Chapter one:The final selectionİki sene, üç tanecik nefes stilini öğrenmesi iki sene sürdü. Her gün saat 6'da kalktı, kahvaltıyı 9'da yaptı. Bu saatler arasında sadece annesinden kalma kılıcını salladı. Kahvaltıdan sonra ilk defa bir oni öldürdüğü ormandaki uçuruma kadar koştu, ağaçlardan atlarken geri döndü. Reflekslerini geliştirmek için kılıcıyla hayvan avladı. Tavşan ve sincapla başladı, sonra kurt ile ayıya geçti. Öğretmeni 6. hissi ve bir şekilde kendisi ile bağlantı kuran annesinin anılarıydı.
İki sene sene sonunda artık on iki yaşına basmış, dünyanın ona çektireceği acılara hazırlanmış olması gerekenden daha olgun bir kızdı. Annesini kaybetmeden önceki güleryüzü ve mutluluğu, annesi ile birlikte uçup gitmişti. Umudunu ise koruyordu, onun dışında elinde başka bir şey kalmamıştı zaten.
Ona elindeki güzelliklerin nasıl uçup gittiğini hatırlatan evde yaşamaya devam etmişti. Annesi öldüğü geceden sonra başka bir yere gitmek istememişti, annesinden kalan anılarla yaşamak ona huzur veriyordu. Ama artık annesinin istediğini ve kendi seçimini yerine getirmek üzere arkasına bakmadan ayrılıyordu. Bir hafta içerisinde oni öldürme komitesinin yaptığı final sınavı başlıyordu. Oraya kendi evinden gitmesi bir haftayı bulurdu, ev en yakınıdaki büyük kente bile iki günde anca gidiliyordu.
Yolculuğu çok sıkıcı geçti. Çok yorulmamıştı çünkü iki sene boyunca ihtiyaçlarını karşılamak için haftada bir kere en yakın semte gidiyordu. Uzun yollarda yürümeye alışıktı. Ama yürüdüğü patika tenhaydı. Kimseler yoktu, bir hafta boyunca iki kere insanlarla iletişime girdi. Gerçi bu onun için daha iyiydi, insanlar onu ilk gördüklerinde ailesinin nerde olduğunu soruyorlardı. 12 yaşındaki bir kızın tek başına bir kılıç ile dolaşması kimseye normal gelmiyordu.
En sonunda final bölümün yapılacağı Mt. Fujikasane adlı yere vardı. Gördüğü güzel manzara ile büyülenmeden edemedi. Mor renkli çiçekler patikanın sağında ve solunda sıraya dizilmişlerdi. Beyaz saçlı ve siyah saçlı yer göstericilerinin önüde durdu. Etrafında bir sürü farklı insan vardı ama bir şeyi kesinlik ile söyleyebilirdi. Oradaki en genç kişiydi. Yanında duran siyah saçlı bir oğlan aynı şeyi söyleyip duruyordu
"Yapamayacağım. Yapamayacağım. Denemek istemiyorum."
Mavi saçlı kız yanındaki oğlana baktı. Ne demeye çalıştığını anlamakta güçlük çekiyordu. Kızın ona baktığını fark etmeyen oğlan konuşmaya devam etti.
"Denesem de öleceğim zaten. Hiç denemesem daha mantıklı değil mi?"
Kız en sonunda oğlanın böyle konuşmasının nedeninin korkması olduğuna kanaat getirdi. Korktuğu için mantıksız laflar ediyordu. Bu yüzden kız ağzını açtığında söylediği tek şey, "Denemeden önce vazgeçmek istemen gerçekten içler acısı." oldu. Oğlana vazgeçememesi gerektiğini söylemek istemişti ama doğru anlaşılmış mıydı emin değildi. Oğlan neden böyle bir şey dediğini anlamadı, bir şey diyemeden önce de yer göstericileri aynı anda konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esperance ☁️ kny fanfiction ☁️
Fanfictionesperance (n.) hope (Bu kitap oc'em ile ilerlemektedir) - Oc x karakter yoktur- Başlangıç: 13 Ekim 2019 En yüksek dereceler: #1 kimetsunoyaiba #1 sanemi #1 zenitsu #1 nezuko #1 mitsuri #2 inosuke #3 demonslayer