Aşk Sanatı

Ne yani 3 yaşındaki bir kıza mı bakacaktım ? Sevdiğim aşık olduğum kadının benden olmayan kızına. Bu ne kadar can yakıcı düşünebiliyor musunuz? Hayatın acımasızlığından başka bir şey değildi. Hayır dedim sert bir sesle Hayır bunu benden istememeliydi bana acı çektirdiğinin farkında değil miydi yoksa ? "Lütfen gider misin? " dedim sesim düşündüğümdende zayıf çıkmıştı. Başını öne eğdi parmaklarıyla oynuyordu, sakince oturduğu koltuktan kalktı "Teşşekkürler" deyip kapıya yöneldi gitme ne olur gitme kal benimle burda tedavi ol bırakma beni görmüyor musun zil zurna aşığım sana diyemedim sadece giderken onu izledim. Ben aşktan kaçan biriyim belkide korktuğum için kaçıyordum belkide kabullenemediğim başka sebeplerim vardı. Aşka hasret yüreğim onu her gördüğümde biraz daha parçalanıyor,parçaları ise hiç bulamayacağım yerlere savruluyordu. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklamıyorlardı ki aşkı,çocuk yüreğim aşıktı ona ama koskocaman ben kaçıyordum.

Ne yani aşk saçma değil mi ? Birini seviyorsun,bağlanıyorsun,uğruna türlü şeyleri göze alıyorsun kendi kafanda yarattığın evrenin anahtarlarını ona bahşediyorsun,kalbinin hükümdarı yapıyorsun onu ama ya o sana aynı duyguları beslemiyorsa o zaman ne oluyor başına yıkılmıyor mu o evren ? Ne zannediyorsun ki aşkı hep karşılıklı olacağını falan mı iki insan seviyor diye dünya güllük gülistanlık olacak sanki o dediğiniz şeyler filmlerde oluyor benden söylemesi.

Oturduğum yerden doğruldum,kapının hala açık olduğunu farkettim kapıya doğru ilerlerken onun dokunduğu yerlere dokunarak ilerledim, dokunduğu yerler kor gibiydi yakıyordu ellerimi,yüreğimi. Hızla merdivenlerden aşşağıya indim sanki ona yetişecekmiş gibi,yetişemeyeceğimi biliyordum sadece denemek istedim o kadar belki daha sonra kendimi kandırırdım "koştum peşinden ama yetişemedim" derdim belki. Rüzgar kendini hissettirdi birden. Yürümeye başladım rüzgarda eşlik ediyordu bana  bazen şiddetini artırıyor bana kızdığını belirtiyor,bazende tatlı tatlı esiyor beni teselli ediyordu,biraz dertleştikten sonra evimin yolunu tuttum.

Aldığım balıkların kılçıklarını temizledim,una bulayıp tavaya atıyordum. Balıklar piştikten sonra bir tabağa aldım yanına biraz yeşillik ekledim ve benim olmassa olmazım rakımı bardağa doldurdum. Rakıyı sek içerim su katıpda bulandırmanın manası yok böylece acı olur yakar genzimizi tıpkı hayat gibi.

Her söndürdüğüm sigarada o vardı. Ben aşktan kaçan bir aşıktım o ise aşkı bile kendine aşık etmiş bir peri.

Gitmek mi zordur kalmak mı ? Kalanlar olmasaydı gidenler için kim üzülürdü ki ? İris o gitmişti belki benim yüzümden gitmişti ama bu gittiğini değiştirmiyordu. Son kez onunla konuşmak isterdim aslında onu sevdiğimi çocukluktan beri aşık olduğumu söylemek isterdim ama nafile bu düşünceler içindeyken rakımdan koca bir yudum daha aldım böylesi daha iyiydi