hoşbulduk istanbul

78 6 2
                                    

Uçaktan iner inmez otele gittik. Tum yol boyunca kızların ısrarlarına dayansam da burada açıklayacağım neden buraya geldiğimizi bilmeleri gerek. Odaya girdikten sonra hemen kızlara mesaj attım "kafede buluşalım herşeyi anlatıcam." Buraya tek başıma gelmeliydim onları peşimden sürüklemek pek iyi olmayacak. Üzerimi değiştirdikten sonra kafeye indim kızlar bir masada oturmuş beni bekliyorlardı hemen bir sandalye çekip oturdum yanlarına.
Derin bir nefes aldım ve
"Ben aslında buraya okul için değil bozuk bir saat için geldim. Kulağa çok saçma gelebilir ama bir dinleyin. Babam ölmeden önce bir vasiyet yazmış, vasiyette istanbulda eski bir saat dükkanında bana ait bir saat varmış ve o saati bulursam bana bir sırrı çözeceğimi söyledi. İlk başta cok saçma geldi ama vasiyeti kendim görünce bunu yapmaya karar verdim elimde bir adres ve bir kaç numara var bu bilgiler ile bulmaya çalışacağım saatçiyi. Aslında tek başıma gelecektim ama 4 inat arkadaşım beni bırakmadığı için burdayız. Eğer gitmek isterseniz gidebilirsiniz size kalın diyemem ama kalacaksanız başımıza saati ararken neler gelecek bilmiyorum. Yanii..."
Songül: ben varım
Kader ve meral de ayni anda "ben de varım" cemreye dönen gözlerimiz onu kizdiracak oldu ki "tabii ki varım" dedi. Şu son 2 yıldır yaşadığım acılar beni ne kadar yorsada beni ayakta tutan tek varlık bu 4 kızdan ibaret. Babamın vefatı ardından bana kalan yüklü miras ve bu bozuk saat macerasında tek başıma olmamak çok hoş.
Eylül: biz 100 yaşına kadar hep beraber mi kalsak?
Meral: ayy yok canısı 26 hafi sizi kirmiyim 27 buçuk. Evlenmemiz lazim dimi ama.
Meral işte yine sözleri ile neşemizi yerine getirmişti. Biz gülerken konuyu masaya tekrar yatıran soruyu kader sordu.
Kader: ee ne yapıcaz şimdi yani nereye gidicez?
Eylül: babam burdan bir evet almış oraya taşınıcaz. Sonrasında bu numarası olan kişileri tek tek bulup babamı anlatıcam artık ne çıkarsa.
Cemre: neden bozuk saat acaba?
Meral: aynen canisi insan bi yalı malı bırakır bozuk saat ne?
Songül: kizim iş gizemli işte hem ne yalısı adam kıza koskoca miras bıraktı yalı onun yanında...
Kader: toz tanesi kalır. Büyük bi ihtimalle vural amca sır derken senden sakladığı bir şeyden bahsediyordu.
Cemre: iyi de vural amca eylülden ne saklasin ki
Eylül: işte orası da bozuk saat kısmında. Kafam çok karışık yaa.
Biraz daha sohbet ettikten sonra meral ortaya bir teklif attı
Meral: canisilar madem bunaldık...
Kader: yooo.
Meral: ay sen bi sus kader bak kek var orda al sen onu ye.
Her neyse kızlar bu gece bara gidelim mi kafa dağıtmış oluruz. İtiraz kabul etmiyorum itiraz eden olirsa tüm gün başının etini yerim.
Songül: Allah korusun.
Hepimiz odalarımıza giyinmek için çıktık kader meral ve songül aynı odada ben ve cemra aynı odada kalıyorduk.
Eylül: cemre bu siyah deri elbiseyi mi giysem yoksa yeşil payetli elbiseyi mi?
Cemre: yeşil güzel ama bana kalırsa siyahı giy hatta altınada şu benim yeni aldığım siyah stilettoyu giy.
Eylül: iyi ki bir moda tasarim okuyan arkadaşım var yoksa yanmıştım. Cemre bana bir öpücük attıktan sonra o da bir kac elbise çıkardı ve içinden toprek tonlarında olan mini bir elbise çıkardı. Altına siyah kısa botlarını giyerek büyüleyici olmuştu.
Biraz makyaj yaptıktan sonra odandan çıkıp kızları beklemey başladık.
Meral mor mini bir elbise ve beyaz stilettoları ile resmen bir melekti. Kader her zamanki gibi beyaz pullu bir elbise ile mükkemmel görünüyordu. Songül siyah kotun üzerine zümrüt yeşili bir bluz giymişti. Meral sitemkar ses tonu ile
Meral: yuh burda da mı kot songül. Hayır yani bari şimdi özenseydin.
Cemre: bence gayet güzel olmuş böyle.
Meral'in bir kaç dırdırından sonra bara gelmiştik.
Meral: ay kızlar biz böyle beş kişi afet gibi giricez ya kendimi filmlerdeki cool kızlar gibi hissettim.
Kader: cidden öyle olduk değil mi?
Songül: hadi hadi çok konuştunuz.
İçeri girdiğimiz an dünya değişmişti resmen. Hemen bir masa bulup oturduk bir kaç içki siparişi verdik ve eğlenmeye başladık.
Songül: meral bak sakın çok içme. Bu sefer odaya ben taşımam.
Cemre: kader buna sende dahilsin. Az için kızım sizi taşımak zor oluyor.
Meral: ayy alt taragi biraz sarhoş olduk o kadar. Neyse dikkat ederiz.
Bir bardak içkiden sonra durdum. Zaten arada bir içerdim yeni birşey denemek amaclı meralin tavsiye etti içki vurmuştu sanırım bir anda dunya 180 derece dönmeye başladı.
Songül: eylül sen sarhoş mu oldun. Heyy eylül nereye?
Eylül: biraz eğlenip gelicem.
Cemre: sarhoş muydu o bana mı oyle geldi.
Songül: bana da öyle geldi ama neyse ben burda durayım da sen ona bir bak. Olumlu manada kafasını sallayıp eylülün peşinden gitti.
Eylül etrafta dans etmek için bir kaç kişi arıyordu en sonunda birisini buldum derken aniden birisi ona çarptı ve elindeki tüm içki üzerine döküldü. Döken kişinin suratına bakmadan
Eylül: yuhh kör müsün mahvettin üzerimi.
X: çok çok özür dilerim.
Bir anda eylülün belini kavrayan bir el
: sen benim sevgilime mi dokunuyorsun lan.
Dedikten sonra adama vurmaya başladı durdurmak istesede başaramadı en sonunda ikisini ayırıp belini kavrayan eli tutup bir  kenara çekti
Eylül: ne yapıyorsun adamın suçu yok ki hem ben senin sevgilin değilim.
:Nasıl sevgilim değilsin ben ali sende yeliz işte.
Eylül: çekil git manyak yaa.
Cemre onları bir köşede öyle görünce eylülü rahatsız ediyor zannedip hızla yanlarına gitti
Cemre: sapık ne yapıyorsun arkadaşıma?
Ali: sevgilim o benim sevgilim.
Cemre: hem sapık hem psikopat. Diyerek aliye vurmaya başladı bunu farkeden serkan ve güney koşarak yanlarına gelip cemreyi durdurdular.
Güney: napiyorsun kızım?
Cemre: sapık bu sapık arkadaşıma asılıyor bırakında ağzının payını vereyim.
Serkan: sen yalnış anladın galiba bi dur.
Songül: noluyor lan burda?
Kızlar da hemen oraya toplanmıştı.
Cemre: bu sapık eylüle asılıyor sevgilim falan diyor. Bunlarda ona arka çıkıyor.
Diyerek erkekleri gösterdi.
Meral: aaa sapiklar. Diyip vurmaya başladı.
Onlar öyle saldirirlarken bjr anda dışarı atıldılar.
Duvara yaşlanmış ali
Ali: ya benim sevgilim nerde sevgilimm.
Kader: terbiyesiz hala sevgilim diyor ya.
Serkan: kizim sizin yüzünden tum eğlencemiz bozuldu ne tür bi delisiniz ya.
Cemre: deli mi deli olan sensin. Sana sarkıntılık yapıyor diyorum yok öyle değildir diyorsun.
Güney: sarkıntılık etmek mi yok canım taciz etti.
Songül: bana bak zaten kensimi zor tutuyorum şimdi birinize dalıcam. Kızlar hadi gidiyoruz
Cemre sen meral ve eylülü al ben taksi çevirip geliyorum. Kader hadi kalk.
Kizlar taksi ile gittikten sonra erkekler konuşmaya başlar
Serkan: abi kızlar deli meli ama güzeldi ha.
Güney: aynen o kivircik olan hoşuma gitmedi değil.
Ali: nerde benim yeşilim hmm. Nerdeee?
Mert: gel abi gel ben bulucam o yeşili senin için kardeşim gel.
Hep birlikta eve giderler. Iki taraf içinde zorlu ve garip.bir gün olmuştu. Belkide bu son  zorlu ve garip günleri olmayacaktı. Kader bu belli mi olur?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 01, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bozuk SaatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin