Yorgunluk

89 17 3
                                    

Skylar Grey - Coming Home (Part 2/ Bonus Track)

Aşk karmaşık bir duyguydu.

Kontrolu olmayan, aniden ortaya çıkıp her şeyi mahvedecek derecede tehlikeli ve karmaşık bir duyguydu.

Size getireceği şeyleri bilemezdiniz. En önemlisi şuydu ki sizden neler alacağınıda bilemezdiniz. Bu korkunçtu. Aşkın sizden götürdüğü şeyler korkunçtu.

Evet bu gidişler yeni tecrübeler, farklı bakış açıları kazandırıdı belki ama hepsi hazır olmadığınız bir zamanla gelirdi başınıza. Banada aynısı olmuştu.

Aşk denilen duygu beklemediğim yerden beklemediğim şekilde gelmişti. Ne olduğunu bile anlamamıştım. Nasıl olduğunu, neden olduğunu. Bunların cevabını asla bulamayacağım bir şekilde gelmişti bana ve ben bocalamıştım. Fena bocalamıştım.

En yakınım olan insana aşık olduğum için bocalamıştım, lisedeki ilk arkadaşım aşık olduğum için bocalamıştım, grup arkadaşıma, ailem olarak gördüğüm kişiye aşık olduğum için bocalamıştım.

Aşk belki güzel bir şeydi ama yanlış kişiye karşı olduğu zaman kötüydü. Yanlış yerde yanlış zamanda çıktığı zaman sonuçları berbattı. Bana bir getiri olmak yerine benden çok fazla şey alıyordu ve almaya devam edeceğinden emindim.

Eski Hoseok'u kaybettiğimi hissediyordum. Eski neşeli, sürekli gülüp ışık saçan benliğimi kaybettiğimi hissettiriyordum. Ve bu kötüydü. Aşkın bana kaybettirdiklerine üzülüyor olmam kötüydü. Çünkü normalde bunu umursamam gerekirdi. Eğer bana bir getirisi olsaydı.

Önümdeki tamamlanım şarkıya bakarken düşüncelerim bunlardı. Her şey değişmişti. Her şey bir anda anlamadığım bir şekilde değişmişti. Yazdığım şarkılar bile değişmişti. Ben değişmiştim. Ve biliyordum ki nasıl kararlar alırsam alayım, hangi yola baş vurursam vurayım, ne kadar kaçarsan kaçayım değişmeye devam edecektim. Değişim kaçınılmazdı. Buna karşı koymakta anlamsızdı.

Kağıdı elime alıp satırları son bir kez daha okuduktan sonra masama bırakmış ve odamdan çıkmıştım. Değişim kaçınılmazdı. Değişmekten kaçamazdım. Aşkın getiridiydi bunlar. Bundan kurtulamazdım.

Terasa geçip temiz havayı içime çekerken tekrar tekrar düşündüklerim bunlardı. Zihnim sürekli tekrar ediyor ve buna inanmamı sağlıyordu.

'Değişim kaçınılmazdı,'

Derin bir nefes alıp temiz havayı ciğerlerime buyur ederken, "Böyle olmamalıydı," diye fısıldadım. Böyle olması gerekmiyordu. Böylesine yanlış hissetmemem gerekiyordu. Yoongi'yi sevmemem gerekiyordu.

"Onu sevemem, bu benim sonum olur," sesim titriyordu. O kadar ağırdı ki bu altında eziliyordum. Dayanamıyordum artık. "Onu sevmemeliyim,"

Gözlerimi yumup kendime gelmeyi beklerken omuzlarım çoktan düşmüş sırtımdaki yük dahada artmıştı.

"Fakat ne olursa olsun onu seveceğimin bilincindeyim,"

Geceye fısıldadığım son cümle bu olmuştu. Sonrasında değişim çok daha hızlı gelişmişti.

**

"Şarkılar harika. Çok farklı bir tarz. Sizden uzak ama sizden bir parça gibi. Mükemmelsiniz,"

Yapımcımızın ard arda sıraladığı iltifatlarla gururla gülümsemiştik. İkimizde. Zor geçen bir 1 ay olmuştu ama sonunda bitmişti. Şarkılar bitmişti ve geriye kalan tek şey pratik yapmaktı. 3 hafta boyunca yapabileceğimiz kadar çok fazla pratik yapacaktık.

Rap Gods| YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin