Mutluydum.
Tam olarak iki saat önce Taemin ile dışarı çıkmış ve gezmeye başlamıştık.
Ben gerçekten mutluydum.
Markete girmiştik, Taemin'in beni market arabasına oturtmasına izin vermiştim -ki bundan nefret ederim- kafama fırlattığı aburcuburlar ile kriz geçirmiş, sonrasında tüm faturayı ona kilitlemiştim. Elimizde tamı tamına 4 poşet ile oradan ayrılmış ve yaylana yaylana etrafı gezmiştik. Bazı yerlere, birkaç sokak önce gördüğümüz petshoptan aldığımız mamaları dökmüş ve duvarları sprey boyalar ile karalamıştık...
Eh, hem doğru bir şeyler yapıyor hem suç işliyorduk ama güzeldi ve eğleniyorduk.
Sonrasında tüm parklara girdik ve gerizekalı Taemin tüm kaydıraklardan o koca cüssesi ile kayıp durdu, arada koca götü yüzünden sıkıştı ve ben de onun gibi kaymak zorunda kalıp poposunu tekmeledim ve onu oradan kurtardım...
Tüm bunlar olurken gülmekten ağlayacak kıvama gelmiştik.
Onu dövdüm, beni yere düşürdü, aldığımız aburcuburları yedik ve yoldan geçen birkaç kişiye verdik, telefonlarımızın deposu dolana kadar her şeyi videoya aldık.
ve Taemin aşık oldu! Mağazada gördüğü bir mankene.. Evet manken çünkü taemin koca bir aptal.
Onu mağazadan çıkaramadığım için oldukça geç dönmüştük eve ama umrumuzda değildi, keşke hiç dönmeseydik diye düşünüyordum.
Gerçekten birkaç dakika öncesine kadar çok mutluydum ama şimdi değilim.
Ah, kimse değil.
Biliyorsunuz, çok gülen çok ağlardı.
Çok gülmüştüm ve şimdi çok ağlayacaktım.
Başımı arabanın camına yaslamış, kulağımda yankılanan ve asla odaklanamadığım müziğe dikkatimi vermeye çalışıyordum, Taemin saçlarımı okşuyor ve benim gibi kulaklıklarını takmış, müzik dinliyordu. Yoongi arabayı sürerken, yanında oturan Jimin ile konuşuyordu.
O ise...
Cama düşen yansımasından gördüğüm kadarıyla, benim gibi yolu izliyor ve arada bir telefonunda bir şeyler yapıyordu.
Mutlu değildim.
Jungkook buradaydı ve canım yanıyordu.
Boğazımda ki yumru o kadar yakıyordu ki canımı, nereye kadar dayanacağımı bilemiyordum. Taemin anlamış gibi bedenini tamamen bana çevirdiğinde boynuna sokulmuştum. Göz yaşım benden habersizce, göz çukuruma oradan yanağıma düştü. Canım yanıyor..
İşte bu kadar güçsüzdüm.
Yoongi'nin ve Jimin'in gözlerini üzerimde hissettiğimde, Taemin'e daha da sokulmuştum. Acaba o da izliyor muydu beni? Güçlükle telefonuma uzanıp, notlar kısmına girdiğimde taemin anlamış gibi gözlerini telefonuma dikmişti. Doğru düzgün yazamadığım yazıyı okudu.
'Lütfen, eve götür beni. Onlarsız gidelim Taemin...'
Buruk bir gülümseme ile kulaklığını ve kulaklığımı çıkardı.
Hıçkırdım. "Y-yoongi durdur."
Canım yanıyor, Jungkook çok yakıyor. Bilerek mi yapıyor bunları?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neighbour ✓
FanfictionKim Taehyung, komşusu Jeon Jungkook'u delirtmeyi seviyordu. -- /2019