⭐52⭐[2\2]

988 53 23
                                    

Kulaklığım bozuldu ve marketler hariç her yer kapalı,sıçtım resmen napıcam şimdi söyleyin bana

Güncel not: telefoncular açık gidip telsimi taciz edeyim bari

Ha bir de (G)I-dle fanı varsa bana söylesin bu baş harf niye parantez içinde? Bir de bazı fan sayfaları idle diye yazıyor bazıları gidle yazıyor bilemedim yani

Neyse okuyun

Aa bu arada dünyanın en cringe bölümüdür okurken utançtan ağlayabilirsiniz, dayanamayan okumasın..

🏳️‍🌈🏳️‍🌈🏳️‍🌈

Jongin'in ağzından

"Kyungsoo saçmalama ve yerine otur."

Yaklaşık bir,iki milyon saat boyunca, Kyungsoo'yu, hostese saldırmaması için engellemeye çalışıyordum ve sanırım başarılı olmak üzereydim.

"Resmen gözümün önünde sana sulandı sarışın fettan!" Bir anda cırladığında gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum, aksi halde gözlerimi oyabilirdi.

"Aşkım, kadın sarışın bile değil lütfen otur oturduğun yerde,başımıza iş açma." Neredeyse yalvardığımda ,sinirden dudaklarını parçalayacak gibi ısırmıştı.
Gözümde o kadar tatlı görünüyordu ki,ısırmasına dayanamayıp,kalp şeklindeki dudaklarına ufak bir öpücük kondurmuştum.

Şaşkın bakışları beni güldürmüştü. Her ne zaman onu beklenmedik bir yerde öpsem, gözlerini sanki daha 2 gündür tanışıyormuşuz da ben onu öpmüşüm gibi açardı. Yine aynı tepkiyle karşı karşıya kaldığımda,kemerin beni engellemesine izin vermeyecek şekilde ona sarılmıştım. Bunun üzerine kafasını boynuma gömmüştü.

Genelde saçma sapan kıskançlıklar içine girmezdi,ve maalesef ki bu durumlarda hep haklı olurdu. Sarışın olmadığı halde Kyungsoo'dan ,sarışın sekreter muamelesi görmüştü ve kız gerçekten de bana asıldığı için ona kızmakta haklıydı.

Kemerlerimizi tamamen çözüp kucağıma oturmasıyla düşüncelerim yok oldu. Bir dakika,ne oluyor? Oha kucağıma oturdu!
Ellerini boynuma yerleştirdiğinde,satansoo bakışlarının üzerimde olduğu barizdi.

Yalvarıyorum,ters bir hareket yapmasın! Bir daha asla Luhan'ın dolabına fare yerleştirmeyeceğim,Tanrı'm lütfen!

"Kyungsoo,napıyorsun?!"

Gülümsedi ve oturuşunu daha yakınıma gelecek şekilde ayarladı. "Sana daha yakından bakmak istiyorum Jongin, olamaz mı?"

Ellerimi beline koydum. "Olsun hayatım tabii ama evde görmek istiyorum bu hareketleri mümkünse."

Kyungsoo kaşlarını tehdit barındıracak şekilde çattı ve dudaklarını kulağıma eğerek fısıldadı. "Beni şuan burdan indirmek mi istiyorsun?" Dolgun dudakları kulağımın arkasını bulurken,deriyi sertçe emdi.

Kendimi tutmaya çalıştım. Sizi temin ederim ki hayatımda fizik sorusu çözerken bile bu kadar çabalamamıştım. Fakat kendisinde keçi inadı olduğundan,büyük ihtimalle tüm uçağa inlememi duyurmadan vazgeçmeyecekti.

Eğer arkadan Luhan yılanı dürtüklemeseydi, eminim ki başaracaktı da. Bazen o kız kılıklı işe yarayabiliyor. Ama çok bazen. "Yeter bu kadar +18 sahne. Ayrıca Johnny Sins misiniz siz amk,kulak emcüklemek ne?"

Kyungsoo'nun boş bulunmasıyla onu kucağımdan indirdim. Koltuğuna geri oturttum ve kemerini geri bağladım. O da beni şaşırtarak,engelleyecek bir hamle yapmadı. Onun yerine Luhan'a laf yetiştirmeyi tercih etti. "Sen ne anlarsın ki? Biz aşkını her yerde yaşayan,mükemmel bir çiftiz. Sehun'un içi çürümüşse ben ne yapayım?"

"Bunun aşkınızın kabarmasıyla ya da pipinin kabarmasıyla pek bir alakası yok gibi geldi bana. Daha çok sarışın hostesle ilgili gibi sanki,hm?" Luhan görümceliğini konuşturduğunda ona sadece göz devirdim.

"Abi niye herkes sarışın diyor anlamadım ki! Kadın sarışın bile değil!" Sehun uykulu bir şekilde söylendiğinde ona katıldığımı belli eden mırıltılar çıkardım. "Aynen ya ne alaka?"

Luhan onu cimcikleyip ayılmasını sağlarken bir yandan söylendi. "Sana içi geçmiş dedi ama sen hostesin saç rengine mi takıldın Sehun?"

Yüzümü şeytani bir gülümsemeyle arka koltuğa döndürdüğümde beklediğim şey sadece Sehun'a bağıran bir Luhan'dı. Luhan'ın kalçasını avuçlayan bir Sehun değil!

"Bebeğim,içimin geçip geçmediğini en iyi sen biliyorsun bence."

Kore'ye varır varmaz gözlerime kolonya sokacağım. Ha bir de ayı gibi yemek yemeyi planlıyorum.

Öğürme sesi çıkarıp önüme geri döndüğümde,Kyungsoo'yu menüyü incelerken buldum. Ve beni anında bir panik sardı. "Kyungsoo uçaktaki yemekler çok pahalı amına koyayım,iflas ettireceksin beni. Yavaşça elindeki menüyü yere bırak,evlat."

Bana göz devirip,kot ceketini çıkardı ve elime verdi. Kazağının kollarını da dirseğine gelecek şekilde kıvırdığında savaşa hazırlanıyor olduğunu farkedip iki kat daha çok ürktüm.

"Hostes,bakar mısınız? Ah sen değil sarışın fettan,öbürü. Ah evet, evet,sen! Gelir misin lütfen!"

Arkadan kısık bir ses duyuldu. "Ya ben sarışın değilim ki!"

Başka bir hostes yanımıza vardığında, Kyungsoo,tahtaya kaldıracak öğrenciyi seçecek olan öğretmen gibi bakıyordu bana. Kitap okumayı çok sevdiğim için harika benzetmeler yapabiliyorum. Bknz Kötü Çocuk best kitabımdır. Meriç'in Kayla'yı duvara yapıştırdığı sahnelere aşığım.

Abi o değil de,Vini oppam gaymiş amk. Yemin ediyorum alsın beni duvardan duvara vursun,tek hayalim.

"Jongin,sen beni dinliyor musun?"

"Ha efendim Vini söyle."

Sorgulayan gözlerle bana baktığında, ben de bir an ne dediğimi şaşırdım.

"Jongin,kafanın içinde ne dönüyor bilmiyorum ama para vermen lazım."

"Ah evet doğru. Ne kadar?" Diyerek hostese döndüğümde,bana gülümseyerek acı gerçeği söyledi. "1300 dolar efendim."

Önce Kyungsoo'ya sonra hostese dönerek saçmaladım. "Sevgilim,uçağı yeseydin amına koyayım,az olmuş!"

"Ve ayrıca hocam IQ'nuzu yazmışsınız buraya lütfen kağıdı değiştirelim."

Hostes şaşırtıcı bir şekilde gram afallamadan yanıtladı. "Benim IQ'um o kadar yüksek değil,yine de teşekkürler bayım. Ücreti alabilir miyim?"

"Onun yerine insan olarak ödeyebiliyor muyuz? Arkada kıza benzeyen bir erkek var, beyaz tenli ve asyalı. "

Luhan arkadan koltuğuma tekme attığında dediklerine güldüm. "Seni duyabiliyorum zenci boku!"

"Beyefendi parayı verin ve lütfen artık daha fazla boş yapmayın!"

Mecbur olarak,elim titreye titreye parayı ödedim. Neyse ki Kyungsoo bana paylaşma lütfunda bulunmuştu,böylece doyabilmiştik. 1300 dolar ayrıca amk bir zahmet doyalım yani.

O değilde hostesin nasıl bir psikolojisi var, az önce insan ticareti yapmaya çalıştım sadece baktı?

Kyungsoo'nun kafası omzuma düştüğünde uyuduğunu anladım. Kesinlikle kusursuz bir yüzü vardı. Gözlerim kalp şeklindeki dolgun dudaklarına kaydığında uzanıp ufak bir öpücük kondurdum.

Mırıltılar çıkarıp elini boynuma sardı ve uykulu bir ses tonuyla fısıldadı. "Seni seviyorum Jongin."

"Ben de seni seviyorum güzelim,ben de seni."

🏳️‍🌈🏳️‍🌈🏳️‍🌈

Ühüü bu ne biçim bölüm ya

Neyse bu sondu

1 haftaya ya da 1 gün de olabilir bilemiyorum şuan neyse işte yakın bir zamanda fic yayımladığımda lütfen gidip okuyun çünkü para yok

Bir de ennnn sevdiğiniz shipi yazın lütfen ki ona göre yazayım

Öptüm bayyyyy🙊🙈


Ugly-Kaisoo Texting✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin