ㅡ 𝐂𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝐈𝐈𝐈

1.6K 205 267
                                    

Karakterleri anlamanız için söylüyorum.

Beomgyu çoğunlukla neşeli, güler yüzlü ve pozitif bir insan. Aşırıya kaçacak derecede masum veya saf değil. O şekilde büyütülmüş ama değişecek.

Taehyun sert ve genelde ciddi bir tip. Hueningkai'ye neden böyle davranıyor niye şöyle niye böyle diye sormayın çocuk sevgi ne demek bilmiyor. Çevresi yok, istemiyor da. Bad boy yani :d Şaka bir yana bad boy falan değil yalnız olmayı seviyor sadece. İnsanlara güvenmiyor vesaire.

Hueningkai hislerini dışarıya heyecanla gösteren biri. Ayrıca Taehyun'a karşı büyük bir saygısı var. Onunla yakın olmak istiyor ama aynı zamanda ondan çekiniyor çünkü Taehyun'un malum işi belli ve Bay Choi'nin en iyi adamlarından. Yani evet kendisi sizin şu görmekten ve okumaktan sıkıldığınız eğlenceli yan karakter tiplemesi.

İlerleyen bölümlerde tam olarak göreceksiniz zaten karakterlerini.

3┆❝ Looks like he knows me.
I don't like him. ❞
1633 words

Beomgyu ertesi gün okul için evden çıkarken Taehyun duvarın arkasına saklanmış ve Beomgyu'nun yeterince ilerlemesini beklemişti. Onun arkasından giderken şapkasını taktı ve maskesini yüzüne geçirdi. Beomgyu gibi birine zaten yakalanamazdı. O artık profesyonel bir ajan sayılırdı ama her ihtimale karşı Beomgyu'nun onu tanımaması gerekiyordu.

Beomgyu yüzündeki gülümseme ile etrafına bakıp insanlar günaydın derken Taehyun onun yaptıklarına anlam veremiyordu. Sabah sabah neden bu kadar mutluydu ki sanki? Hangi insan bu kadar pozitif olabilir ve tanımadığı insanlara selam verebilirdi? Taehyun, Beomgyu'nun garip olduğunu düşünmüş ama yine de onun gülümsemesi hoşuna gitmişti.

Gençliğini pek yaşayabildiği söylenemezdi ki o hâlâ gençti. Ama Beomgyu kadar pozitif ve gülücükler saçan bir insan değildi. Beomgyu şanslıydı zaten. Zengin bir ailesi ve onu seven arkadaşları vardı. Evet, arkadaşları... Taehyun'un hayatı boyunca sadece 1 en yakın arkadaşı olmuştu ve onu da kaybetmişti... Taehyun zor zamanlar atlatmıştı ve Beomgyu'nun hayatını kıskanıyordu. İşi bittiği zaman alacağı parayı hatırlayarak gülümsedi. En azından rahat bir hayatı olabilirdi o parayla.

"Hyung! Günaydın!"

Yanından gelen bağırmayla tedirgin olmuş ve yanındakini kolundan tutup duvarın arkasına saklanmıştı. Şansına Beomgyu arkasını döndüğünde onu görememiş ve umursamayıp yoluna devam etmişti. Taehyun ise rahat bir nefes verip ağzını kapattığı Hueningkai'dan elini çekerken hafifçe ittirmişti.

"Kai! Bu 2. oluyor! Yakalanırsak ne bok olacağını ikimiz de biliyoruz!"

"Ah özür dilerim. Sadece alışamadım. Birisini öldürmektense korumak... Biraz değişik."

Hueningkai bu yaptıklarını garipseyerek itiraf ettiğinde Taehyun kafa salladı.

"Kesinlikle öyle. Ama Beomgyu için tutulan başka katiller var ve biz onları öldüreceğiz. Yani yine işimizi yapacağız. Anlaşıldı mı?"

Hueningkai'ın yüzüne bir gülümseme yerleştiğinde büyük olan çoktan yoluna devam etmeye başlamıştı.

"Anlaşıldı hyung!"

Hueningkai'a sessizce gülerken Beomgyu'nun arkasından gitmeye ve onun her hareketini izlemeye devam ediyordu. Birkaç dakikanın ardından siyahlar içinde bir adam dar sokaktan çıkmış ve Beomgyu'yu takip etmeye başlamıştı. Taehyun, daha arkada olduğu için onu görmemişti. Ki zaten Beomgyu'yu korumaya çalışan bir adamdan haberi yoktu. Taehyun ve Hueningkai başta kim olduğunu anlamasalar da adamın adımları gittikçe daha da büyüdü ve Beomgyu'ya yaklaştıkça elini cebine attı. Elini cebinden bir mendili tutarken çıkarttığında neden olduğunu ikili çoktan anlamıştı.

sᴇᴄʀᴇᴛ ᴀɢᴇɴᴛHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin