☀️Sessiz geçen Gece🌙

2.8K 271 8
                                    

Diğer herkes sevinçle zıplarken ben hâlâ yerde yatıyor ve başım, Tralia'nın kucağında duruyordu

Ay Zıpkınlarını bu kadar güçlü kullanmam benim içimdeki enerjiyi fazlasıyla harcamıştı.Ay ve Güneş güçleri ve Elementleri fazla enerji isterdi ve Ay Zıpkınları ise içimdeki o minik enerjiyi emmişti

Vernica yanıma doğru geldi.Ağızına birileri sanki boya sürmüş gibiydi çünkü neredeyse her koyu renk ağızında duruyordu

Siyah,Mor, Lacivert,Mürdüm ve daha bir çoğu

Sanırım bu emdiği Askerlerin kanları olmalıydı yoksa ikinci bir şeçenek olarak Askerlerden birinin Vernica'nın ağızına boya attığı teorisi var ki bu teorinin ne kadar salakça olduğunu kabül edersek birinci teori daha mantıklı geliyordu

Vernica eliyle ağızındaki kanı sildi ve yanıma yaklaştı,elini benim omuzumun üzerine koydu

"İyi iş çıkardın"dedi

Bende ona karşılık gülümsedim ve omuzumdaki elini tuttum.Eli cidden çok soğuktu

"Teşekkür ederim"dedim

Vernica yanımdan uzaklaştı ve Öğretmenlerin yanına doğru gitti.Bu kısa savaş konusundaki veriler yavaş yavaş bana gelmeye başlamıştı.Öğrencilerden kimseyi kaybetmemiştik aynı şekilde öğretmenlerden de ama yaralılar bayağı vardı ve hepsi revire doğru gönderildi

Ellerimi ve kollarımı yavaş yavaş oynatmaya başlamıştım ama bacaklarım ve ayaklarım hâlâ tutmuyordu yarın geçeceğini ümit ediyorum

Herkes yavaştan eve doğru giderken bizlere de izin verilmişti.Güvenlik Kulelerinde bu gece öğretmenler kalacaktı ve olası bir durumda bize haber vereceklerdi.Ayaklarım tutmadığı için birinden yardım istemek zorundaydım

"Troy? Tralia? Beni evimin önüne bırakabilir misiniz?"dedim

Troy ve Tralia'nın durumunu elbette biliyordum ama yardım istemekten başka seçeneğim yoktu

Troy'dan yardım alamadım çünkü kolunda çok fazla çizik vardı ve kollarını zar zor kırıyordu.Tralia'nın ise başı dönüyordu

İkisininde acilen revire gitmeleri lazım

"İstersen ben bırakabilirim Eclipse"dedi birileri

Kafamı sağa doğru döndüğümda Datrone'un yanıma doğru geldiğini gördüm.Siyah kanatları geceyle bir uyum içerisindeydi ve neredeyse gözükmüyordu ama onun yaralı olup olmadığından emin değildim

"Olur tabii ki de ama yaralı değilsen tabii.Yaralıysan seni zorlamak istemem"dedim

"Yok,İyiyim ben"dedi Datrone

"Peki,O zaman"dedim

Datrone beni Tralia'nın kucağından aldı ve kendi kucağına aldı.Elim ile omuzunu tutuyordum onun eli ise dizlerimin altından geçip dizlerimin üstünde duruyordu diğer eli ise sırtımdan geçip omuzumdan tutuyordu

Umarım Yeni Ay bu durumdan sinir olmaz çünkü Ayın her evresi ve her rengi onun farklı bir kişiliğe bürünmesini sağlıyordu.Yani Yeni Ay, Babamın verdiği tepkinin aynısını vermeyebilirdi

"Yarın görüşürüz!"dedim

Troy ve Tralia el salladılar.Derken Datrone son hız havaya yükseldi.O hızın şiddeti ile Datrone'a daha çok tutundum.Biraz daha yavaş uçmaya başlayınca bende onu bıraktım

"Şey...Yükseklikten korkmazsın değil mi? Birazcık yüksekten uçacağız da"dedi Datrone

Bu soruyu havaya kalkmadan önce sorsaydı daha güzel olabilirdi ama iş işten geçmişti ve neyse ki benim yükseklik ile ilgili bir sıkıntım yoktu

Melezler OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin