14

576 42 57
                                    

agalarim ben bir smut yazmisim smut sevmeyen gecsin valla ama cok da sey yazmadim anlarsiniz zaten saygilar bu bolumu yazmamis taklidi yapicam🫢🏃🏻🏃🏻

-

"Two years ago"
(iki yıl önce)

Jay'den:

Parmak izimi okutup kapıyı açtım, içeri geçip ayakkabılarımı çıkartırken elimdeki belgeleri komidine bıraktım. Jake'in ayakkabısını gördüm. "Jake! Burada mısın?"

"Evet, yanıma gel!" Ayakkabılarımı çıkarttıktan sonra düzeltip yataklarımızın olduğu odaya ilerledim.

Kapıyı açmadan içerden oyun sesleri geliyordu. Kapıyı araladığımda direkt Jake'in bakışları beni bulmuştu. Tekli koltuğa yan şekilde oturmuş, kafasını arkaya atıp bana bakıyordu. Ağzındaki lolipoptan dolayı sesi boğuk çıkarken konuştu, "Hoşgeldin. Motor ehliyetini aldın mı?"

Kapıyı kapatıp daha fazla kafasını geriye atmak zorunda kalmasın diye televizyonun yanına geçip konuştum. "Aldım." Cüzdanımdan ehliyeti çıkartıp gösterdim. Gülümsedi, "Çok uğraşmıştın, iyi iş."

Televizyonun yanından onun oturduğu tekli koltuğun arkasına yürüdüm. Gözleri hala oyundaydı. Saçlarını karıştırınca elime vurdu. "Dursana." Sırıtarak tekrar karıştırdım. Jake'e dair her sey dikkat çekiyordu. Herkese kolayca dokunan cezbedici bir bakışı, her ortama uyan karakteri vardı. Ondaki her şey ihtişamlıydı. Karşı konulmaz şekilde eşsizdi.

Jake ve güzel boynu, Jake ve damarlı kolları, Jake ve aksanı, Jake ve yumuşak saçları, Jake ve yumuşak görünen dudakları...

Onu rahat bırakmak istemiyordum, içeri geçip hızla üzerime siyah bol bir tişört geçirdim. Pantolondan kurtulunca tekrar bir şey giymemiştim.

Yatak odasına döndüğümde Jake tekrar kafasını bana bakmak için çevirmişti. Yanına gelene kadar gözlerini benden ayırmamıştı. Jake'in dudaklarının arasında duran lolipopu çıkartıp kendi dudaklarımın arasına aldım. Diliyle dudaklarını yaladığında baş parmağımı oraya sürttüm. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordum. Lolipopu ağzımdan çıkarıp dudaklarına yavaşça eğildim. Dudaklarımız birleştiği saniyede elimle ensesinden baskı yaptım.

Pozisyonunu düzeltip ayağa kalktı, benim diğer elimle sırtından kendime bastırmamla kasılmıştı. İkimizin de ağzından şeker tadı geliyordu. Biraz önce lolipoptan kırdığım şeker parçalarını ağzına yolladığımda gözleri parlamıştı.

Dudakları o kadar öpülesiydi ki, bir saniye durdurduğumda öncekinin iki katı kadar sert öpüyordum.

Kafasını iki elimle kavrayıp öpüşmemize ara verdim. Nefes nefeseydik, kaç dakikadır aralıksız öpüştüğümüzü bilmiyordum.

Bundan ileriye hiç gitmemiştik, sabırsız ve arzu dolu sesimle daha önce hiç kimseye söylemediğim bir cümleyi dile getirdim. "Seni istiyorum."

Jake'in her bir tepkisini ölçmek için tekrar baktığımda, kendimle savaşıyordum. Eğer şu an herhangi bir olumsuz tepki verirse bunu yapmayı nasıl bırakacağımı düşünmem lazımdı. Fakat düşünmem için gerek kalmamıştı, Jake tişörtümün yakasını genişletip köprücük kemiğimden çene hattıma kadar öpücükler kondurduğunda, kalçasını kavrayıp kendime yapıştırmıştım bile. Zevkle dudaklarını emerken öleceğimi düşündüm. Hayatım boyunca hiç böyle bir tutku hissetmemiştim. Bu çocuğa olan arzum cidden artık baş edebileceğim seviyede değildi.

nargile kafe | jaykeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin