Elimdeki telefonu döndürmeyi bırakıp kemirdiğim dudaklarımı serbest bıraktım. Şu anonim, sinirlerimi bozmaktan başka bir işe yaramıyordu ancak bir yandan da merak duygum kabarmış, onun kim olduğunu öğrenmek için yanıp tutuşuyordum. Yaptığım şeylere karışması sinir bozucuydu. Daha kendini göstermekten aciz birisi karşıma geçmiş bana hesap soruyordu. Hah, kıçımın kenarı.
Büyük bir çığlık kulağımı doldurduğunda gözlerimi devirip ayağa kalktım ve odaya girdim. Manzara, tam da tahmin ettiğim gibiydi. "Kalk üzerimden!"
"Sen kulaklığımı vermeden asla! Nerede bu lanet şey? Söyle!"
Gözlerimi bilmem kaçıncı kez devirmemin ardından Kim Lanet Olası Aptal Taehyung'u kardeşimin üzerinden kaldırıp ittirdim. "Kız kardeşimi rahat bırak, Taehyung. Evde bir milyon tane kulaklık var."
"Aman, hemen onu koru zaten. Ben kimim ki? Doğru, Kim Lanet Olası Aptal Taehyung! Aptal dediğin çocukluk arkadaşına dön bir bak, ellere gönderiyorsun bu çocuğ..."
Uzaklaştıkça sesi kısılan Taehyung'a bıyık altından gülerek Rosé'ye elimi uzattım. Derince iç çektikten sonra tutup kalktı. Sinirle dudaklarını kıvırmış, Taehyung'a küfürlerini sıralıyordu. Ben de peşinden gitmemiştim çünkü akşama yeniden bize sırnaşıp, barışmak isteyeceğinin bilincindeydim. Ortada küslük bile yoktu, Taehyung çocukluk yapıyordu.
"Evde onlarca kulaklık var, üstelik onunki bende bile değil! Hemen suçu üstüme yıkıyor. Sen olmasan oradan leşim çıkardı ağabey."
Ona gülerken odadan çıkıp elimdeki telefonu yeniden refleksif olarak elimde çevirmeye başladım. Aklımda binbir soru vardı ve hepsinin ucu anonime çıkıyordu. Benimle oynamak istemiş olabilirdi, ama neden? Beynimin işlevini yetirmesine saniyeler kalmış gibi hissediyordum. düşünce yağmurunun altında kalmış, sırılsıklam olmuştum ve kaçacak delik arıyordum. İsteğim ne kadar zayıf olsa da bazen benim de kaçamaklara ihtiyacım oluyordu.
Bahçeye çıkıp kendimi hamağa attım. Onun kim olduğunu merak ediyordum. Onun hakkında tek bildiğim kriz geçirdiği, babasının onun umursamadığı ve arkadaşının beni sevdiğiydi. Tanrı aşkına, bu bilgiler hiçbir sike yaramıyordu! Onun kim olduğunu öğrenmemek beni sinirlendiriyor, sinir başımın zonklamasına yol açıyordu.
Parmaklarımı telefondan kurtarıp şakaklarıma ulaştırdım ve bir süre masaj yaptım. Düşüncelerimin dizginlerini elime alabildiğim zamana kadar sürdürdüm parmaklarımın hareketini. Zaten ancak o zaman bildirim sesi kulaklarımk doldurmuştu. Derince iç çekip telefonumu aldım ve bildirim panelinden gelen mesajı okudum. Başta Sapık zannetsem de sadece herhangi bir reklam mesajıydı.
Telefonumu kapatıp kaldırmadan önce anonimin engelini kaldırdım. Birkaç dakika beklesem de bir mesaj gelmemişti, ben de sessizliğin tadını çıkararak gözlerimi dinlendirme amacıyla kapattım. Aslında uykum yoktu, ama o an mayışmış ve orada uyuya kalmıştım.
¦
Sapık: engelimi kaldırdın demek. nereden esti?
mesajlarıma bakmıyorsun?
vay canına, tamam. (18.39)
Jimin: fırsatı kaçırmıyorsun. (22.01)
Sapık: asla.
ee, nereden esti?
Jimin: atışmadığımız zamanlarda seninle konuşmanın zevkli olduğuna kanaat getirdim.
Sapık: ve?
Jimin: pot kırmanı ve seni bulmayı bekliyordum.
yakalandım, ha? :d
Sapık: ellerini kaldır!
Jimin: ben masumum. :dd
Sapık: güzel şaka, nereden buldun?
Jimin: ha ha.
eee, kimsin?
Sapık: güzel taktik, bak şimdi söyledim kim olduğumu.
isteseydim baştan söylerdim zaten, Jimin. boşuna yaratmazdım bu gizemi. .d
Jimin: gereksiz işler.
Sapık: Jimin,
eğer itip kaktığın her kızdan, dayağını tadan her bir kişiden ve kırdığın her kalp için özür dilersen,
karşına çıkarım.
ne yapacağın pek umrumda değil, beni bulmak istiyorsan uğraşmana gerek yok.
Jimin:pek adaletli değil. karşıma çıkman bana bir şey kazandırmayacak.
sadece seni merak ediyorum, beni her şeyimle yargılayan kişiyi.
ve ayak üstü arkadaşının üzerinden yürüyeni. :D
Sapık: daha fazla sana kendimi kanıtlamaya çalışmayacağım. görüyorum ki tüm anlattıklarım başka yerlerine gidiyor.
Jimin: ezdin geçtin şu an. :dd
Sapık: boş konuşma, Jimin.
Jimin: diyene bak.
daha fazla demeyeceğim bir şey.
burnumdan getirdin, anonim.
yat zıbar.
Sapık: sana da iyi geceler, Jimin.
Görüldü. 22.36
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
