BNHA Mitoloji Evreni

Red Rose

3. Perde

Güzellik Tanrıçası karşısındaki adamın her hareketini nefes almadan izliyordu. Uzun sayılırdı, yapılıydı. Ter damlayan her bir kırmızı-beyaz saç tanesini ayrı ayrı seyretti Momo.

  Adam iki baltada bir alnını siliyordu kolları katlanmış gömleğiyle. Momo adamın yanına gidip kendini ona teslim etmek istiyordu. Ayakları ondan bağımsız hareket ederken bir ağaç dalına bastı. Katsuki, sesin kaynağına bakmak için dönen Shoto(Adonis) gözükmemesi için Momo'yu bir ağacın arkasına geri çekti. Adam işine geri dönerken Zeus da Aphrodite'i geri sürüklüyordu.

  Momo planını anlamasın diye, gördüğü üç beş ezik ya da soluk beyaz gülü koparttı. Ochaco ve Tsu'nun yanına geldiklerinde Ochaco, Eri'nin beyaz saçlarını tarıyordu.

Katsuki topladığı çiçekleri Ochaco'ya uzatırken o, burnunu kırıştırdı ve ezik çiçekleri almadı. Katsuki gözlerini devirerek çiçekleri yere attı. Küçük çiçekleri tekrar açtırdı. Katsuki ve Ochaco minik tanrıçanın güçleriyle tanışmasını izlerken Momo onlara çaktırmadan kaçmaya çalışıyordu. Fakat son anda Katsuki onu yakasından tuttu ve Tsu'nun yanından ayrıldılar.

Evine geri dönen Momo kafayı yemek üzereydi. Aklından çıkmıyordu adam. Adamı izlediği her saniyeyi tekrar tekrar düşünüyordu. Her seferinde daha önce dikkat etmediği bir şey buluyordu. Mesela adamın sol gözünde yanık vardı. Kim bilir nasıl olmuştu o yanık... Momo'nun içi sızladı.

Baltayı kavrayan elleri sert görünümlü ve büyüktü. Baltayı kaldırıp indirme süresi iki saniyeydi. O iki saniyede derin bir nefes alıyor ve odunu yardığı zaman tuttuğu nefesi veriyordu. Giydiği tulumdan belli olmuyordu fakat bacakları güçlüydü, kalındı. Üstüne yapışan gömleği ince belini ve kaslı karnını belli ediyordu. Momo kalbinin hızlandığını ve vücudunun yandığını hissediyordu.

Aklını sıyırmak üzere olan Momo, Katsuki'nin tüm "yasaklarına" rağmen adamı görmeye, insanların yanına indi.