19

427 42 1
                                    

Kız eline aldığı not defterine anlamı olmayan çizimler yapıyordu. Canı sıkılmıştı. Ve ilk kez bir teneffüs bu kadar uzun geldi ona. Defterinden ayırdığı yorgun bakışlarını etrafta gezdirirken, Jungkook'u sınıfının penceresinden dışarıyı izlerken gördü. Mesajlarını okumuştu. Eğer ona yeniden yazmak isterse tekrardan hesap açması gerekecekti. Bu yüzden uzak dur demesini umursamadan binaya girip onların sınıfına gitti.

Sınıfın kapısı hafif arlıktı. Kapıyı ittirip içeriye girdi. Arkasından kapattı. İçeride sadece Jungkook vardı. Sadece o ve Jungkook. Yavaş adımlarla yanına yaklaştı. Jungkook bunu hissetmiş olacak ki arkasına döndü. Kız elindeki defteri yanındaki sıranın üstüne bıraktı. Uzun uzun Jungkook'a baktı. Jungkook'sa aldığı hafa zehirlenmeden gitmek istiyordu. Kız birkaç adım öteden bile sigara kokuyordu.

Min Hee'nin omzuna sert bir şekilde çarpıp sınıf kapısına yöneldi. Ancak daha bir adım atmıştı ki kız onu kolundan yakaladı.

"Ben sıkıntılı değilim Jungkook," dedi. Sesi kendinden oldukça emin çıkıyordu. "Ve her şeyi senden daha iyi biliyorum." Sesi sonlara doğru yükselmişti. Jungkook kızın elini kolundan ayırdı.

"Rolleri değişmeye ne dersin?" dedi bir hışımla. "Def ol."

Kız şu ana kadar hep kendinden emindi. Asla pişman olmayacağınu düşünüyordu. Anacak insana da ne çok bu koyuyordu. Kararını verdikten sonra diğerinin vaz geçmesi...

Ve kendini kurtarmaya çalışırken, kendi kendini boğduğunu fark etmezdin.

Başkalarına suç atarken asıl suçlunun sen olduğunu kabul etmezdin.

Ve sen taş iken kağıt olduğunu düşünürdün.

Ancak sonunda yalnız kalan sen olurdun.

Ne kağıt vardı.

Ne de makas.

Stone and Paper /Jeon Jungkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin