6

204 19 45
                                    


   Soğumuş parmaklarını sıcak nefesi ile ısıtabildiği kadar ısıtıp cebine soktu Bakugou yürürken. Beyninin içi bomboştu. Evden çıkarken söyleyeceğinden emin olduğu şeylerin hiçbirini hatırlayamıyordu şuan. Sanırım herşey olacağına varacaktı. İşi kaderin boktan ellerine bırakmaktan nefret eden sarışın çaresizlikle kaşlarını çattı. Yürümeyi bırakmayı herşeyden fazla istese de adımlarını yavaşlatmadı. Taa ki Kirishima'nın evine varana kadar.

   Derince bir nefes alarak kapıyı tıklattı sarışın. Neredeyse anında açılan kapı ile irkildiğini belli etmeden içeri girdi, ayakkabılarını çıkarırken kendini telkin ediyordu : Normal davran, her zamanki gibi...

   Kirishima'nın hem salon hem de yatak odası olarak kullandığı salonda dakikalardır tüyleri diken diken eden bir sessizlik hakimdi. Bu normaldi çünkü ne kızılın ne de sarının bir konuşma başlatmaya cesareti yoktu, bu konuşma eğer başlarsa sonunun nereye gideceğini ikisi de bilmiyordu. En nihayetinde kızıl saçlı olan artık sıkılmış bir vaziyette konuştu, "Bakugou, şey bilirsin dün için..." ağzında gevelese de devamı gelmemişti. Sarışın olan içinde büyüyüp yayılmasına engel olamadığı o ezilme hissini azaltmak adına ağzını açtı. "Dün mü, evet kendine dikkat etmelisin her daim kıçını kurtaracak kadar yakınında olmayabilirim boktan saçlı." 

   Kızıl saçlının yüzündeki şok ifadesi anlaşılabilirdi, sonuçta Bakugou ilk kez saçma lakabını istemsiz samimi bir tavırla değil de adeta tükürür gibi söylemişti. 

   Dün gece olan herşeyi yarı hayal yarı gerçek hatırlayan Kirishima kendisini ilk defa bu kadar berbat hissetmişti. Bakugou ise gerginliğinden ötürü soğukça konuşmuş ve herşeyi daha da beter ettiği için kendine lanet okumuştu, evet korktuğu gerçekti. Kirishima onu buraya çene çalmak için çağırmamıştı, herşey bariz aklındaydı.  En sonunda gözünü karartmıştı sarışın, bu konuşmadan kaçış yoktu o yüzden şimdi yapılacak ve kapanacaktı, derin bir nefes aldı.

   "Kirishima" kendisine yıllardan beri neredeyse hiç adıyla seslenmemişti Bakugou , bundandır ki kızılın ensesindeki tüyler korkudan diken diken olmuştu, sesinin normalin aksine çok daha sakin olması ise herşeyi daha da kötüleştiriyordu. Karşısındaki gencin bariz ürperişini görmezden gelerek devam etti Bakugou, "Kirishima, bunu sadece bir kez soracağım. Dün geceyi hatırlıyor musun ?"

   Bakugou ona öylesine boş bakıyordu ki Kirishima ağlamak istemişti, evet hatırlıyordu, lanet olsun ki hatırlıyordu. 

   Soru gayet netti, cevabı daha netti. "Evet. Hatırlıyorum."

   Salona hakim olan ölüm sessizliği eşliğinde iki genç de başlarını dakikalar boyunca yerdeki eski tatamilerden çekmemişti. Kirishima verdiği cevabın yarattığı ortamın pişmanlığından dilini söküp atma isteği ile mücadele etse de Bakugou'nun ne düşündüğünü anlamak mümkün değildi, sarışında bu güne değin asla görmediği bir ifade vardı, sakin, bomboş. Saatler gibi gelen birkaç dakikanın sonunda nihayet sarışın olan laflarını tartar gibi dudağını ısırmış ve konuşmaya başlamıştı.

   "Bunun hiçbir şey ifade edemeyeceğini biliyorsun, değil mi ?" 

   Kuyruk sokumundan tüm omuriliğine ve oradan her bir saç teline yayılan soğuk dalga ile titredi kızıl saçlı.

