A- ALBERT DESALVO

248 3 0
                                    

Kısa, hastalıklı hayatı boyunca, Albert DeSalvo'ya birçok lakap takılmıştır. Yirmili yaşlarının sonunda ona "Ölçü Alan Adam" denilirdi; bir mankenlik ajansı için model arıyorumuş gibi kapı kapı gezen bir cinsel tacizciydi. Kapıyı açan kadınlardan birisi ona kanıp da içeri alacak olursa, bir mezura çıkarıp kadının ölçülerini almaya başlar, böylece kadının orasını burasını elleme fırsatı yakalardı.

        Kısa bir hapis süresinden sonra birkaç yıl içinde, cinsel tacizden tecavüze terfi edip 1960'ların başlarında, iki yıllık bir sürede, New England'da yüzlerce kadına saldırdı. Bu süre içinde "Yeşil Adam" diye anıldı, çünkü suç işlerken yeşil işçi kıyafetleri giymeyi tercih ediyordu.

        Ancak onun üçüncü lakabı, ona sonsuz kötü ününü kazandırdı. 1962'de DeSalvo "Boston Canisi" olarak tanındı; on sekiz aylık bir dehşet hükümranlığı boyunca on üç kadını vahşice öldüren, tatlı dilli bir sadistti.

        Manyaklık ölçüsünde bir yetiştirilmenin ürünü olan DeSalvo, sadizmin zevkine küçük yaşlarda varmıştır. Çocukluğunda en hoş vakit geçirdiği zamanlar, aç bir kediyi bir köpek yavrusu ile bir portakal sandığına kapatıp kedinin, köpeğin gözlerini çıkarmasını seyretmekti. Ordudayken evlendi ve bir koca ve baba olarak, Amerikan tarihindeki en korkunç suçları işlerken bile, oldukça normal bir görüntü sergilemeyi başardı. (Evliliğinde gerilimeler yok değildi. Diğer bazı şeylerin yanında, DeSalvo'nun şeytani bir libidosu vardı ve günde en az altı defa seks yapmak istiyordu.)

        İlk cinayetlerini yaşları biraz daha ileri olan kadınları öldürerek işledi. Hepsi de katillerini kendi rızalarıyla dairelerine almışlardı. Güzel konuşan, tatlı dilli DeSalvo bir tamirci olarak içeri girmekte hiç güçük çekmiyordu. Kadınlara tecavüz edip onları boğmanın yanında, cesetleri de tahrip etmekten hoşlanıyor, cinsel organlarına şişeler, süpürge sopaları sokuyordu. Kurbanıyla işini bitirdikten sonra onu boğmak için kullandığı şeyi (genelde bir naylon çorap) büyük ve süslü bir fiyonk halinde kadınların çenelerinin altında bağlıyarak tuhaf imzasını atıyordu.

        1962'nin sonuna doğru DeSalvo'nun iş görme biçimi birdenbire değişti. Daha genç kadınları avlamaya başladı. Ve cinayetleri daha da dehşet verici ve tuhaf olmaya başladı. Bir defasında, kurbanını yaklaşık yirmi kere bıçaklamışı. Diğer bir seferinde ise, cesedi yatağın başucuna dayanmış şekilde, boynunda pembe bir fiyonk, cinsel organında bir süpürge sopası ve sol ayağına dayalı bir yeni yıl kartı ile bırakmıştı.

        En sonunda DeSalvo "Boston Canisi" cinayetlerinden değil, "Yeşil Adam" tecavüzlerinden yakalandı. Eyalet akıl hastanesinde kaldığı sırada, başka bir hastayla konuşurken kadınları boğması hakkında övünmeye başladı. Ancak o zaman yetkililer, bilmeden bu korkunç katili yakalamış olduklarını anladılar.

        Sonunda DeSalvo "Boston Canisi" suçlarından ceza almadı. Avukatının -F. Lee Bailey- yaptığı bir pazarlıkla DeSlavo, idam sandalyesinden kurtulup "Yeşil Adam" tecavüzleri için ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Bailey'in çabalarının DeSalvo'ya pek yararı dokunmamıştı. Kasım 1973'te başka bir mahkum tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

"Ben mi? Ben kadınlara zarar vermem. Ben kadınları severim."

"BOSTON CANİSİ" ALBERT DeSALVO

A'dan Z'ye SERİ KATİLLER ANSİKLOPEDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin