bugün ısıtılmış bir kış günü gibiyim
kırıcı birkaç söz sarfettiysen eğer
gülümser geçer gibi
beni kollarının altına aldığın ekim sabahının
aralıktaki yalnızlığıma yansımış halindeyimİstanbul bugün başka duruyor
ortaköy sahilinde ben ve sokak köpeğim
bugün başka düşünceliyiz
bankta uzanan adamın her halinden belli
emekli çoktandır sıkıcı memuriyetten
ki gazete okumuyor bu zamanda
ne şahane!
ben ki ne zaman sıyrılsam dünyanın sorunlarından
iç dünyamın sorunları daha ağır gelir her defasında
sağ elimdeki simitin büyük parçası köpeğin ağzında
dişlerine değdirmeden midesine yolluyor
bu aç hayvancağız,
kimselerin tenezzül etmediği
gençliğimi ve ümitlerimi anlatıyorbugün başka gülüyor İstanbul
salıncak sırası bir türlü ona gelmeyen kız çocuğu ağlarken
sol elimdeki proust, soruları sıralarken
kafam allak bullak yürüyorum İstanbul'un bu sırıtan suratınaderi ceketime sinmiş sigara kokusu ve sokak köpeğim ile az önce geçtik Mecidiye'nin önünden
insanlığım ne acınası bir durumda ki aklıma geliyorsun
aralıkta bunu dilememiştim tanrıdan
inadına sanki hep
kulağımda çınlayan notaları sen çalıyorsunşu kısa hayatımda defalarca terk ettim
yol üstünde dostlarımı aldattım
düşünmeden kızdım, kavga ettim
utanmadan yüzsüzce çekilip geceleri boğaz kıyısına
her birinin üstüne birer sigara yaktım
saygısızdımşimdi toprak ağlıyor yere her basışımda
çünkü en çok İstanbul biliyor sana olan tutkumu
peşin sıra yolladığım dizeleri rüzgar kapıp götürüyor
kolumu sımsıkı tutan ilahi bir güç engel oluyor bize
bir tek İstanbul görüyor tükenen umudumuşimdi sen uzaklardan bana arsızca sırıtan nursuz bir meleksin
karnını doyuramadığım sokak köpeği gibi
sallayarak kuyruğunu
ve suratıma çektirdiğim acıları çarparak
kapıdan yumuşakça çekip gidersinçünkü en iyi İstanbul duyuyor mırıldandığın türküyü.
18 aralık/rly

ŞİMDİ OKUDUĞUN
şehir ve şiir
Poesíaeski mekânlara uğramak gerekir anılar peşinizi bırakmıyorsa bir türlü imkanlaştıramadığıma...