RM & V - 4 o'clock
Taemin, sevgilisinin ellerini sıkı sıkı tutmuş, ailesinin yanına getirmişti.
Sevgilisi Jungkook, önce anlamadı neden buraya geldiklerini. Sonra mezarlardan biri dikkatini çekti.Kim Taehyung.
Jungkook, şimdi daha sıkı tutuyordu sevgilisinin elini. Sevgilisi ellerini ondan ayırmış en başından beri tuttuğu iki beyaz gülü önlerindeki iki mezara bırakmıştı.
Park Jimin.
Taemin, elindeki papatyayı diğer bir mezara bırakmıştı.
Kang Haneul.
Jungkook şaşkınlıkla izlemişti sevgilisini. Taemin yine sevgilisinin yanına geçmiş, elini tutmuştu.
"Bunlar benim ailem Jungkook." Jungkook şaşkınlıkla ağzını aralamış ve büyük gözleriyle sevgilisine dönmüştü.
"Ne?" o kadar kısık çıkmıştı ki sesi Jungkookun. Taemin artık gözlerinin dolmasını engelleyemiyordu.
"Hikayelerini anlatmamı ister misin?"
Jungkook hevesle kafasını sallamıştı. Şimdi ikiside yere oturmuş, karşılarındaki fotoğraflara bakıyorlardı. Jungkook, Kim Taehyungun yakışıklı olduğunu düşündü. Jimin ise, Taehyungun aksine şirin ve güzeldi. Haneul ise dünyalar güzeli bir kızdı."Taehyung hyung ve Jimin hyung, zamanında birbirlerini çok sevmiş, öyle bir sevmişler ki. Taehyung hyung anlatırdı bana, onu ne kadar sevdiğini. Sonra bir gün yine her zamanki gibi saat gece dördü dört geçe hep buluştukları yerde buluşmuşlar. O gün bir şey farklıymış, Taehyung hyung, Jimin hyunga evlenme teklifi etmek istemiş ve etmiş. " Taemin yanında getirdiği siyah sırt çantasından bir kolye çıkardı. Sevgilisi dikkatle onu izliyordu. Kolyenin ucunda iki yüzük vardı. Birinde Jimin, diğerinde Taehyung yazıyordu. O an anladı Jungkook, bunlar onların evlilik yüzükleriydi.
"Sonra evlenmişler, dört yıl boyunca her şey çok iyi gitmiş ama sonra." Taeminin gözleri yaşarmıştı. Sevgilisi ona biraz daha yaklaşmış ve devam etmesini söylemişti.
"Sonra Taehyung, Jimin hyungu aldatmış, hemde bir kızla." Jungkook, şaşırmış aynı zamanda üzülmüştü de. Şimdi ikisininde gözleri dolu doluydu.
"Jimin hyung fark etmiş ama hiç ses etmemiş. Sadece çok seviyormuş Taehyungunu. Ellerinden, en çokta yanından gitmesini istememiş." Taemin sevgilisine dönmüş ve buruk bir gülümseme sunmuştu.
"Sonra, her yaşadığını bu deftere yazmış." Taemin sırt çantasından siyah defteri çıkartmış sevgilisinin önüne koymuştu.
"Her gün, yazmış. Asla gününü atlamamış. Jimin hyung yine bir gün kocasını beklemiş bütün gece güneş doğana kadar ama Taehyung gelmemiş."
"O gün Jimin hyung bahçede bayılıvermiş. Jimin hyungu bahçede işe giderken Yoongi hyung bulmuş. Yoongi hyung kim diye soracak olursan, İkilinin karşı komşusunun oğlu. Taehyung hyung, Jiminini hep ondan kıskanırmış." Jungkook gözyaşlarını silmiş eliyle defteri okşamıştı.
"Sonra, Yoongi hyung korkuyla hastaneye götürmüş Jimin hyungu. Orada olan olmuş zaten, Jimin hyungun kalp rahatsızlığı varmış."
"Jimin hyung, başta tedavi olmak istememiş ama Yoongi hyung onu ikna etmiş güç bela. Sonra başlamışlar tedaviye. Jimin hyung arada sırada, Taehyung ve sevgilisiyle karşılaşmış gittiği yerlerde." dudaklarını ıslattı Taemin.
"Sonra bir ayın sonunda Taehyung hyung eve dönmüş, Jimin hyung çok heyecanlandığını yazmış defterine." elleriyle defteri göstermiş ve devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i love u, but you don't love me. | vmin
Fanfictionseni seviyorum ama sen beni sevmiyorsun. [Tamamlandı]