ElVeda

2 0 0
                                    

" Veda...
İhanetle süslenmiş güzel kadın...
Ben gidiyorum. Hep kalbinin temiz olduğuna inandım. O adamın altından kalkıp yanıma geldiğin gün bile bir açıklamana kanacak kadar aptaldım. Dokunmaya kıyamadığım bedenin kimlerin hayatına meze oldu? Geçmişini bir kez olsun sorgulamadım geleceğinde ev sahibi benim sandım ne büyük yanılgı
Sen bana ev olmak yerine farklı farklı bedenlere otel olmayı tercih ettin.  Nefretime esir olup seni bir avuç toprağa tutsak etmemek için gidiyorum ,ben bu gün . Hani hep derdin ya adımı veda koymuşlar. Bana veda ediceklerini bildikleri için. İşin aslı öyle değilmiş adını Veda koymuşlar sadece vedaları hakketiğin için. ElVeda..... "
Avuç içlerimde tuttuğum kağıdı tekrar okuyup tahta sandığın icine koydum kilidini kilitlerken odamın kapısı da açıldı Çiler içeri dalarken ic çamaşırlı halime bakıp dövmelerimde gözlerini gezdirdi. Doğru bulmadığını belirten bir bakışla kafasını iki yana sallayıp huysuzca mırıldandı " Sana vücudunun resim defteri olmadığını söyleyen olmadı mı?"
Gözlerimi devirmekle yetindim o da üstelemeyip neden geldiğini açıkladı " Üstüne bir şeyler giyinip aşağı in yeni çocuk geldi kahvaltıda seni bekliyoruz" tam arkasını dönmüş gidiyorken tekrar bana doğru dönüp ciddi bir tavır takındı " Üstünü giyinmeyi unutma" üstüne bastıra bastıra tembihlemesi üzerine sesli bir kahkaha attıp dolabımın karşısına attım kendimi
Birazcık karıştırıp siyah haddinden fazla mini bir etek ve üzerime yapışan göbeğimi açıkta bırakan gül kurusu sade bir tşört giyindim. Saçlarımdaki tokayı çekip karışık dalgaların omzumdan dökülmesine izin verdim. Saçlarımın üst tarafı kızılken uçlara doğru açılıyordu ateş gibi. Bedenim yeterince haraketli oldugu icin günlük hayatımda sade kıyafetler tercih eden biriyim. Aynadakı görüntüme bakıp ayaklarıma topuklularımı giyip aşağıya indim. Mutfak masasına doğru ilerlerken telefonumun duymaktan nefret ettiğim melodisi benimle beraber tüm masanın da keyfini kaçırmış gibiydi. Telefonu çantamdan çıkarıp baktığımda ekranda ki Koray yazısıyla içimi bir nefret sardı titreyen ellerime aldirmadan telefonu açıp kullağıma götürdüm gür sessi telefonun ardından bile yeterince güçlü gelirken hakaretleri onun dudaklarından firar edip benim kulaklarımda son buldu " Nerdesin lan sen. Ben sana bu telefon en fazla ikinci çalışımda açılacak demiyor muyum ne orusbuluk pesindeydinde açamadın" nefesimi huysuzca verip masadaki çocuğu inceledim. Koray telefonun ucundan hakkaretlerine devam ederken  söze attıldım " Koraaaaaay sakin olur musun? Bir orusbuluk peşinde değildim evimde uslu uslu oturuyordum" nefesi yumuşarken bir çırpıda yarım saate yanımda ol diyip kapadı. Ben de merakla bakan bir çift göze baktım evdekiler bu halime alıştıkları için takmazlardı bile yeni gelen adama göz kırpıp öpücük attım sonrada kendimi hızlıca sokağa attım yarım saaten 1 dk gecikirsem başıma gelicekleri hesap edebiliyordum. Hızlıca direksiyon başına geçip Koray'ın evine sürdüm. Radyoda çalan şarkı ruhumu okşarken eve de varmıştım korumalar kapıyı açıp içeri aldılar. Topuklu ayakkabı sessim bir melodi gibi yüksek duvarlara carpip bana geri döndü. Kapıya gelince zilde elimi biraz gezdirip derin bir nefes cekerek bastım. Kapı önünde sanki beni bekliyormuşcasına bir hızla kapı açılırken afalamama izin vermeyen el kolumu kavrayıp içeri çekti topuklulardan dolayı tökezlerken kapıyı arkamdan kapatıp aynı hiddetle sırtımı kapıya itti. Koray'ın öfkeyle parlayan gözlerine bakarken vahşice dudaklarıma saldırdı sanki parcalayip yok etmek istercesine. Öfkesi kimeydi bilmesemde cezasını benim çekeceğim kesin bir şeydi. Ellerinden birini kalçama diğerini göğüslerime yerlestirip var gücüyle sıktı acıyla inlerken gözümden bir yaş akıp dudaklarımızın birleştiği yerde yok oldu. Çevik bir haraketle kucağına alıp odasına getirdi yatağın üstüne beni fırlattıp üstüme çıktı. Gözleri hırpalanmış bedenimde gezerken kendini zor tutan bir sesle"soyun" dedi emirine itaat edip iç çamaşırlarımla kalana kadar soyundum kural buydu ic çamaşırlarını o çıkarttırdı. Üstünü çıkartırken bana bakıp "onlarıda çıkar" dedi şaşkınlığımı gizleyemeyen gözlerimle ona bakıp üstümdeki son beni koruyan şeyleride çıkarttım daha elimdekileri yere atamadan kasıklarımdaki inanılmaz acıyla çığlık attım ıslanmamı beklemeden bedenim haraket halindeyken cok hızlı bir haraketle sonuna kadar içime girmişti. Tekrar aynı hızla kendini çekip tekrar girdi bunu defalarca devam ettirip en son göğüslerime boşaldı. Kendini yan tarafa attıp beni üstüne çekti "Beni tekrar hazır hale getir " ellerimi alletine koyup okşadım kalp gibi atan organı sanki az once boşalan o değilmiş gibi tekrar havaya kalktı vücudunun ustunde ters dönüp kalcalarimin yuzunun cok yakininda olmasini umursamayıp eğilerek kasıklarını öptüm elleri belimi kavrayıp birden köpek pozisyonuna beni getirirken arkadan gireceğini anlayip korkuyla gözleri mi yumdum bekledigim olmadı rahat bir nefes alırken vajinamdan iceri topa benzer bir sey itti "Napıyorsun" deme kalmadan kalcalarımdan içeri sert bir şekilde kendini itti aynı anda içime ittigi toplarda titrerken. Bedenim zangır zangır titreyerek bitaf düştü gözlerim kararırken içimdekilerin varlığını hissedebiliyordum o durmayacaktı bu yatakta ölsem bile işi bitmeden durmazdı...

KARŞIK BEDENLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin