Bölüm •1•
••••••••••••••••
"Kayla, hadi kalk artık annecim!" Annemin bana seslenmesiyle gözlerimi yavaşça araladım. Hey! Ben uyanmak istemiyorum ki.
Kendimi tekrardan uykuya bırakmak istedim ama aniden açılan kapım buna engel oldu.
Dediğim gibi kapı aniden açılınca gelen korkuyla yerimden sıçradım.
"Ne karıştırıyorsun sen?" Hadi ama. Sadece korkmuştum ama annem tamamen yanlış anladı.
"Bir şey karıştırmıyorum anne?" Gözlerini kısarak bana baktı.
"İnanasım gelmedi ama bu seferlik neyse. Hadi sofra hazır yumurtan soğuyacak." Kapıyı geri kapatıp gitti. Arkasından seslendim;
"N'olursun bana haşlamadığını söyle." Gerçekten haşlanmış yumurtayı tek sevmeyen ben olamam herhalde. O beyaz kısmı yerken tek benim mi midem bulanıyor?
"Nimet o öyle deme kız vallahi terlik gelir. Ne zamandan beri yemek seçiyorsun sen, yeni yeni adetler çıkarma başıma" Klasik türk annesi işte ama benim annem daha bir garip n'aparsın işte.
"Anne hep aynı şeyi diyorsun ama ilkokula geçtiğimden beri haşlanmış yumurta yemiyorum." Ve şuan 12. sınıfım?
"Sen bir de benimle dalgamı geçiyorsun. Anneyle dalga geçilmez taş olursun taş!" Bakın bunlar hep konuyu değiştirme çabaları.
Daha fazla anneme cevap vermeden whatsapp'a girdim Furkan'dan bir mesaj vardı.
Gönderen;
Günaydın sevgilim.Her sabah attığı bu mesajlar beni gerçekten de mutlu ediyor.
Gönderilen;
Sana da günaydın aşkım <3Whatsapp'tan çıkıp İnstagram hesabıma girdim. Sanırım size söylemeyi unuttum. Ben bir İnstagram fenomeniyim 2 yıldır paylaştığım fotoğraflarım daha fazla keşfete çıkmaya başlayınca 57k'lık bir kitlem oluştu. İnanabiliyor musunuz, Fan hesabım bile var!
Fazla oyalanmamaya özen göstererek mesaj isteklerime girdim fazlasıyla mesaj isteğim vardı.
"Abla seni gerçekten çok seviyorum."
"Furkan ne abiğ öğkh"
"Lütfen beni görür müsün?"
"Bence fazla egolusun."
"Aşırı güzelsin ayol."
"Seni çook seviyorum."
"Bence Furkan seni kullanıyor."
Ah, o son okuduğum... bu mesajı gerçekten çok fazla alıyorum. Takipçi kitlemin yarısı Furkan'ı sevmiyor. İtici bulduklarını, onlara göre fenomen olduğum için benimle çıktığını söylüyorlardı. Bu bence doğru bir düşünce değil, hemde hiç değil.
Telefonu bıraktım ve dolabıma ilerledim. Dolabım karşısında beş dakikalık bir karar verme aşamasından sonra ne giyeceğimi seçtim.
Siyah, dar kargo pantalonumu giydikten sonra uzun kollu her yeri siyah beyaz yatay çizgili olan tişörtümü giydim ve üzerine kısa kollu siyah ateş işlemeli bir tişört geçirdikten sonra tişörtlerin eteklerini pantalonumun içine soktum.
Aşağıya indiğimde annem ve babam kahvaltı sofrasında beni bekliyorlardı neşeyle ikisininde yanağını öptüm ve yerime oturdum.
"Günaydın ballarım." Annemin sessizce homurdandığını duydum.