Sonbahar

~ Hafta sonu ~

Bugün günlerden cumartesi, yarım saate bizim tayfayla dışarı çıkacaz hazırlanmaya başladım. Sinemadan sonra yemeğe gidecekmişiz baharla görüşüyoruz da Demirlerle fazla görüşemiyoruz , o yüzden tüm düşüncelerimi bir kenara bırakıp oraya odaklanmam gerekiyor.
"Vayy güzellik!"
Arkamı döndüğümde Demirin bana doğru geldiğini gördüm. Bende:
" Vay yakışıklı kuşum." diye karşılık verdim demir gerçekten de yakışıklıydı asil bir duruşu ve ela gözleri vardı arkadaşım olmasaydı ona karşı kesin derin duygular hissederdim.
"Gece yıldızları nerede?" dedim ben bizim tayfaya "Gece Yıldızları" diyordum,çünkü gerçektende öyleydiler.
"Onlar da birazdan burada olurlar kedicik." demir bana kedicik diye hitap ederdi, bu durum benim hoşumada gitmiyor değildi her ne kadar sinir olsamda bir yandanda seviyordum. "Aha geldiler Gece yıldızların." diyince karşılıklı kıkırdamamızdan sonra diğer kuşlarımı öptüm Mert halsizliğimi anlamış olacakki "Ne oldu?" der gibi bakışlarını yolluyordu bende omuz silkerek karşılık verdim o da tabii anlayışla karşıladı anlayışlı kuşum onlarla da öpüştükten sonra sinema salonuna doğru yol aldık. "Ee hangi film gençler?!" diyip sessizliği bozdum Mert sırıtarak ürkütücü, kısık bir sesle "Hayvan Mezarlığı" dedi.ve bende Baharda korku filimlerini hiç sevmezdik, korkardık çünkü bende bahar da aynı anda " Ama biz korkarız!" mert ile demir aynı anda sesli kahkaha attıklarında halimiz gerçektende gülünçtü. Demir dudağını büzüştürüp "Ama yapacak birşey yok!" dediğinde omzuna bir tane yerleştirdim. Gerçektende yapacak birşey yoktu mecbur girecektik girdik ben direkt mert in koluna yapıştığımda bahar da demirin koluna yapıştı ben fazla korkmazdım ama bahar çok korkardı. Neyseki filmden çıktık fazla korkutucu gelmemişti. Ve sıkıcı geçmişti. "Yalnız ben kurt gibi acıktım" diye mızmızlanınca mert kuşum devreye girdi:"O zaman şimdi ki durak belli oldu."
Bahar:" ben lahmacun yiyeceğim."
Mert:" Ben ile ela kuş pizza yiyiyoruz." mert beni iyi tanırdı ikimizde pizzaya bayılırdık.
Demir: "Bende Burger King yiyeceğim." Grup tamam. yemeklerimizi yedikten sonra sıra geldi kahveye ben bahar ile demire "mert ile dondurma almaya gideceğiz." dedim mert anlamamış olacakki kaç göz işareti yapıp kalkması gerektiğini işaret ettim. Mert yolda giderken " Neler oluyor ela sabahtan bir garipsin bir sorun mu var?"
"Evet aslında bir sorun var. Anlatacağım."
Kafasını aşağı yukarı salladığında anlatmaya başladım.
"İşte böyle uzun lafın kısası kuşun aşık oldu balım."
Herşeyi baştan sona her ayrıntısını anlattıktan sonra hemen cevap gelmedi. Belliki düşünüyordu dediklerimi tartıyordu mert öyle bir insandı düşünmeden,tartmadan lafını söylemezdi.
"Peki o seni seviyormu kuşumu üzeni bende üzerim ha ona göre." bunu söylerken gayet ciddiydi.
"Bilmiyorum ki sevmiyordur herhalde Aşk böyle be kuşum canın acıyacak,için yanacak, her türlü fedakarlığı yapacaksın acısıyla tatlısıyla Aşk böyle be..."
Bunları ben mi söylemiştim yuh ela mert şuan şok olmuş gibi bana bakıyor. Benim aklımı kaçırdığımı falan düşünmüştür herhalde. Düşündüğümü dile getirmesi uzun sürmedi
"Kuşum ateşinmi var bunları sen mi söylüyorsun?"
"Yok karşında kuşun kılığına girmiş bir ela var kanka!" kahkaha attığımda bana eşlik etti. "İnan ben de şaşırdım bunları söylediğime aman böyle işte."
"Kuşum ne söyleyeyim bilemedim ki."
Artık zamanın bize yol göstermesini bekleyecez "Neyse çabuk dönelim bizimkilerin yanında yoksa valla fırça yeriz he siparişleri yetiştirmek önemli nıtnıtnıt." dediğinde mert kendime engel olamadım Avm'yi inletecek kadar büyük bir kahkaha attım sizi güldüren dostlarınızın olması çok güzel. Artık insanlar " Deli mi ne ?" diye düşünüyordum boğazımı temizleyip mert'e döndüm.
"İyiki varsın be kuşum" diyip boynuna atıldım o da elindeki dondurmalarla bana sarıldı ve:
"Sende ve sizde İyiki varsınız En güzel iyikilerimsiniz."
Ağlayabilirdim şuan hayır hayır bu kadar sulugöz olma be kızım yine boğazımı temizleyip bizimkilere doğru yürümeye başladık dondurmalarımızı da bir güzel yiyip mert kuşum beni eve bıraktı veda laşırken "Seni üzen insanlara hak ettiği kadar değer vereceksin bunu unutma kuşum." diye fısıldadı tamam dercesine başımı sallayıp eve girdim. Ve başladım kitabımı yazmaya...