❄32❄

2.2K 129 82
                                    

Sizin için favoriler klasörümü açtım, ya medyada ya da bölüm sonlarında göreceksiniz.

Yukarı da bıraktım ordan bir tane.

Bu bölüm full düz yazı olacak ve smut yok yazmayı da düşünmüyorum.+16 olabilir ama ben zaten +16 yım sıkıntı yok wksjjd(+16 dediğimde öpüşme sahnesi yani sndnjssj)

Büyük ihtimalle siz 12 13 14 civarı yaşlardasınız o yüzden okumayın falan demiyorum shshsjsjsj. Ister okuyun ister okumayın aq banane

Ama yaşınızı merak ediyorum yazın yorumlara lüüüütfeen

Neyse iyi okumalar,love you much💜

🏳️‍🌈🏳️‍🌈🏳️‍🌈

Kyungsoo'nun ağzından

Luhan'ı müzik odasına doğru sürüklerken hala daha neden bunu yaptığımı sorguluyordum. Sehun bunu anlattığında direk reddetmiş olmama rağmen ona yardım ediyordum ve herhangi bir sebebim yoktu tabi Luhan'ın mutlu olmasını istemem dışında.

Sehun çok iyi birisiydi ve birbirlerini hakkediyorlardı. Sanırım bu geçerli bir sebep sayılabilirdi.

Müzik odasının kapısını hafifçe aralayıp içeri girerken kapının arkamdan sertçe kapatılmasıyla hızla oraya döndüm. Ardından gelen kilit sesleri beni şoka uğratmıştı.

"Luhan! Hemen kapıyı açıyorsun!Manyak mısınız nesiniz lan! Aç kapıyı!"

Bağırmamla ses gelmeyince içerideki sıralardan birine oturdum ve etrafa göz gezdirmeye başladım. Bildiğimiz müzik odasıydı işte. Odanın en köşesinde bir keman,yanında ufak bir org ve üstündeki raflarda kitaplar vardı. Hemen yanında öğretmen masası vardı ve üstünde Jongin vardı. Onun hemen ilerisinde-bir dakika,ne!
İşte şimdi tüm taşlar yerine oturuyordu. Ama Luhan onu affetmemi asla istemezken niye böyle bir şey yaptığını anlamıyordum.

"Kyungsoo?"

"Jongin?"

Derin bir nefes aldı ve bıkkın bir ses tonu ile konuşmaya başladı." Bak bu işte bir parmağım olduğunu sanıyorsan yanılıyorsun. Sehun beni buraya bıraktı ve gitti."

"Tamam her neyse. Zaten öyle bir şey düşünmem. Benden vazgeçtiğini söylemiştin,unuttun mu? Aman neyse de nasıl çıkacağız biz buradan?"

Saatine bakarak konuştu." Yani okul çoktan bitti. Hademelerin çıkış saati çoktan geçti. Neyse artık yarın sabaha."

Duyduklarımla şoka girerken söylediğim diğer şeyi duymamış gibi yapmasının verdiği sinirle dişlerimin arasından konuştum. "Saçmalama istersen. Ben sabaha kadar açlıktan hadi onu geçtim susuzluktan ölürüm ben be."

Umursamaz bir tavırla sırtını oturduğu masanın dayandığı duvara yasladı." Neyse ki su bırakmışlar. Büyük bir şişe su var masanın altında."

Bir nebze olsun rahatlayarak masanın altına doğru ilerledim ve şişenin yarısını bitirecek şekilde içtim. Daha sonra şişeyi Jongin'e doğru uzattım." İçmek ister misin?"

Başıyla onayladı ve uzanarak şişeyi elimden aldı. O da kalan tüm suyu içerek hayatımızı riske attı. Yani aslına bakacak olursak bir gün susuz kalsam ölmem değil mi? Acıkırsam Jongin'i öldürüp yiyebilirim. Harika.

Zamanı burada Jongin ile kavga ederek harcamak istemediğimden uyumak amacıyla sıralardan birine uzandım ve gözlerimi kapadım. Ama tabiki ismi lazım değil baş harfi Jongin mal mal konuşarak uyumama izin vermedi. "Ya sıcak oldu sanki burası camları mı açsak?" Bunu söylerken eliyle kendine yelpaze yapması doğru söylediğinin kanıtıydı.

Ayrıca ben de fena halde sıcaklamış hissediyordum. Tüm duvarlar üzerime geliyormuş gibi hissederken kan akışımın hızlandığına yemin edebilirdim. Ama maalesef ki camlar çok yukardaydı.

"Seni sırtıma alırım ve sen de camı açarsın."

Zar zor onu onaylayıp sırtına atladım. Elimle cama uzanmaya çalışırken ayağımın kayması ve masanın sallanması ile tam Jongin'in üstüne oturmuştum. O ise hipnotize olmuşçasına dudaklarıma bakıyordu.

Ortamın sıcak olması işimi zorlaştırıyordu çünkü kendimi tutamayacak gibi hissediyordum.

Dudaklarımı dudaklarının üstüne örttüğümde vakit kaybetmeyip o da bana karşılık vermeye başladı. Bir süre birbirimizin dudaklarını emerken Jongin daha da sert öpmeye başlayıp işin içine dilini de devreye sokmuştu.

Üstüde oturmanın verdiği avantajla kendimi ona bastırdım ve ağzının içinden boğuk bir inleme çıktı. Kendimi ona doğru sürterken ellerini kalçalarıma koyup sürtünmeme destek oluyordu.

Yine beni kalçalarımdan tutup kaldırarak öpüşmemizi kesmeden öğretmen masasının üstüne yatırdı ve o dakika bir gerçekten daha emin oldum. O da asla birbirimizden uzak kalamayacağımızdı.

Tensel bir çekimimiz olduğu kesindi ve şuandan bir geri dönüş yoktu. Eh olmasını da pek istemiyordum açıkçası.

Beynim tüm kontrolü kalbime bırakırken tek korkum beni yeniden aldatması olacaktı.

🏳️‍🌈🏳️‍🌈🏳️‍🌈

Gecikme için üzgüm gençler ama düz yazı olunca pek yazasım gelmiyor.

Neyse yine bir seksi taehyung aman fotoğraf bırakıp gidiyorum💜💙💜

Oy ve yorum istiyorum please💛💛

Oy ve yorum istiyorum please💛💛

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ugly-Kaisoo Texting✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin