Broken

4.3K 249 43
                                    

-broken-

[Uzun bölüm-]

 -jimin bakış açısı- 

 Bir buçuk saattir ev ödevimi yapıyordum fakat henüz daha hyungun eve geldiğini duymamıştım. 

 "Hmm.. hyung neredesin, çok geç oldu" diye kendi kendine mırıldanmıştım.  Hyungla doğru dürüst görüşmeyeli neredeyse iki hafta olacaktı. 

 O işiyle meşguldü ve bende çok olmasada ödevlerle ve projelerle meşgul oluyordum. Çalışmaya geri dönüp yaklaşık 2 saat boyunca projemle ve ödevimle uğraşmış, su içmek için mutfağa yürümüştüm. 

 Kapının açılıp birinin içeriye girdiğini duymuştum. Yoongi hyungun olduğunu bildiğimden ona doğru yürüdüm ve koltuğa oturup kulağındaki telefonla konuştuğunu gördüm.

 "Akşam yemeği için çok teşekkürler Hoseokie, yemekler çok güzeldi. Umarım bunu tekrarlayabiliriz  haha" 

 "Hoseok hyungla mı beraberdi ?" diye tekrardan kendi kendime mırıldanmıştım. 

 Hyungumun genişçe gülümsüyor olduğunu görmüştüm. İkisinin arasında bir şeyler olup olmadığını merak ediyordum, üzgün hissediyordum. 

 "Yah! Şunu söyleme.. hayır asla yapmam , hayıır! Ugh! Peki peki.. ben de seni seviyorum mutlu musun şimdi ?"

 Hoseok hyunga söylediği şeyle şok olmuştum ve hoşlanıyor olduğum en yakın arkadaşımı böyle görmek bana acı vermişti. 

 "Ona aşık oldum ."

 Odama yürüdüm ve kapımı kapatıp kilitledim. Hyungumun, onun ağzından çıkan kelimeler yüzünden ağladığımı görmesini istemiyordum. 

 "Umarım o benimdir. " ağlarken yatak örtümle vücudumu sarmıştım. Kalbimde ağrıyı,kıskançlığı , mutsuzluğu hissediyordum. Çocukluk arkadaşı olmaktansa Hoseok hyung gibi olmak isterdim.

 "Ona aşık olmak artık iyi bir şey değilmiş gibi .."

 Durduraksız çalan alarmımla uyanmıştım. Alarmı kapatıp banyoya girdim ve okul için hazırlanmaya başladım. İşimi bitirdiğimde kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim, Yoongi hyung bir yandan mırıltı çıkararak kahvaltı hazırlıyordu. 

 "U-uhm günaydın hyung" kısık sesle konuşmuştum. Yoongi hyung yüzünü bana doğru dönmüştü.  

"Günaydın jiminie" bana doğru gülümsediğinde neşeli olduğunu görmüştüm."Hoseok hyung yüzünden böyle fakat nasıl bu kadar mutlu olabildi?"diye geçirdim içimden. 

Yoongi hyung bana doğru seslenip,"Sen iyi misin Chim? Bir şey mi oldu?"demişti. Gözleri benim üstümde olduğundan kafamı iki yana sallayarak iyi olduğumu belirttim. O da kafasını sallayarak kahvaltımızı hazırlamaya devam etti.  

 "Okul nasıl gidiyor Chim?"Tekrar konuştuğu zaman bana Chim diye seslenmesini özlediğimi fark etmiştim. Çünkü çocukken bana Chim diye seslenirdi hep. 

 "Sanırım iyi gidiyor hyung, senin nasıl?" Ona baktığımda bana doğru gülümsediğini gördüm.  "İyiyim, gerçekten iyi gidiyor." Kafamı sallayıp okula gitmek için ayaklanmıştım.  "Çıkmak zorundayım hyung, Geç kaldım bye hyung" Sağ elimi sallarken o da bana gülümsemiş ve güvende olmamı söylemişti. 

 Okulun kapısında dururken omzumda hissettiğim elle arkamı döndüm ve arkamdakilerin Jungkook ve Taehyung olduğunu görmüştüm.  

 "Hey jiminie!" Taehyung yüksek olmayan sesiyle konuşmuştu."Hey çocuklar nasılsınız?" diye cevap verdim onlara. "iyiyiz hyung , hadi sınıfa geçelim." diye cevaplayınca Jungkook, o sabahki ders için sınıfa doğru yürümüştük.  

 Öğle yemeği vakti geldiğinde kafeteryaya yürümüştüm. Taehyung ve Jungkook köşede konuşarak kahkahalar savuruyorlardı. . "Çocuklar!" İkisi de bana doğru dönüp el sallamışlardı. 

 Taehyung'un yanına oturdum, "Sende bir şeyler var Jiminie?" Taehyung'un ima ettiği şeyle şaşırmıştım.  "Ne gibi?" ağzım yemekle doluyken cevap vermiştim. 

 "Hyung ağzın doluyken konuşma!" diyerek en küçüğümüz bağırdığında kahkaha atıp kafamı sallamıştım . "Sınıfta da böyleydin,aklın başka yerlerde gibiydi hmm.." Taehyung'un gözlerine doğru bakmıştım. 

 "Belkide bugün Yoongi Hyunga duyduğum hisleri paylaşmalıyım artık." diye düşünmüştüm."Gördün mi bak şimdi de aklın başka bir yerlerde-" boğazımı temizleyip Taehyung ve Jungkook'a ciddi bir şekilde bakmıştım. 

"Ben uh-uhm şuanda biraz üzgün hissediyorum çocuklar. " Yüzlerindeki duraksamayı ve endişeyi görmüştüm.  "Neden?" mırıldanmıştı Tae. "Çünkü- çünkü hyungumun telefonda Hoseok hyungla konuşup ona bir şeyler dediğini duydum. " Taehyung ve aynı şekilde Jungkook'un da aklı karışmış gözüküyordu

 "Nasıl şeyler hyung?" konuştu Maknae. "Uh-uhm ben de se-seni sev-seviyorum gibi..." ikisi de şok olmuş gibi ellerini ağızlarına götürmüşlerdi.  

 "Aman tanrım- yani sen Yoongi hyungtan hoşlandığını mı söylemek istiyorsun?-" diye bana doğru yüksek sesli olmasa da  bağırmıştı Tae , kafamı sallayıp aşağı yere doğru bakmıştım. 

 "Hyung onu sevmen sorun değil , biz biliyorduk ."kafamı kaldırıp onlara büyüyen gözlerimle bakmıştım. "Biliyor muydunuz?!-" ikisi de gülümseyip kafalarını sallamışlardı. "Evet ,bu çok belliydi-" diye gülerek mırıldanmıştı Tae.

 Ben de gülmüştüm fakat tekrar üzgün suratıma dönmüştüm. Taehyung ve Jungkook gülmeyi durdurmuştu, Taehyung'un elini kolumda hissetmiştim. "Sorun yok Jimin, eğer aralarında bir şey varsa belki de sadece yakın arkadaşlık yada normal bir arkadaş ilişkisidir. Senin hyunguna olan duygularını itiraf etmek için doğru zamana ihtiyacın var,eğer hazır hissediyorsan belki de yanılıyorsundur emin olmayı bekle." Jungkook Tae'nin dediklerine kafa sallamışken ben de onlara doğru gülümsemekle yetinmiştim.

 "Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim çocuklar." beraber gülüp hep beraber kahkaha atmıştık. Öğleden sonraki derslerde Yoongi hyungla ilgili olan düşüncelerim aklıma gelmedi fakat, hala kırgın ve üzgün hissediyordum. 

 "Keşke yanılıyor olsam,keşke aralarında bir şeyler ya da oluşan duyguları olduğu konusunda yanılsam. Çünkü onları yakın ve mutlu görmek çok acıtıyor. "

Yoonfuckingsexy

Bekletmeyeceğim deyip beklettiğim için çok özür dilerim. Umarım beğenmişsinizdir!!!

Tease || YOONMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin