Genç adam sinirle bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Kimseye söylemeyeceğini söylemişti ancak anlatma isteği bir çığ gibi büyüyordu.
Henüz 19 yaşında olmasına rağmen ilk defa ölü bir bedeni görmüş ve dokunmuştu.
Katilin yüzünü tam görememiş olmasına rağmen yapılı bedeniyle etkileyici görünüyordu. Yüzünde siyah bir maske ve kafasında siyah bir şapka vardı. Zaten şu maskeyi takanları hep havalı bulurdu.
Şapkadan dolayı yüzünü göremese de koyu tonlarda ki gözlerini seçebilmişti.
Normalde olsa hiç gitmediği o yere uzun zamandır tanıdığı, hem abisi hem arkadaşı gibi olan Seokjin çağırmıştı. Jungkook gitmişti gitmesine ama gittiği zaman Seokjin hyung'u orada yoktu.
Ardından telefonuna bir mesaj gelmişti. Gözleri etrafta onu ararken telefonu açmıştı. Mesaj Seokjindendi. Özür dilediğini ancak gelemeyeceğini söylemişti.
Jungkook da mesajı görmesiyle ''peki öyleyse'' deyip gidecekken o katili görmüştü. Etrafta kimse yoktu. Siyahlara bürünmüş olan adam elinde parlayan gümüş rengi bıçağıyla önündeki – orta yaşlarda ki – adamın omzuna bıçağı saplamıştı.
Acıyla bağıran adam yüz üstü yere düşmüş ve kıvranmaya devam ediyordu. Siyahlı ise aynı soğukkanlılıkla bir kez daha adamın sırtına bıçağı geçirmişti.
Jungkook hayretler içinde bütün olan biteni izlerken katil bir an da Jungkook'un olduğu tarafa kafasını çevirimşti.
Aceleyle oradan kaçan Jungkook yaklaşık yarım saat sonra, merakına dayanamayıp tekrar oraya dönmüştü ve sadece yerde yatan cesedi görmüştü.
Cesede yaklaşmış ve telefonuna bakmıştı. Her zaman fazla meraklı biri olmuştu. Ama beklide şuan çok yanlış bir zamandı. Telefonda şifre yoktu ancak bir sürü tehdit mesajı vardı. Arama geçmişine bakmış ve üstte yazan isim dehşete düşmesini sağlamıştı.
''Kızımın katili''
''Kızımın katili''
Bu gerçek olabilir miydi? Hemen numarayı telefonuna kaydetmişti.
Ardından kimsenin yanlışlıkla bile girmediği bu sokaktan her an polis gelebileceği endişesiyle, hem cesedin telefonunu almış hem de koşarak eve dönmüştü.
Tabi ki ilk işi cesedin telefonunu yok etmekti. Jungkook da çözümü yakmakta bulmuştu.
Şimdi ne yapacaktı?
Polise gitmesi gerekmez miydi?
Ya gidene kadar katil onu da öldürürse?
Korkuyla hiçbir şey yapamamıştı Jungkook, ancak şimdi hepsini bir düşününce ona güvendiğini söylememiş miydi?
Ama Jungkook ona inanmıyordu. Kesinlikle bir şekilde izliyordu. Keşke hiç mesaj atmasaydım diye düşündü.
Sabah birkaç gündür gitmediği üniversiteye gidecekti . Daha fazla aksatmasa iyi olurdu.
Saat kaç olmuştu? Uyuması gerekirdi ama gözünde tek bir damla uyku yoktu, yine de uyumalıydı. Yatağına yatıp gözlerini sıkıca kapattı ve olanları düşünmemeye çalıştı.
Siyahlı adamsa ileride ki evin çatısın dan Jungkook'u izliyordu.
Bölüm sonuu. Biraz olayların başından bahsetmek istedim Ç:
Neyse bölüm nasıldı?
Tamam tamam şunları da bırakıp hemen gidiyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