   Bu kısa cümlenin ifade ettiği şey o kadar barizdi ki...

   Bu cümle Kirishima için, "Dur orada. Bu asla olamaz, biz asla olamayız. Hayal kurma, aramızda süregelmiş bu şeyi bozacak birşey yapma." demekti.

   Bakugou içinse"Lütfen benden bunu bekleme, bunu yapamam. Seninle o şekilde olamam. Dur artık, seni kaybetmek istemiyorum..." demekti.

   Birbirlerinin düşüncelerinden bihaber zaviyette yutkundular. Bakugou'nun tek cümlesi ile oynanacak roller belirlenmişti. Kirishima artık en ufak bir umudun dahi kalmadığı gerçeği ile buruk bir biçimde gülümsedi. Son bir yoğun bakışla iki kırmızı göz tekrar buluştuğunda aynı gülümseme Bakugou'nun dudaklarında da belirdi.

   "Yok artık dostum, bunun birşey mi ifade etmesi gerekiyordu ki ? Ne kafa çocuksun varya !!"

   Kızıl saçlı suratına yıllardan beri oturmuş o koca gülümsemesiyle işi dalgaya vurdu. "Kes, misafiri geldiğinde su bile getirmeyen senin gibi bi boktan saçlıya ben ne ifade edebilirim ki lan ?!" çarpık bir gülümseme sarışının suratında da belirdiğinde, Kirishima yılların getirdiği bipolarlığın tesiri ile enerjik bir biçimde ayağa kalkarak küçük mutfağa yöneldi. "Bira mı, su mu isterdiniz Bakugou-san? Favori boktan saçlınız bu sıralar zengin."

   Sırıtarak geldiğinde koltuğun kenarına bıraktığı atkıyı tekrar boynuna doladı sarışın. "Hayır, geçen haftaki uzun ödevin son yükleme tarihi bu gece. Sadece daha iyi misin bakmaya gelmiştim." Bu bariz yalana takılmadan çoktan yüklediği ödev için hayıflandı kızıl olan. 

   Sonrası ise hızlıydı, 'Arkadaşını' güle oynaya evinden yolcu edip kapıyı kapadıktan sonra bir süre kapının önünde dikildi sonrasında ise kapalı kapının eşiğine oturarak boş bakar vaziyetteki gözlerini tavana dikti.


         *     *     *     *     *


   Sarışın evinin kapıyı örterek ağır adımlarla banyoya yönelmişti. Montunu ve atkısını koridorda bir yere rastgele bırakırken sadece otoreflekslerini kullanığını hissediyordu. Sanki beyninin geri kalanı uyuşmuş gibiydi. 

   Buz gibi soğuk suyu yüzüne ve ensesine çarptıktan sonra derin bir nefes verip aynadaki aksini izlemişti bir süre. Ardından da ufak kıkırtılarını tutamamış, bu kıkırtılar büyüyüp banyo duvarları arasında çınlarken girdiği ufak histerik gülüşünün yarattığı kasılma yüzünden ellerini karnına bastırmıştı. 

   En nihayetinde gözünde birikmiş minik bir damla yaşı silerken aynada gördüğü aksine gözlerini yummuş ve başını yaslayarak iç çekmişti.

   "Demek gerçekten de ibneyim ha ?"

   Kendine koyduğu ufak teşhise gülümseyerek geri çekilmiş ve aksini seyretmeye devam etmişti. Taa ki hislerine engel olamadığı kızıl saçlı 'arkadaşı' için mide ağrıları ile bezeli ilk depresif gecesini geçirdiğini farkedene kadar.

   Başını yastığa koyarken mırıldandığı şey ise değişmemişti, "Bu hiçbir şeyi değiştirmez. Ne hissettiğim fark etmez..."

   Kendini, duygularını ve bedeninin isteklerini dizginleyebileceğinden oldukça emin bir şekilde gözlerini yummuştu sarışın, ne kadar yanılabileceğini bilmeden...



Y.N. : Slm, kısaydı bliyrm .s.s That's all... Bb.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Club Daybreak - Boku no Hero Academia BxB FanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin