Fahriyenin Heyecanlı Hayatı 2

Allahın yolu

(Bu hikayede olanları anlamak için açıklamayı ve ilk hikayeyi okumalısın)
Fahriye artık hiçbir şeyi umursamıyordu. Tek istediği intikamdı. İntikam için ona gereken güçtü. Güç kazanmak için bir sürü yol vardı. Bir efsane olarak dillerde dolanan Yorrock dağı ilgisini çekiyordu.

Efsaneye göre yorrock dağı yalnızca en kararlılar tarafından bulunabilirdi.
Dağa tırmanmayı başaranlar allahla konuşma hakkı kazanırdı. Fahriye burada güç kazanmayı planlıyordu.
Tek sorun dağı nerede arayacağını hatta dağın gerçek olup olmadığını bilmemesiydi. Ama denemeye değerdi. O sırada bir şey dikkatini çekti. Altın kaplamalı kuranı 1 sayfa ağırlamıştı! Hemen yeni gelen sayfayı açtı(kuranı avucunun içi gibi bildiğinden sorun olmadı). Bu sayfada bir harita vardı. Başlangıç yeri de olduğu yerdi!

Vakit kaybetmeden harekete geçti.
Naruto-run ile ilerlerken beyni düşünceler ile doluydu. Şuga... güç...allah...
O sırada bir ses duydu. Biri yolun ilerisindeki köprüden ona sesleniyordu:
"LaN orOSpU ÇocUĞU NEreyE GiTTiğiİnİ saNıYOsUN seN?"
Bu köprünün muhafızı "Keko" idi.
"Ben Yorrock dağına gideceğim. Beni rahat bırak yoksa... ananı sikerim"
"AnA bAcI KarIŞtıRmA SkeRRiM sEnİ"
Diyip cebinden toplam 10 tl çıkardı. 50 kuruşlar halinde...
50 kuruşları fırlatmaya başladı. Paralar havada iken ses duvarını kırıyor ve giderek hızlanıyordu.
Fahriye savunma için muskasını çıkardı. Muska ne kadar güçlü bir kalkan çıkarsa da 50 kuruşlar için yeterli değildi. Kalkanın kırılmasıyla fahriyenin geriye savrulması bir oldu.

Her yanı yara bere içindeydi.
Keko kemerini çıkarttı. Kemerini bir kırbaç gibi kullanarak fahriyeye doğru ilerlemeye başladı. Fahriye korkudan ne yapacağını bilemiyordu.
O anda hatırladı. Öldürmesi gereken biri vardı...