazdım. Pişkin gibi gülerek sahneden indim.

Yui ve Midori'nin yanında sarışın bir kız daha vardı. Yanlarına gittim ve kız benim etrafımda dönerek tip tip bakmaya başladı. Süzmesi bittiğinde önümde durdu ve elini uzattı.

"Ben Büşra. Bana Haku diyebilirsin. Senin gözlerin çok korkutucu- Ah! Ne vuruyorsun, Midori ? Potlar* gökten yağmıyor biliyorsun değil mi!!" canı -10 inen Haku sızlanıp duruyordu. (Y.N: PvP* de olmadıkça şehirde canı azalmaz ama yazarınız dostça kavgalarda can azaltıcaktır komikliğine...)

"Üzgünüm o her şeyi hemen söyler." dedi Yui. Midori arkada Haku ile tartışıyordu. Kurumi kavgalarını durdurup ilgiyi üzerine çekmek için öksürdü ve konuşmaya başladı.

"Evet arkadaşlar, yarın ön elemeler başlıyor! Unutmayın G.C.* yi kazanan klan 200.000 coins* alıcaktır. Saat ikide burada olun.. Toplantı bitmiştir." bazı kişiler ışınlanarak bazıları da yürüyerek şatodan çıktı.

Bizde yürüyerek çıkanların arasındaydık.

"Hadi gidelim ve kasılalım!" dedi Yui yumruğunu havada sallayarak.

Çalışsak bile bir kız klanıyla nasıl yarışmayı kazabilirdik ki? Ama Midori, Haku ve Yui'nin gözlerinde beliren kazanma isteği çok fazlaydı. Gerçekten çok ezilmiş olmalılardı.

"Hadi yapalım şunu!" dedim bende onlara katılıp yumruğumu havaya kaldırdım.

"~Ou!" aynı anda bağırınca güzel gaza gelmiştik.

Yakındaki mağaraya girdik. Mağaralara tek başına girilmiyordu. Çünkü sadece boss değil: Küçük boss, güçlü yardımcılar ve yardımcılar da bulunduruyordu. Mağaralarda ayrı odacıklar vardı ve herbirinde bir miktar canavar çıkıyordu. Hepsini kesince diğer odaya atlayabiliyordun. Kücük bosslar büyük boss kadar güçlü olmasada can fazlalığı yüzünden baya uğraştırıyordu. Yardımcılar kolay ölüyordu ama çok fazla bulunuyordu.

Mağaraya girdik ve ilk yardımcıları öldürdük. Büyük bossa geldiğimizde ben saldırmadım. Yüksek level olduğumdan bossa saldırırsam item düşmemesi olayı vardı. Midori de saldırmıyordu.Sadece kenara geçip can basmakla ilgileniyordu. Nasıl bu şekilde yarışmayı kazanacağını bilemiyordum. Yui suikasti kılıcıyla Haku ise okuyla bossa ardı arkası kesilmeyen saldırıda bulunuyorlardı.

Treath

■■■□□□□□ %10

Bossun %10 canı kaldığını gören Haku Yuiye seslendi. Yui Bossun tepesine çıkıp hiç duymadığım bir skill kullandı.

"Mad Thunder!"

Deli şimşek? Yui'nin kılıcından çıkan elektrik bossu ikiye böldü ve yok etti. Bossun üzerinden çıkan bildirimle ben hariç herkes level atladı.

         ﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏

              Threat Dead

              Exp:150000

              Gold: 30000

         ﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏

Kızların etrafından çıkan ışıklar ve sırtından çıkan kuş kanadı level atladıklarının belirtisiydi. Işık ve kanat gittiğinde yanda beliren portala girdik ve mağaranın dışına ışınlandık.

Işınlandığımızda kızlar ellerindeki yeni itemlere tur attırmak istediklerini söyleyince canavarların yanına gittik. Gittiğimiz yerde başka birilerin kasıldığını görünce bir taşın arkasına saklanıp izlemeye başladık.

"Kızlar belki bunlar G.C.'ye giren bir gruptur. Eğer onları iyi izlersek belki..."

"~hmm. Kazanabiliriz ~desu!" dedi Midori Haku'nun cümlesini tamamlayarak.

3 oğlan 2 kızdan oluşan süper bir takımdı. Kızların birisi ikili suikast kılıcı kullanırken diğeri büyücüydü. Erkeklerden de tek ince kılıç  kullanan, ikili silah kullanan, kırbaç kullananı vardı. Kombinasyonu çok iyi olmasına rağmen kızlar ayak uyduramıyorlardı. Konsantre olmuşken araya girdim.

"Adaptasyon? İşte budur!!" Aklıma şahane bir fikir gelmişti. Midori ve Yui'nin kollarını tutup bir yere doğru yürümeye başladım.

"Hey beni bekleyin." hayıflanarak Haku  da arkamızdan koşmaya başladı.

Durduğumda bir şatonun önündeydik. Korkutucu! Tepesinde kargalar uçuşan bu yer kitaplardan çıkmaydı sanki. Kapının önündeki yaşlı adam şeklindeki NPC nin üstündeki ünlem işaretine tıkladık ve görevi dinlemeye başladık.

﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏

NPC: Bay Todoki

Görev: Önceden güzel mi güzel bir prenses vardı. Güzelliği herkesi köle edecek kadardı. Ta ki onu da etkileyene kadar. Erkeklere eziyet etmeye başlayan karanlık, canavar şeklini alıp herkesi öldürmeye başladı. Prenses Helen'i bulup bana getirirmisiniz?

          ︴Evet.   ︴                 ︴Hayır.     ︴

﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏﹏

Yaşlı adamın sesi her yere yankılanırken bir ürperti geldi. Ama ben hala gülüyordum

"Memnuniyetle." dedikten sonra 'evet' e tıkladım.

EL Online *Düzenleniyor*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin