Memleketimden -daegu- buraya, yani Seul'e üniversite için geldiğimde 19 yaşındaydım.
Hiçbir şey bilmiyordum, oldukça yabancı bu yerde nasıl hayatta kalabilirdim düşünemiyordum bile. Tam olarak anne kuzusuydum, bu yüzden buraya geldiğimde annemi de yanımda sürüklemiş, 1 ay gibi bir süreçte onunla kalmıştım.
Sonrası babamın kıskanç tutumu yüzünden geri dönmek zorunda kaldı. O süreç boyunca Yoongi ile yakınlaştığım için annemin gitmesine pek aldırış etmemiştim ama benim için zordu.
Min Yoongi ile bu lanet apartmana taşındığım dönemin 2. haftasında karşılaştık.
O da annem sayesindeydi tabii.
Vampir kılıklı yoongi, yemek yapmayı bilmediğinden sürekli sipariş veriyordu ve sipariş verdiği yer sürekli bizim kapımızı çalıp huzurumuzu bozuyordu. Annem de buna sinirlenmiş ve yoongi'nin bu durum için bizden 29393 özürünü dilediği bir vakit, onu bundan sonrası için her akşam bizle yemek yemeye çağırmıştı.
Bana sormadan..
Yoongi bize ne zaman gelse daha da birbirimize bağlanır olduk ve bu git gide büyüyüp hyung-velet ilişkine döndü.
Üniversite de pek arkadaşım olmadığı için -asosyalin tekiyim- umrumda olan tek kişi yoongi oluyordu.
O gerçekten bin kişiye bedel biriydi benim için. Mantıklıydı, destekleyiciydi ve zevklerimiz aynıydı.
Yani çoğu zaman öyleydi.
Bu yüzden sadece onunla olmayı sorun etmiyordum, çok insan sevmezdim zaten.
Park Jimin'i -şu an yoongi'nin sevgilisi oluyor kendisi, enişte demeliyim yani- tanıdığımda, bu apartmanda 1. yılımdı. Yoongi hyung onu zaten tanıyordu ve çaktırmadan ondan bahsedip duruyor, benden akıl alıyordu.
Onların bu apartmanda 4. yıllarıydı ve bu 4 yıl boyunca kısa sohbetten ileri gidemiyorlardı.
Sıradan bir günde kapım çaldığında yoongi'nin olduğunu düşünüp açmış ve jimin ile karşılaşmıştım. Elinde bir kek -tarçınlı, nefret ederim- yapmacık bir gülümseme ile bana bakıyordu, onu içeri almam, mutfağa geçmemiz ve sohbete başlamamız 10 dakika sürmüştü.
10 lafından 9'u yoongi ile alakalı olduğundan sorunu anlamış ve yoongi ile aramda hiçbir şey olmadığını ona imalı bir şekilde yansıtmıştım.Sonrasında girdiği bu kıskanç kişilikten kurtulup, bir pamuk şekere dönüşmüş ve karşılaştığımız tüm vakit boyunca bir bebek gibi beni sarmalamıştı.
Jimin'i seviyordum, iyi kalpli ve çok düşünceli biriydi.
Yoongi'den sonra 2. durağım olan tek kişiydi.
Taemin'e gelirsem... Tam olarak başbelası olan sevimli arkadaşım.
Onunla tanışığımda, -yani bu şimdi ki zamanlardan bir anı oluyor- 22 yaşındaydım.
Depresyona girip, melonkolik ruh halimin diplerinde süründüğüm dönemde bir bilgisayar oyunu sayesinde tanışmıştık.
Sürekli olarak beni öldürüyor ve mikrofondan ona sövmemi zevkle dinliyordu. Sonrasında özür dileyip kendini öldürecek hamleler yapıyor ve beni kahkahaya boğuyordu. O günden sonra aynı saate oyuna girmiş ve aynı döngüyü sürekli yaşamıştık.
Kafamı dağıtıyor beni mutlu yapıyordu aynı zamanda sinjr sistemimi de mahvediyordu ama yine de ona minnettardım.
Numaramı isteyip daha da yakınlaştığımızda gerçekten eskisi gibi hissetmeye başlıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neighbour ✓
FanfictionKim Taehyung, komşusu Jeon Jungkook'u delirtmeyi seviyordu. -- /2019