Kore Prensi ve Tayland Prensesi / LisJin

3- BİRBİRİNİZİ TANIYIN

Jinin Ağzından

O sorunlu geçen yemeğin üzerinden birkaç gün geçmişti.

O günün sonunda tekrar sarayımıza dönmüştük. Kaç gün oldu hatırlamıyorum ama o günden beri Lalisa'yı düşünüyorum. Onun hakkında kuvvetli şeyler hissediyorum ama iyi yönde mi kötü yönde mi henüz tam emin değilim. Çok güzel bir kız ama çok fazla aksi. Eğer evlenirsek onunla bir ömür nasıl geçer bilmiyorum.

Şimdi ise onunla "birbirimizi daha yakından tanımak için" buluşacağız.

Neden onunla görüşmek zorundayım ki? İstemiyorum desem? Bu ülkemiz için gerekli diyecek ve ben de tekrardan kuzu kuzu bunu kabullenmek zorunda olacaktım. Kız gayet güzeldi tamam orada hiçbir sorun yok ama kız bana çok ters davranıyordu. Sırf güzel diye gıcık bir kızla bir ömrümü geçirmeye de hiç niyetim yoktu. Zaten eminim o da istemiyordu bu evliliği. Belki istemediği evlilik değil bendim bilemiyorum ama sonuç olarak istemediği bir şey vardı. Beni istemeyen birini ben de istemiyordum.

Şimdi ise istemeye istemeye onunla buluşmaya gidiyorum.

Hızlıca ilerlerken arada atımı şaha kaldırıyordum. Rüzgarın saçlarımın arasından geçip atımın yelesini savurması haz veriyordu. Yoongi de arkadan beni takip etmeye çalışmasına rağmen yetişmekte güçlük çekiyordu.

Kral Sunan'ın sarayına yaklaştığımızın farkına varınca atımın yavaşlamasını sağladım.

Sarayın kapısına geldiğimizde muhafızlar beni tanımadıkları için kapıyı açmadılar. Zaten normal olan da buydu, bir sarayın kapısı herkese açılmaz.

Muhafızlar kapıyı açmamakta ısrarcıyken yanımıza doğru ilerleyen Lawan ve Aran'ı fark ettim. Lawan geldi ve önce kapıları açtırıp ikimizi içeri aldı. Bir yandan da muhafızlara söyleniyordu.

L: Ne diye kapıyı açmadınız koskoca prense?

Nihayetinde bana dönüp hoşgeldin demişti. Aran ile de tokalaştıktan sonra içeri doğru adımladım.
Lawan'ın komut vermesi üzerine hizmetlilerden biri Lalisa'yı çağırmaya gitti. Aradan yarım saat geçmiş olmasına rağmen Lalisa gelmemişti. Endişeli bir şekilde gelen hizmetkar Lawan'ın kulağına bir şeyler söyledi. Yüzü sinirle gerilen Lawan izin isteyerek bahçede oturduğumuz çardaktan ayrılıp saraya gitti. O hizmetkar ne dedi ve Lawan niye o kadar sinirlendi anlamamıştım doğrusu.

A: Sanırım Lalisa yanımıza gelmek istemiyor

Bu arada Lawan ve Aran'ı araştırmıştım. Aslında sadece onları değil bütün kraliyet ailesini. Sonuçta evleneceğiz Lalisa ile ve onu daha fazla tanımam gerek. Lawan Lalisa'nın tek öz abisiydi. Aran ise ikiz kardeşiydi.

J: O da istemiyor bu evliliği değil mi?
A: Evet , ya sen?
J: Ben de sanırım istemiyorum ama emin değilim. Yanlış anlama Lalisa ile ilgili değil.
A: Anladım.
J: Geçen gün olandan sonra aklıma takıldı sanırım. Kral Sunan, Lalisa'ya tokat atmıştı. Böyle şeyler hep olur mu?
A: Maalesef. Zaten bizim de seninle evlenmesine razı gelmemizin asıl ve tek nedeni bu. Seni biraz araştırdık Lawan ile birlikte. Böyle şeylere karşı olan biri olduğunu duyduk. Doğru mu?
J: Evet güvenin bana
A: Merak etme biz güveniyoruz zaten. Sen Lalisa'nın güvenin kazanmaya bak. Ayrıca onunla evlendiğinde onu Kraliçe Kanya'nın kıskançlıklatından da korumuş olacaksın.
J: O kadın sizin için hala bir tehlike arz ediyor mu?
A: Bizim için değil ama Lalisa için evet. Lalisa tamamen anneme benziyor. Kopyası gibi. Tabii ben annemi çok görmediğim için pek hatırlamıyorum ama fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla Lalisa tıpkı annem. Bu da kraliçe Kanya'nın delirmesine yetiyor. Annemi öldürdüğü gibi onu da öldürmesinden korkuyoruz.
J: Merak etme evlendiğimiz zaman Lalisa'yı tüm bu karanlıktan çekip çıkaracağım.

Biz birkaç dakika sessizce oturduktan sonra bir hizmetkar gelip içeri gelmemizi söyledi. İçeri girdiğimizde kral Sunan ve oğullarının sinirli şekilde oturduklarını gördüm. Açıkçası buna hiçbir anlam verememiştim.

A:Lalisa nerde?
L: Kaçmış

Tüm prenslerin aksine ben buna sinirlenmemiştim. Zaten evlenmek istemeyen genç bir kızı zorla evlendirmek canilikti bana göre. Kaçmakta haklı yani...

K. S: Muhafızlarımı yolladım. Bulur bulmaz onu buraya getirecekler ve hakettiği gibi bir ceza alacak.

Kral odanın penceresinden aşağıya bakmayı da ihmal etmiyordu. Geçen gün kıza tokat atmasının üzerine bu adamdan korkar hale gelmiştim. Ya yine kaçtığı için ona vurursa? Bu sefer onu doğduğuna pişman ederdim.

Biraz sonra kral hareketlenmeye başladı. Baktığı yere baktığımda birkaç muhaffızın Lalisa'yı elleri bağlı şekilde getirdiklerini gördüm. Tanrım ne kadar saçma bir görüntü. Koskoca bir prenses kendi muhafızları tarafından elleri bağlı şekilde getirildi resmen.

K.S: Hepiniz burda kalın

Diyerek dışarı çıktı. Pencereden tekrar baktığımda koşarak Lalisa'nın yanına ilerledi ve ona en sertinden bir tokat attı. Ben gördüklerim yüzünden girdiğim şoku atlatana kadar birkaç kez daha vurdu. Kızını dövdüğü yetmediği gibi bir de bütün saray ahalisinin önünde dövüyordu. Kraliçe Kanya'nın da bunu zevkle izlediğini görünce dayanamadım ve hızlıca oraya doğru gittim.

3. Bölüm Sonu