My Teacher ~JohnJae~

4. BÖLÜM

"Jung Jaehyun! Hemen yanıma geliyorsun!" umursamadan Bay Seo'yu dinlemedim. Hızla testime geri döndüm. Sınıfta herkes bana bakıyordu. "Testlerine bakacağım gel." yanıma geldiğinde göz devirdim. "Gerek yok başka bir hoca bakıyor testlerime." kaşlarını çattı. "Hangi hoca o?" testimi işaretlerken konuştum. "Doyoung hoca bakıyor." elimden test kitabını aldı.

"Sadece öğrencilerimin testlerine ben bakabilirim o hocaya söyle Bay Seo bakacak de." şu anda kızgınlıkla bakıyordu ama umursamadım. "Hayır çünkü Doyoung hoca cidden iyi biri ve bana yardım ediyor ödev konularında." Kollarını birbirine bağladı. "Ben de bilmediğin konularda yardım edebilirim Jaehyun." yüzüne baktım. "Hadi canım cidden mi? Ama ben Doyoung hoca baksın istiyorum ne yapacağız?" o sırada damarları yüzünde belirdi.

"Ne yapacağız biliyor musun bundan sonra öğle aralarında bana geliyorsun ben de testlerine bakıyorum nasıl fikir?" aslında fena değildi. "Hmm iyi fikir." gamzelerimi belli edercesine güldüm alayla değildi sıcak bir gülümsemdönünce "Bekliyorum bak." başım ile oynadığım da gitti ve başka bir öğrenci ile ilgilenmeye başladı. Parmakta oynatma sırası bendeydi.

×  ×  ×  ×  ×  ×  ×  ×  ×  ×  × ×  ×  ×

"Netlerin artmış 19 doğru ama 1 eksiğin var istersen ileride profesör olursun hm?"ona dönünce burnumuz sürtüştüğü için geri çekildim. "İ-iyi gidiyor mu netlerim yani." onayladığını belli eden bir şekilde ses çıkardı. Bir adamın sesi bile mi seksi olurdu? "Bay Moon'un yanına gideceğim sen de test çözmeye devam et Jaehyun." o sırada yüzüm düştü. Resmen salak gibi sevinerek buraya gelmiştim.

Şimdi ise hayal kırıklığı ile geri dönecektim. Arkamı döndüğümde gözyaşlarıma izin verdim." Akabilirsiniz izin veriyorum çok beklediniz bile..." içim bir kere daha yandı. Yavaşça adım atarken yere düştüm ve dizlerimin üstüne çöktüm. Hıçkırıklarım durmuyordu. "Lanet olsun!" yumruk yaptığım ellerimi yere vuruyordum. Yumruklarım kanıyordu. Ama umursamadım. "Jaehyun!" omzumdan tutan elleri itmek istedim ama olmuyordu.

"B-bay Kim bırakın!" acı ile bağırdım. "Ağlama neyin var?" korku ile ellerimi inceledi en son ise yüzüme baktı. Kısa göz temasından sonra gözlerini indirdi. "B-ben artık bıktım." sarıldı bana. "Neyden bıktın?" Yavaşça kendi ile beraber beni ayağa kaldırdı. "Yaşamak istemiyorum artık..." gözlerimdeki yaşlar süzülmeye devam etti. "Sakin ol." elleri küçük yüzümü buldu. Onun arkasında, Bay Seo bize kızgınlıkla bakıyordu.

Bay Moon konuşsa bile onu dinlemeden bize bakıyordu. Bu hoşuma gitmişti, onu sinirlendirmek benim için büyük bir zevkti. "Bay Kim sizi seviyorum." tekrar Bay Kim'e sarıldım. Evet, böylesi daha iyiydi...