1 yıl sonra...

128 14 41
                                    

( Medyayı mutlaka izleyin)

1 yıl sonra...
Yazarın anlatımıyla:

O kutlama gününden itibaren 1 yıl geçti. Ve multievrendeki herkes, o zaman kutlamada olan multievrendeki canavar ve insanların arkadaşları, yani undertale fanları o günden nefret ettiler. Çünkü o günden sonra her şey değişti. O gün... O gün Nightmare ve İnk kayboldu.
Bazı kişiler onların kaybolduğunu, ya da birirsinin onları kaçırdığını düşündü. Fakat o kutlama gününde davet edilenlerin hepsi o saatler içerisinde kutlama alanındaydı. Bunun üzerine İnk'in en yakın arkadaşları ve Killer hariç Nightmare'ın çetesindeki herkes bunu düşünmüştü. Fakat Killer onlara sürekli söylüyordu bunları " Nightmare öyle bir şey yapmaz. O İnk'i kaçırmaz." Fakat kimse Killer'ın düşüncelerine ortak olmadı.

O günden sonra Killer'ın  yakarışları, Error'un kabusları, Dream'in acı dolu çığlıkları, Bluberry'nin bağıra bağıra ağlamaları ve Şevval'in kimseye belli etmemesi ama aslında hep içinden kendini suçlaması ve üzüntüsü... Hiç dinmedi. Hala da bunlar devam ediyor. Ayrıca bu olay yüzünden birisinin İnk'ten hoşlandığı ortaya çıktı. Bu kişi... E r r o r . . .

Son günlerde herkes bir hayli üzüntüden değişti. Error artık Anti-Void'e (umarım doğru yazmışımdır) kendini kapattı. Oraya kimseyi almıyor. Bluberry 1 haftadır odasından çıkmıyor. Dream sürekli kahkaha atıyor. Ama ortada gülünecek bir şey yok. Şevval deslerine odaklanamıyor. Hatta arkadaşları ve öğretmenleri bile bunun nedeni sordular ona. Ama Şevval cevap vermedi. Fell  ve Fell Frisk İnk'le Nightmare'ın izini sürüyor. Sorulmayan kişi, aranmayan evren kalmadı. Ama bir türlü hala kimse onları bulamadı.

1 kaç saat sonra:
Şevval'den:

Ah, bu durumu düşündükçe içim acıyor. Keşke, keşke Undertale'ın gerçek olduğunu öğrenmeseydim de o kutlamayı yapmasaydık, o zaman bunlar olmazdı. Hepsi benim suçum. Hepsi benim yüzümden.*o sırada şevvalin arkadaşı şevvalin odasına dalar*

(piresmes-chan)=Eylül: Şevval! Hadi ama yapma böyle. Onları bulacağız. Hadi multievrendekiler ne yapmış diye bir bakalım.

Şevval: Hiç havamda değilim.

Eylül: Ama Şevval lütfeeeeen!

Şevval: Hoff tamam!

*portaldan geçip dreamlerin evine giderler. orada sans ve frisk vardır*

Eylül: Merhaba!

Şevval: Şey, İnk ve Nightmare'dan haber var mı?

Sans: Hayır, yok. Fell ve (f.frisk=fell frisk) F.Frisk hala onları arıyor.

Eylül: Error, o anti-voidden çıktı mı?

Frisk: Hayır.

Eylül: O Zaman ben onun yanına gidiyorum. Belki ben çıkartabilirim.

Frisk: Sen bilirsin, kendine dikkat et!

Eylül: Tamam! Görüşürüz! *gitti*

Şevval: Dream nerelerde?

Sans: O en son mutfağa gitmişti.

Şevval: Tamam.Ben ona bakmaya gidiyorum.

Sans&Frisk: Tamam.

Şevval'den:

Mutfağa gittim.Kapı kapalıydı. Açmaya çalıştım ama kilitliydi. İçerden ağlama sesleri geliyordu.

Şevval: Dream! İçerde misin?

Fakat ses gelmedi...

Şevval: DREAM! ORDA MISIN!!!

Cevap yok...

