Troy,Tralia ve Ben birbirimize baktık ve sonra da Müdür John'a.Müdür John hepimize teker teker bakarak konuşmaya başladı
"Lütfen,Bunu yapmamız gerekiyor"dedi Müdür John
Üçümüzde bir şey demeden kürsüden indik.Son kez Müdür John'a baktığımda Leo ve Müdür Yardımcısı ile konuşuyordu
Troy endişeli dururken Tralia ise kollarını birleştirmiş,kaşları çatık gözleri kapalı bir şekilde yürüyordu.Bense ikisi arasında kalmıştım.Tralia,Müdür John'un olayı Ebevenlerimize söylemeyişi konusunda ısrar etmesi onu sinirlendirmişe benziyordu.Troy ise neler olacağı konusunda endişeliydi
"Saklayacağız ama nereye kadar? Er ya da geç her şeyi öğrenecekler.Belki o zaman bizi okuldan alırlar ve yine insanları okuluna gideriz!?"dedi Tralia sinirle
Gözlerini açmıştı
"İnsanların okuluna gitmekte ne sıkıntı var ki? Ben oradan geliyorum.Ayrıca 10 yıldan beri insanların okulunda okuyordum"dedim
Tralia bana yanıt vermemişti.Bana hatta biraz öfkeyle bakmıştı.Troy omuzumu tutunca bakışlarımı ona doğru çevirdim
"Bilmediğin şeyler var"dedi hüzünle
"Ne gibi?"dedim
Troy,Tralia'ya baktı.Sanki birşeyler söylemesi için ondan onay bekliyor gibiydi.Tralia bir süre bana baktı.Yüzündeki öfkeli ifade gitmiş yerini sakin ve sessiz bir ton almıştı.Troy'a baktı ve kafasını sallayarak onu onayladı
"Biz küçükken insanlarla aynı okulda okurduk.Herşey güzeldi.Ama daha sonra bir gün kontrolden çıktık ve bütün güçlerimiz ortaya çıktı ve bundan en çok da Tralia etkilendi.Onun boynuzları ve kuyruğu ortaya çıktı.Bütün herkes bizimle dalga geçtiler.Bazıları bizden korktu...Ben çok etkilenmedim ama Tralia'nın arkadaşları onla dalga geçtiler ve onla bir daha takılmayacaklarını söylediler.Öğretmenimiz babamızı ve annemizi aradı ve okuldaki bu 'iki çocuğu' yani onun değişiyle bu 'iki ucubeyi' istemediklerini söyledi.Babam bizi tuttuğu gibi okuldan kaydımızı aldı...Babam öfkelenmişti bize değildi öfkesi.İnsanlaraydı.Bizi ucube olarak görmeleri ve bizi kabul etmek istemediklerini hiç anlayamazdı.Annem ağlamıştı,Babam bize yeni bir okul bulacağına söz verdi ve buldu da,Melezler Okulu...Bizim için iyiydi.Kimse bize ucube demiyordu veya korkmuyordu bize alışıklardı ama bu geçmiş bizde hafifte olsa bir Travma yaratmıştı özellikle de Tralia'da"dedi Troy ve Tralia'ya baktı
Üzülmüştüm.Daha önce buna benzer bir olayı hiç yaşamamıştım.Ama her Melez yaşamayacak diye bir kural yoktu
"Üzgünüm,Bilmiyordum"dedim
Troy gülümsedi ve 'Sıkıntı yok' dercesine elini omuzuma koydu
"Şey...Yarın görüşsek olur mu Eclipse? Bugün birazcık yoruldum"dedi Tralia birazcık mahçup bir ifadeyle
'Aslında sinirliyim ama sana patlamak istemiyorum' demek istedi ama onu anlayışla karşılayabilirim
"Önemli değil,Yarın görüşürüz!"dedim neşeli bir tonda.En azından birazcık olsa onu mutlu edebilirdim
Tralia gülümsedi ve kafamı okşadıktan sonra Troy ile gitti ve bende kalabalığın tam ortasında kalmıştım.En iyisi masamın yani Mora Annemle,Babamın yanına gitmenin iyi bir fikir olduğuna karar verdim
Masama geçtim ve Mora Annem ve Babamın şaşkın bakışları ile karşılaştım.Dirseklerimi masanın üzerine koydum ve ellerim ile yüzümü tutup düşünmeye başladım.Babam sandalyesini yanıma çekti ve bana yaklaştı
"Eclipse? Sıkıntı nedir?"dedi
Ellerimi çektim ve neşeli gözükmeye çalışarak konuştum
"Ah! Sıkıntı yok,Silver!"dedim
Babam bunu yutmamış olacak ki bana ciddi bir ifade ile bakmaya başladı.Gözlerini de hafiften kısmıştı.Derin bir nefes aldım ve ona doğru baktım
"İnanmadın değil mi?"dedim
O da kafasını salladı.Ellerimi onun ellerini üzerine koydum.Sanırım Müdür John'a verdiğim sözü bozacağım
"Baba...Calmica Spectra,Kraliçe Haumea'yı lanetlemiş.O aramızdaki en güçlü kişi! Eğer ona bir şey olmuşsa peki biz ne yapacağız?"dedim korkuyla
Calmica Spectra beni korkutuyor muydu? Evet! Hemde deli gibi! Ölmek veya Hayatımın sonuna kadar bir çiçek olarak yaşamak istemiyordum.Sadece hayatımın öylece gitmesini ve mutlu olmak istiyordum
Babam bana sarıldı ve saçımı okşadı
"Merak etme,Akşamları hep benimle olacaksın.Ve ayrıca Okulu Korumaları için Ay Ruhlarını göndereceğim.Annenle de konuşurum o da Güneş Ruhlarını gönderir.Geceleri benimle birlikte kalırsın.Seni korurum"dedi Babam
Gülümsedim ve ona sarıldım.Sıkıca sıkıyordum
"Teşekkür ederim,Baba"dedim
Sarışmamız kesildikten sonra herkes eski hâline döndü.Uzakta bana doğru bakan Allison'u gördüm.Bana doğru bakıyor ve sinsi sinsi gülümsüyordu
Kürsüye ulaşmak için kürsünün yanındaki merdivenlerin hemen yanındaki duvara yaslanmış bana doğru bakıyordu.Yanında ise kimsesi yoktu.Sadece minik bir Troll yanında duruyordu.Allison'un siyah gözlerinde tehlikeli bir parıltı vardı ve gözleri hafiften griye çalmaya başlamıştı
Eğer Allison'u birazcık tanıyorsam o asla böyle bakmazdı.O neşeli ve bir o kadar sevimli bir kızdı ama bu bakışları çok değişikti.Sanki ben bir hedef tahtasıyımda beni hedef almış gibiydi
Bir süre böyle bakmaya devam etti.Bense ona şaşkın bakışlarımı atıyordum.Müdür John kürsüye çıkıp konuşma yapmaya başlayınca dikkatim biraz olsun Allison'da kayıp,Müdür John'a doğru gitti
"Buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum ama artık geç olmak üzere.Öğrencilerimizin dinlenmesi lazım ve Kutsal Balo ise bitti ayrıca hepiniz Calmica Spectra tehditi karşısında dikkatli olun.İyi akşamlar"deyip gitti
Tabii Kraliçe Haumea'yı da almayı unutmamıştı
Tekrardan Allison'a bakmak için kürsünün yanına baktığımda o gitmişti.Babam beni omuzumdan tuttu
"Hadi Eclipse,gitme vakti geldi"dedi
Kürsüye bakarak ayağa kalktım ve sonra da babamı takip ederek Konferans Salonundan ayrıldık
Ertesi Gün;
Hepimiz Kraliçe Haumea'nın durduğu küçük sütuna bakıyorduk.Merdivenlerden sonra olam İlk katın hemen yanında duruyordu ve karşısındaki sınıflara bakıyordu.Tabii 4 çevresini koruyan askerlerde vardı.Sütun ise 1,50 boyundaydı
Gül yani Kraliçe Haumea birazcık solgun duruyordu.Bunun Kraliçe Haumea'nın üzgün ruhu olduğunu anlayabiliyordum ama ona yaklaştığımız zaman gül yeniden açıyor ve pembe bir ışık saçıyordu sanırım bizi gördüğü için mutlu oluyordu
"Zavallı Kraliçe Haumea,Keşke onun lanetini bozacak Büyülü bir şarkımız olsaydı.Hiç düşünmeden söylerdim"dedi Coral
Troy,Coral'ın omuzunu tuttu
"Cynthia halledecektir,Coral sonuçta o bir Orman Perisi Melezi.Bitkilerle arası iyidir"dedi Troy
"Umarım öyledir Troy,İçimde çok kötü hisler var"dedi Coral
Aniden zil çaldı ve hepimiz sınıflarımıza doğru gittik.Gireceğimiz ders 2.Dersti
"Öğlen yemeğinde görüşür müyüz?"dedi Coral
Hepimiz başımızı salladık
"Peki!"dedi Coral
Hepimiz kendi derslerimiz içi ayrıldık
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melezler Okulu
FantasiaKitap Kapağı Editi:Ponckguyruk Bu okulda farklı Canavarların çocukları vardır ve Bu Çocuklar,Yaratıkların,İnsanlardan olma çocuklarıdır Eclipse Nightinggale, Annesi'nin isteği üzerinde 18 yaşında gitmesi gereken okula 14 yaşında gider.Okul çeşit çe...