Hayat bazen herkes için mükemmel olmayabilir. Keşkelerle yaşar insan fakat o keşkeler olmasa insan kendi hayatından tat almış mıdır? Diyerek arkadaşlarıyla tartışan Sherry bu dünyanın boş ve amaçsız olduğuna kendini öylesine kaptırmış ki kendini soyutlayarak bu dünyayla olan bağını koparmış bir ruh gibi amaçsız bir şekilde yaşama devam ediyordu. Onun için yaşamak amaçsız, kısacası boktandı. Sürekli izlediği filmlerle ve dizilerle hayatını özleştirip gerçek hayatın doğruları ve yanlışlarından kaçıyordu. Okulda ki arkadaşlarıyla arası pek sıcak degildi aslında Sherry güzel bir kızdı ama kendiyle ilgilenmiyor ve giyinmesini bilmiyordu. Bu yüzden okulda da herkes tarafından dalga geçilen bir kızdı Sherry. Akşam eve geldiği vakit evden bağırışma sesleri bütün sokağa yayılmışcasına yankılanıyordu. Sherry apar topar eve doğru koştu ve karşılaştığı manzara üzerinde şoka uğradı annesi kanlar içinde yerde yatıyor ve babası onun başında ağlıyordu. Sherry ne yapacağını bilemeden yere yığıldı ve buğulanmiş gözleriyle annesiyle yaşadığı eski anılar gözünün önünden film şeridi gibi geçiyordu ama artık o yoktu
***
Gözlerini açtığında beyazlar içindeki bir hastahene odasında kendini buldu. Odanın açık penceresinden gelen soğuk rüzgar tenine işliyor ve yaşadığı acıları ona hatırlatıyordu. Bir hışımla yatağından kalkan Sherry hastahane kolidorlarında koşmaya basladı. Bilinci yerinde olmayan Sherry soğuk havanın geldiği yöne doğru koşarak hastahaneden çıktı. Artık yalnız dı. O dehşet anları gözünün önünden gitmiyordu. Londra'nın kasvetli havasında nereye gittiğini bilmeden koşan Sherry etrafında ki meraklı gözlerle dikkatle izleniyordu. En yakın arkadaşına gitmeye karar veren Sherry yola koyuldu.
Arkadaşına gelen Sherry başından geçen olayları anlatarak bir kez daha acısını derinden yaşadı. Sherry'nin arkadaşı olan Angie'de sessiz kendi halinde olan bir kişiydi. Sherry ile müzik okulundan tanışıyorlardı. Zayıf cılız bir kızdı ve Sherry onun tek arkadaşıydı.
Sherry'nin müzik okuluna gitmesinin sebebi bu amaçsız dünyadan bir kez olsun zevk almaktı. Çünkü Sherry için müzik tek gerçekti. Müziği öylesine seviyordu ki kulaklığı neredeyse onunla bütünleşmişti.
2 gün sonra
Sherry kıyafetlerini almak için evin yolunu tuttu. Eve giren Sherry odasına doğru yöneldi. Kıyafetlerini bavula dolduran Sherry içerden gelen bir takım seslerle irkildi. Sesi takip eden Sherry seslerin anne ve babasının yatak odasından geldigini duydu ve odaya doğru ilerledi. Kapının arasından odaya bakan Sherry uzun boylu siyah kapsonlu iri bir adam olduğunu gördü ve sessiz ve hızlı adımlarla evden ayrıldı.
Peki ama bu adam da kimdi?
Sherry'i daha neler bekliyordu?