Hyunjin'in biraz garip ama altından yapılmış bir kalbi vardı ve bu kalp, onu hayatının sonuna kadar sevecek koruyucu bir meleğin gözyaşlarından doğmuştu.
hyunin, fiveshot.
Saat 10.37. Hyunjin sınıfa bir kez daha gecikmişti. Bu sınıfa geç kaldığı üçüncü seferdi ve profesörün bu konuda hoşgörülü olmadığını çok iyi biliyordu. Muhtemelen dün gece dans stüdyosunda o kadar geç kalmasaydı yetişebilirdi ama müziğin içinde o kadar kaybolmuştu ki zaman algısını tamamen yitirmişti.
Elindeki kahve, koşarken bulunduğu kutunun içinde sallanıyordu. Öğrencilerin etrafını sardıkça sınıfa varmak için daha çevik olması gerekiyordu ve aceleyle koşarken elindeki kahveye dikkat edemiyordu. Normal bir zaman diliminde olsa, uygun manevralar eşliğinde kahvesini sağsalim masasına kadar götürebilirdi.
Ama bugün o günlerden biri değildi.
Hyunjin, elindeki Iced Americano karşısındaki sıska çocuğun üstüne sıçrayıp beyaz kazağını kirletene kadar çocuğu görmemişti. Yaptığı hata ile yüzüne değil, üzerindeki beyaz kazağa çevrilmişti gözleri.
"Aman tanrım, çok üzgünüm-"
"Sorun değil," dedi çocuk Hyunjin'e kocaman gülümseyerek, kazağını kaldırıp ıslanmış yeri sallarken. "Bunun altında başka bir tişörtüm var."
Hyunjin daha fazla kaçmayarak gözlerini yüzüne çıkardığında verdiği nefesi geri alamadığını hissetti. Kabarık kahverengi saçları, tanıdık gelen keskin yüz hatları ve yüzüne vuran güneş ışığı altında parlayan gözler... O, tam karşısında duruyordu.
"Sen-"
"Ben... Jeongin. Bu arada," dedi güzel çocuk tanıdık sesi eşliğinde. "Sorun değil gerçekten, acele ediyorsun belli ki. Hadi git."
Hyunjin boğazındaki yumruğu yuttu, "Ben hiçbir şeye geç kalmadım. Sorun değil." Jeongin karşısındaki aptala gülümsedi. "İkimiz de yalan söylediğini biliyoruz."
Jeongin kocaman gülümsemesi Hyunjin'in iliklerine kadar titremesine sebep olmuştu.
"Ben Hyunjin ve yemin ederim," Hyunjin dolan gözlerini belli etmeyecek şekilde güldü, "Gidecek hiçbir yerim yok."
"Öyleyse Hyunjin," dedi Jeongin kazağını çıkardıktan sonra. Altındaki siyah tişört vücudunu güzelce sarıyordu ve Hyunjin'in ağzı biraz kurumuş olabilirdi. "Sana gidip yeni bir kahve ısmarlayayım mı?"
Hyunjin daha sonra sonuçları hakkında endişelenebilirdi.
"Bunu çok isterim Jeongin."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
