Tord Larsson~
Gözlerimi açtığım zaman başımda bekleyen Paul ve Patryck'e baktım.
Endişeli görünüyorlardı..Hemde fazlasıyla."Ah, tanrıya şükür!"
Paul'un söylediği Bu cümle üzerine etrafa göz gezdirmeye başladım. Beyaz bir hastane odasındaydık. Veee sanırım bende sedyedeydim.
"Ne oldu?"
Patryck biraz üzgün bir şekilde konuşmaya başladı.
"Sanırım arkadaşlarınızı kaybettiniz efendim."
Ah, evet. Ne yazık ki dev robot planım başarısızlıkla sonuçlandı ve bende bu yüzden burada, sedyedeyim.
"Sizi hastaneye getirirken bayıldınız. O yüzden bir şeyler hatırlamakta zorlanabilirsiniz."
"Ben her şeyi hatırlıyorum Paul! Bana mal muamelesi yapma!"
Zaten sinirliydim birde Paul'la uğraşamazdım. Bu yüzden sesimi biraz arttırmış olabilirim. Ama sanırım cezamı aldım. Bağırdığım için boğazım acıyor.
Offfff."Ah, uh..şey özür dilerim efendim."
"Sorun değil asker"
Sedyeden doğrulmaya çalıştım. Ama işe yaramadı..sağ kolumu hissetmiyordum bile.
"Ah!"
Patryck ve Paul bakışlarını bana çevirdiler.
"Oh, Ah, şey..evet kolunuz.."
"K-Koluma ne oldu?"
"..."
İkisi de hiç bir cevap vermeyince sinirlendim normal olarak. Bir an önce çıkmak isyorum bu lanet yerden!
"Bir şey söyleseni-"
"Parçalandı."
"N-Ne.."
"Kolunuz...Kolunuz parçalandı. Aynı şekilde yüzünüzün bir bölümüde."
Kanımın donduğunu hissediyorum..
"Efendim? Efendim?! TORD!?"
Gözlerim kararmaya başlamıştı ve....
Saat- 21:43
Yine gözlerimi açtım..yeniden. Bu sefer karşımda ne Patryck, nede Paul duruyordu..
Kafamı yana doğru çevirdim. Ah, burası benim odam. Bundan eminim. Çünkü bilirsiniz ya işte....eheheh...hentai? Falan filan. Ehuhe. Gülümsedim, çünkü hentai işte ne bileyim..içimde tuhaf ama hoş bir duygu oluşturuyor..bilirsin ya... Uyuşma..azma falan..
Ayağa kalktım. Neyse ki canım eskisi kadar yanmıyordu. Aynamın karşısına geçip kolumu incelemeye başladım. Ugh! Cidden berbat görünüyor. Her haliyle berbat. Aynadaki yansımadan arkamda duran çalışma masama kaydı gözüm. Ah, işte orada!!! Hehehehe >:) Arkamı dönüp robottan kalan son parçayı elime aldım. Bu robot koluyla benim kolumu değiştirsem...AHA! Elbette. Bu lanet kolla zaten nasıl iş çıkaracağımı bilmiyordum. Ama şimdi eh, muhteşem zekam sayesinde bu sorunun üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.
"PATRYCK! PAUL! Buraya gelin!"
Biraz sonra Patryck ve Paul yanıma geldiler ve yüzüme 'ne oldu' dermişcesine bakmaya başladılar.
"Şuradaki robot kolu alın ve beni izleyin."
"Peki efendim."
Laboratuvara girdiğimizde Patryck her şeyi anlamış olacak ki biraz tedirgin bir şekilde yürümeye devam etti. Neyse, şu an Patryck'i anlatmakla uğraşamam. Benim amacım şu lanet kolumdan kurtulmak.
"Tamam, şimdi herkes beni dinlesin. Şu lanet koldan kurtulmak istiyorum. Bunun için gerekeni yapmanızı istiyorum, derhal!"
Heh. Aceleci davranmaları hoşuma gitmişti açıkçası. Babamın burada olduğu zamanlar hiç takmıyorlardı beni. Ama şimdi roller değişti...
Yaklaşık 5-6 saatin sonunda.
Bugün birdaha gözlerimi açarsam kendimi vuracağım! Yeter lan! Her iki saatte bir gözümü kapatıyorum olum!
Onun dışında cidden muhteşem göründüğümü söylememde fayda var! Meh, kolsuzluktan iyidir.
Şimdi...
Edd, Matt ve Tom (o olmasada olur ama neeeeyse.) dan özür dilemem gerekecek. Burada çokta olmasa da sıkılıyorum. Ve askerlerle samimi olmak istemiyorum. Benim arkadaşlarım vardı ve şimdide yoklar..
Beni affetmelerini çok isterdim açıkçası.. Ama bu ihtimali ve olacakları göz önünde bulundurursak hiçte kolay olmayacak gibi gözüküyor..
Edd, evini yıktığım için sinirlidir. Matt, onun yüzüne sağlam bir yumruk attığım için sinirlidir. Ve Tom'da..hmmm..ne b** yaparsa yapsın o bana her zaman sinirliydi. Tıpkı benim ona her zaman sinirli olmam gibi. Hah! Ne olacak? Klasik aptal Tom işte. En önemlisi ise hepsinin arkadaşlığımızın sahte olduğu için sinirlenecekler.
Biliyor musun?
Denemeye değmez...
Ama ya değerse...?
Well, hello there!
1. Bölüm biraz sıkıcı olabilir, kabul. Ama 2. Bölüm inanın daha komik ve eğlenceli olacak. Sonuçta bu eddsworld! Dramaya çok yer yok!
Umarım beğenmişsinizdir. ":3
Classic Stupid Tom!