Diğer herkes sevinçle zıplarken ben hâlâ yerde yatıyor ve başım, Tralia'nın kucağında duruyordu
Ay Zıpkınlarını bu kadar güçlü kullanmam benim içimdeki enerjiyi fazlasıyla harcamıştı.Ay ve Güneş güçleri ve Elementleri fazla enerji isterdi ve Ay Zıpkınları ise içimdeki o minik enerjiyi emmişti
Vernica yanıma doğru geldi.Ağızına birileri sanki boya sürmüş gibiydi çünkü neredeyse her koyu renk ağızında duruyordu
Siyah,Mor, Lacivert,Mürdüm ve daha bir çoğu
Sanırım bu emdiği Askerlerin kanları olmalıydı yoksa ikinci bir şeçenek olarak Askerlerden birinin Vernica'nın ağızına boya attığı teorisi var ki bu teorinin ne kadar salakça olduğunu kabül edersek birinci teori daha mantıklı geliyordu
Vernica eliyle ağızındaki kanı sildi ve yanıma yaklaştı,elini benim omuzumun üzerine koydu
"İyi iş çıkardın"dedi
Bende ona karşılık gülümsedim ve omuzumdaki elini tuttum.Eli cidden çok soğuktu
"Teşekkür ederim"dedim
Vernica yanımdan uzaklaştı ve Öğretmenlerin yanına doğru gitti.Bu kısa savaş konusundaki veriler yavaş yavaş bana gelmeye başlamıştı.Öğrencilerden kimseyi kaybetmemiştik aynı şekilde öğretmenlerden de ama yaralılar bayağı vardı ve hepsi revire doğru gönderildi
Ellerimi ve kollarımı yavaş yavaş oynatmaya başlamıştım ama bacaklarım ve ayaklarım hâlâ tutmuyordu yarın geçeceğini ümit ediyorum
Herkes yavaştan eve doğru giderken bizlere de izin verilmişti.Güvenlik Kulelerinde bu gece öğretmenler kalacaktı ve olası bir durumda bize haber vereceklerdi.Ayaklarım tutmadığı için birinden yardım istemek zorundaydım
"Troy? Tralia? Beni evimin önüne bırakabilir misiniz?"dedim
Troy ve Tralia'nın durumunu elbette biliyordum ama yardım istemekten başka seçeneğim yoktu
Troy'dan yardım alamadım çünkü kolunda çok fazla çizik vardı ve kollarını zar zor kırıyordu.Tralia'nın ise başı dönüyordu
İkisininde acilen revire gitmeleri lazım
"İstersen ben bırakabilirim Eclipse"dedi birileri
Kafamı sağa doğru döndüğümda Datrone'un yanıma doğru geldiğini gördüm.Siyah kanatları geceyle bir uyum içerisindeydi ve neredeyse gözükmüyordu ama onun yaralı olup olmadığından emin değildim
"Olur tabii ki de ama yaralı değilsen tabii.Yaralıysan seni zorlamak istemem"dedim
"Yok,İyiyim ben"dedi Datrone
"Peki,O zaman"dedim
Datrone beni Tralia'nın kucağından aldı ve kendi kucağına aldı.Elim ile omuzunu tutuyordum onun eli ise dizlerimin altından geçip dizlerimin üstünde duruyordu diğer eli ise sırtımdan geçip omuzumdan tutuyordu
Umarım Yeni Ay bu durumdan sinir olmaz çünkü Ayın her evresi ve her rengi onun farklı bir kişiliğe bürünmesini sağlıyordu.Yani Yeni Ay, Babamın verdiği tepkinin aynısını vermeyebilirdi
"Yarın görüşürüz!"dedim
Troy ve Tralia el salladılar.Derken Datrone son hız havaya yükseldi.O hızın şiddeti ile Datrone'a daha çok tutundum.Biraz daha yavaş uçmaya başlayınca bende onu bıraktım
"Şey...Yükseklikten korkmazsın değil mi? Birazcık yüksekten uçacağız da"dedi Datrone
Bu soruyu havaya kalkmadan önce sorsaydı daha güzel olabilirdi ama iş işten geçmişti ve neyse ki benim yükseklik ile ilgili bir sıkıntım yoktu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melezler Okulu
FantasíaKitap Kapağı Editi:Ponckguyruk Bu okulda farklı Canavarların çocukları vardır ve Bu Çocuklar,Yaratıkların,İnsanlardan olma çocuklarıdır Eclipse Nightinggale, Annesi'nin isteği üzerinde 18 yaşında gitmesi gereken okula 14 yaşında gider.Okul çeşit çe...