Şevval: SANS! FRİSK! DREAM KENDİNİ MUTFAĞA KİLİTLEMİŞ!
Frisk: NE?! SANS KOŞ! KAPIYI KIRALIM HEMEN!

Sans: Geri çekilin! *kırdı*

Dream'in elinde bir bıçak vardı. Bıçağı kendine doğrultmuştu.  Ağlıyordu. Sonra bizi görünce bıçak elinden düştü. O da dizlerinin üstüne çöktü. Hemen gidip ona sarıldım.

Şevval: DREAM! AĞLAMA LÜTFEN! Ağlama... bulacağız onları... bulacağız...

Dream: Bulamayacağız! İnk'i de kardeşimi de bulamayacağız! Kim bilir nerdeler!

Frisk: Tamam... geçti... ağlama artık. Gel, bir elini yüzünü yıkayalım. Bir daha da yapma böyle. Üzüyorsun sonra bizi.

Eylül'den:

Anti-void... Buz gibi, bomboş, sonsuza kadar giden beyaz bir boşluk... Error nerdedir şimdi burda.
Etrafa baktım. Error yere oturmuş, elindeki, İnk'in kuklasıyla oynuyordu.

Eylül: Error?

Error: Ne var?! Yalnız bırak beni!

Eylül: Ama Error böyle yapma. Eğer böyle yaparsan İnk, onu bulduğumuzda seni böyle görürse çok üzülür. Sevdiğini üzmek istemessin öyle değil mi?

Error: Haklısın. Böyle yapacağıma onu arasam daha iyi olur.

Eylül: Tamam, arayalım o zaman.

Nightmare'dan:

İnk: Nightmare! Yetmez mi beni burda tuttuğun? Yetmez mi yaptıkların? Yeter, bırak artık beni.

Nightmare: Olmaz. Sen beni sevene kadar burdayız. 

İnk: Ölsem de seni sevmem! Allah senin belanı ver- *nightmare eliyle inkin ağzını kapattı*

Nightmare: Şşşt, o cümleyi kullanmak yok. Ve dediğim gibi sen beni gerçekten ne zaman seversen, ben de o zaman bırakırım seni.

İnk: Nightmare anlamıyor musun? Kimseye kendini zorla sevdiremessin. Ben başkasını seviyorum. Sen beni seviyorsun ama vazgeç artık. Bu iş değişmez. Hem seni çok seven birileri var zaten. Sana âşık olan birileri var ve seni bekliyor. Onun kalbi sadece senin için atıyor.

Nightmare: Tıh, Bluberry tam bir mal. Onu da seven birisi var. Ona onu sevmediğimi söyledim ama anlamadı. Hah, Dust ona âşık biliyorsun. Ama ben ona âşık değilim. Onun bana âşık olması benim için önemli değil. O benim için önemsiz birisi. Benim için değerli olan tek kişi sensin meleğim.

İnk: Nightmare bak, şu anda bizim olduğumuz durumu söylüyorsun. Ben seni sev-mi-yo-rum. Anla artık.

Nightmare: Üzgünüm İnk, ama seni o parazite bırakmayacağım. Hah! Şansına küs!

Ah, İnk de hiç bir şeyden anlamıyor. Onu ne kadar çok sevdiğimi anlasaydı keşke. Ben İnk'i başkasına vermem. Özellikle de Error'a! 

Error'dan:

Bir şeyler hissediyorum. Bir şeyler duyuyorum. Birileri ağlıyor. Dur biraz bu kişi İnk!
Karşısındaki Nightmare'a yalvarıyor. Ah İnk! Seni bir bulabilsem! O Nightmare'a haddini bildireceğim zaten!

????: Hey Error İnk'in yerini mi arıyorsun?

Karşımda İnk'i sormadığımız tek kişi vardı... ????????....

Bölüm nasıldı?
Biliyorum pek iyi bir bölüm olmadı ama idare eder.
Soru şu,
Error'un yanına gelen kişi kim?

Veeee ben bu bölümü piresmes-chan'a ithaf ediyorum!

Sizi seviyorum çaklıtlarım!
795 kelime



Bir Undertale Fanı'nın Hikayesi ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin