Şişe

170 12 10
                                    

Harry düşüncelerini beyninden kovmaya çalışırken giyiniyordu. Sinirleri bozulmuştu. Neden o kadar ağlamıştı ve neden günün ilk saatleri hayat ona zehir olmuştu. Malfoy'u daha önce kimseyle öpüşürken görmemişti. Ne rüyasında ne de gerçekte. Kesinlikle Pansy ona bir şey yapmış olsa gerekti.Yoksa kalbinin derinlikte bir yerde bir tohum mu ekilmişti. Çıktı ve iksir sınıfına doğru yürüdü. İçeri girdi.

"Nereye Yaralı Kafa?"dedi Draco. Yanında da Pansy vardı. Ona yaralı kafa deyince yavaşça vurdu koluna.

"Harry. Bugün ders yok.Hatta 15 gün ders yok . Herkes ya evlere gidecek ya da burada kalacak" dedi Pansy. 

"Dün açıklama yapılırken acaba Pottah rüyasında ne görmekteydi. Weasley kızı , Granger bulanığı veya herhangi biri mi?" dedi sinirle Malfoy.

"Hı hı . Diyeceğin bir şey mi var. Onları rüyamda görmüş olmam canınımı yakıyor " dedi Harry sinirle. Malfoysa ona sadece omuz atarak çıktı. Harry de hemen Pansy'nin telefonunu aldı ve Remus'u aradı. Yaklaşık 30 dakika sonra Remus onu almaya gelecekti. Harry'nin zaten Sirius'un evinde kalması nedeniyle hiçbir şeyini almasına gerek yoktu. Çıktı . Malfoy gölün yanında ağacın dibinde Astoria ile oturuyordu. Kız Malfoy'a yakınlaşmaya çalıştıkça Malfoy kıza daha sert çıkışıyordu.( F*ck yourself Astoria ,bitch Astroria )Nedense bu Harry'i mutlu etmişti. 

"Onu...sevmiyor. Onu sevmiyor"diye söyleniyordu yaklaşık 15 dakikadır. Malfoy geldi ve sırtına sertçe vurdu.

"Kim kimi sevmiyor Sıçılmış Kişi" dedi.

"Sanane sarı p*pi" diye çıkıştı. Malfoy sadec sırıttı. Zalimin oğlu sırıtmasana öyle canı acıyor Harry'nin. Astoria geldi ve Draco'nun koluna girdi. Dudaklarını büzdü.

"Beni öpmek ister misin aşkım " dedi ve gözleri kapalı öylece durdu. Malfoyun tek yaptığıysa Harry'nin içmekte olduğu suyualıp içip Astoria'nın suratına püskürtmek oldu. Harry o an kızın hayatı pahasına gülmesini tutuyordu.

"Kim sana suyumdan içmen için izin verdi" dedi Astoria ağlayarak çıkınca .

"Soran oldu mu ki ? " dedi Malfoy .Sonra parmak hareketi çekip gitti. Harry sinirlenmişti . Demek Astoria böyle hissetmişti diye düşündü ve Remus'un sesiyle irkildi. Malfoyun içtiği şişeyi orada bırakamadı. Kapağını kapatıp aldı ve oraya gitti. Beraber Sirius'un odasına ışınlandılar. Sirius onu görünce sıkı sıkı sarıldı.

"Ah ... Benim küçük Harry Malfoy'um mu gelmiş " dedi. Harry Malfoy mu?Neden bu kadar hoşuna gitmişti. Hayır o hoşuna gitmedi.

"Bir kere Harry Malfoy değil Draco Potter " dedi Remus ve Sirius'a küçükçe vurdu. Sirius ise gene dayanamamış ve üstüne atlamış ve odalarının yolunu tutmuşlardı. Harry Gryffidorun ağırlıklı olduğu odaya gitti ve orada ona annesinden kalmış olan çok güzel bir kilitli kutuya koydu su şişesini. Neden öyle bir şey yapıyor bilmiyor ama ona Malfoy'un ağzının deymiş olması bile onu atamamasını sağlıyordu. Evet Malfoy yakışıklıydı ama hiç onunla kendini düşünmemişti. Hayır , düşünmüştü. Drarry shipper arkadaşarı yüzünden evet ama o gün farklıydı. Hep güler geçerdi. Nedense sanki yıllardır kapalı olan bir şeyi bulmuş gibiydi. Tek sıkıntıysa şimdi o kilitli şeyi açmaktı. Üzerine zamanla verdiği kilolar yüzünden geniş gelen tişörtü daha fazla sıkıp yavaşça hayalleri düşündü. Bir zamanlar büyü ne kadar imkansızsa Drarryde ona o kadar imkansız geliyordu. Belki iyi olursa , ailesine geri dönerse ve Harry'i sevseydi Harry tüm bu olanları unuturdu. Hayaller imkansız oldukları için mi zevk verici yoksa kusursuz oldukları için mi imkansız idi.(Yazar:Harry uzatma yanıksın. Yanıııııııık)

DEATH EATERWhere stories live. Discover now