MİA ✖ DIABOLIK LOVERS

1

Bugün canım çooooooooooooooook sıkılıyor
Dışarı çıkacağım belki alışverişe giderim yada kitap almaya.

Yürüyorum minibus durağına vardım. Harika minibus karşıda görünüyor şanslıyım.

Bindim şuan yola çıktım 20 dakikalık yolum var boş koltuk gördüm ve hemen oturdum.

Bugün hafta içi okul olduğu için minibüsler boş. Rahat bir şekilde gidiyordum.

Daha inmeme 10 dakika vardı ve minibüste bir tek ben kalmıştım bide şoför.

Yol çok sessizdi alışveriş merkezi uzaktan görünüyordu ama....

Şoför birden yolunu değiştirdi!! Aman tanrım korkuyorum büyük şehirde kız olmak çok zor.

Aklıma ilk gelen belki kestirme yoldan gidiyoruzdur. Ama şoför ormana doğru sürmeye başladı.

Korkuyorum.

Lütfen biri yardım etsin.

Şoförün yanına yaklaştım.

Mia(M): pardon ama alışveriş merkezinin ordan gitmeniz gerekmiyormuydu.

Şoför(Ş): ileride birini alıp ana yola geri döneceğim isterseniz ilk sizi bırakayım.

M: yok siz işinizi halledin ben beklerim nede olsa zamanım çok.

Şoför sadece başıyla onayladı. Bende eski yerime geçtim.

Kayta kurtuk bir yerde durdu.
Ama burası çok ürkütücü.

Ş: ben birini  alıp geliyorum.

Dedi ve gitti.

Camdan izliyordum yolun aşağısına indi ve gözden kayboldu.

Şuan minibüste tek başımayım.

Haylada korkuyorum.

Etrafımı inceledim.

Ormanlık yerleri severim telefonumu çıkarıp etrafımdaki herşeyin fotoğrafını çektim.

Uzaktan şoförün geldiğini gördüm kucağında küçük bir kız  çocuk çocuğun elinde ise bir oyuncak ayı ve kolluklar vardı.

Biraz yakına gelince çocuğun bir ayağının olmadığını gördüm. İçim parçalandı.

Şoför arka kapıyı açtı çocuğu ikili koltuklardan birine oturtturdu.

Ş: sizide beklettik kusura bakmayın kızımın doktor randevusu vardıda geciksin istemedim.

M: önemli değil.

Kizin yanına gidip konuşmak istedim bir cesaretle kalkıp kalktım kızın yanına oturdum yol boyu bol bol konuştuk bir çok soruma cevap vermişti.

M:merhaba adın ne?

Kız: merhaba adım Jessica.

M: e söyle bakalım Jessica nereye gidiyorsun?

Jessica(J) :ayağım için kontrole gidiyorum, sence kötümü gözüküyor?

M: sen kendini kötümü görüyorsun?

J: şeyy aslında evet.

M: neden ?

J: arkadaşlarım benle dalga geçiyo, beden derslerinde hiç bir oyunu oynayamıyorum.

M: peki yapmayı sevdiğin birşey varmı?

J: resim yapmaya bayılırım.

M: güzel resimler çizermisin.

Jessica telefonunu çıkardı ve bana çizdiği resimleri gösterdi sanki bir ressamın elinden çıkmış gibiydi .

J: abla senin adın ne?

M:mia.

J: sen okula gidiyormusun?

M: orası birza karışık.

J: nasıl yani?

M: ben okulu bitirdim, bazen yedek öğretmenlik yaparım, bazende dersine girmediğim sınıflarda öğrenci olur ders çalışırım. Jessica sen kaç yaşındasın?

J:14 lise 1 e geçtim.

M: peki okulun?

J: Anadolu.

Alışveriş merkezine varmıştık Jessicaya sarılıp veda ettim ve minibüsten indim.

Hayatımda yaşadığım en iyi yolculuktu.
Biraz garip hissetmiştim.

Evet şimdi herşeyi unutup birşeyler alma zamanı.

Harika bir kıyafet ama nerede giye bilirdimki genelde boydan elbiselere bayılırım odam mağaza gibidir.

Ama rahatıma düşkünüm bu sefer olmaz eşorfman takımı alacağım. Sanırım bu kıyafeti almasam içimde kalıcak ve tabiki alacağım.

&Bunu şöyle bırakayım&

Aldım, pembe bir takımda esorfman takımıda aldım.

Karnım acıktı. Hmmm tabiki hamburger yiyeceğim en sevdiğim şeydir.

Tezgah kalabalıktı. Ah tanrım ödül sırasıymış 100.000. Kişiye az kalmış acaba ödül ne?

Tezgahtar abi gözüne beni kestirmişti ben sıranın boşalmasını uzaktan bekliyordum ki yanıma geldi buyrun sıradan alayım dedi.

Siparişimi verdim ve tam alacakken komfetiler patladı çok yüksek seste bir patlama sesi. Kulaklarım seslere hassastır. Patlama ve alkış sesi bitene kadar kulağımı tıkadım.

Kim aldı acaba ödülü?
Ödül neydi?

Sesler azalınca kafamı kaldırdım ben kazanmıştım tezgahtar abi yanıma gelip beni tebrik etmeseydi umurumda olmadan giderdim.

Tüm çalışanlarla el sıkıştık ve elime kart sıkıştırdılar.

Bu kart istediğim her yerde bu markadan bedavaya hamburger şansını kazandırdı. Mutluydum karmaşık duygular içindeydim.

Olay bitmişti parasını ödediğim hamburgerim parasını geri verdiler. Bende yemeğimi alıp boş masalardan birine geçip keyifle yemeye başladım.