Okul Çilesi

47 2 3
                                        

Aman ne hoş okuldayım. Arabadan iner inmez tüm bakışların senin üzerine toplanması ne kadar rahatsız edici bilemezsiniz. Yalakalık için etrafımda toplanan okulun sibir bozucu popüler kızları da bu rahatsız edici durumun çabası olsa gerek. Aslında okulu sevebilirdim yani bir eğitim kurumu nasıl olsa ,nefret etmemin başlıca sebepleri kendini beğenmiş boyalı ,cilalı ,modifiye edilmiş zamanında ezilmiş olan popüler insanlar.

- Açelyacığım caanımm nasılsıınnn?

(Hah geldi ayaklı gazete)

-Efendim Rene.

- Canım ders programın değişmiş.

-Öyle mi peki nerden alırım yenisini?

-Sen zahmet etme ben aldım seninkini al. İlk dersin biyolojiymiş .

-Hıı öyle mi.

-Evet öyle hadi öğlen görüşürüz. Muahhh.

-Muah.

Muahmış muah ne yaa. Rene okulun ayaklı gazetesidir. Her zaman herşeyi ilk o bilir. Neyse okul dolabım futbolcu kas yığını bir çocuk ile aşırı makyajlı bir ponpon kızın dolabının arasında. Onların ayna ritüellerini seyretmek ne kadar eğlenceli bilemezsiniz (!)

Öğle arasına girdiğimizde anladım çok acıkmış olduğumu. Yemek haneye girdiğimde ayrı bir morelleniyorum desem yalan olur herhalde. Allah tan masa bulma sıkıntım yoktu. Her zaman benim için bir yer ayrılmıştır yemekhane de. Oturduğun masa tüm odaya hakimdi. Her yer çok net görünüyordu belki de bu yüzden adı muhteşem masadır , herkes öyle diyor.

-Merhabaaaa.

( Helen okulun acımasız kraliçesidir.)

-Merhaba Helen.

-Nasılsın tatlım? Ders programı değiştiği için ben üzgünüm de.

-Neden üzgünsün?

-Çünkü, kimya dersimde bir sürü ezik var.

-Nasıl yani, ne alaka?

-Ya şu okula yeni gelen dansçı dingiller var ya bizim sınıftalar.

- Yeni gelen mi?

-Haberin yok mu? Okula yeni gelen kişiler var sokak dansçıları diyorlar kendine dingiller yaa.

-Neden dingil oluyorlarmış Helen biz de dansçıyız.

-Ama bizimki gerçek dans BALE onlarınki uydurma belli bir ritimleri bile yok.

-Ne olursa olsun Helen kimseyi yargılamaya hakkımız yok.

-Ayyy sen de iyilik meleği hee. Kızım azıcık gücünün farkında ol baban muti milyoner sen se çok güzelsin ama herkes mutlu olsun diye uğraşıyorsun bırak insanları kendini mutlu et.

-Ben zaten mutluyum.

-Neyse Zack geliyor.

Zack'in gelmesiyle birlikte konuşma da bitti zaten. Zack okulun basket takımının kaptanıdır. Aynı zamanda da Helen'in sevgilisi. Bizimkiler sohbete devam ederken gözüm ilerdeki masada oturan kişilere takıldı. Farklı giyinimli ve epey umursamazlardı.

-Helen yeni ezikler dediğin kişiler şu ilerdeki masada oturanlar mı?

-Evet canım.

-Tamam canım.

Demek sokak dansçılari dedikleri onlardı. Sokak dansı nasıl bir dans acaba? Yüksek ritimli bir şey mi? Neyse ne ben balerinin beni ilgilendirmez.

-Açelya hadi bale dersimiz var gidelim.Rose Hanım kızmasın sonra.

-Tamam geliyorum.

Bale sınıfına girdiğimizde Rose Hanımın sinirden kızardığını gördük. Hiç istifimizi bozmadan soyunma odasına geçtik bir de ne görelim...

Son DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin