Melodie film izlemeyi önerdi, fakat Melanie karşı çıktı:
+Olmaz! Hem çok ses çıkar hem kediye bakmamız lazım. Hem film en az 1 buçuk saatlik oluyor. Ya annemiz gelirse ne yapmayı planlıyorsun?
~ Ben... bilmiyorum. Annemi belki atlatabiliriz.
+ Nasıl olacakmış o?
~ Bilmiyorum abla! Annem bizi, seni anlar. Birşeyler uydurabiliriz!
+ Ben yalan söyleyemem ki?
~ Söylemeyeceksin zaten. "Kediyi gördüm dayanamadım aldım." diyeceksin.
+ T-ta-ma-m, dedi Melanie ve annelerini beklemeye koyuldular. Annelerinin gelmelerine son 30 dakika kalmıştı. Melodie bir bardak süt içmek istedi. Melanie uykusu gelir (mayışır) diye istemedi. Melodie, ablasına hak verdi. Annelerinin gelmesine son 15 dakika kalmıştı ki kapı çaldı. Melanie kapıyı açmadan önce deliğe baktı, gelen annesiydi. Kapıyı yutkunarak açtı. Melodie kediyi kucaklamış bekliyordu. Anneleri girdiğinde ilk olarak kediyi gördü Melanie tam 'A-açıklay-yabilirim' diyecekken annesi kediye sarıldı. Melanie şaşırmış, Melodie ise sevinmişti. Anneleri kediye sarılırken de Melodie, ablasına göz kırptı. Melanie çok rahatlamıştı. Annesi hiç bir soru sormadı. Kediyi çok sevmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavru Kedim
RandomSokakta bulunan bir kedi yavrusu, bu yavruyu sahiplenen küçük kız, onunla dalga geçen kişiler, bazı olaylar. Bu kitapta bunlar anlatılıyor. Okuyabilirsin (istersen).
