38

564 25 2
                                    

Sınıfta heyecan dolu dakikalar yaşarken bu kez Ayaz'ın değil de benim tabirimle herkes çok gergindi. Gardiyan bir orada bir burada geziniyor, kimseye göz açtırmıyordu. Ben ise ne mi yapıyordum?

Önümdeki İngilizce sınavı ile bakışıyordum. Eve gidince boks maçı vardı.

Gardiyan arkasını dönünce Ayza'ya bakmaya çalıştım ama onun durumu da benimki gibiydi. Pencere kenarı dörtte oturuyorduk ve Tanay ile Ayaz da bizim arkamızdaydı. O an bir şey oldu. Ayaz, Ayza'nın kağıdını kendisininkiyle değiştirdi. Oha! Sadece bir kereliğine kelebek yapmadılar ve onda da kopya mı çekeceğiz yani?

Ayza'ya verdiği kağıtta ise Ayza Turan yazıyordu. Bu çocuk başından beri Ayza'nın kağıdını mı dolduruyordu? Sonra benim omzumu o anki heyecanıyla sertçe dürttü. Gözüyle önümdeki kağıttaki işareti gösterdi. Ona teşekkür etmek için tebessüm ederken kağıdı verdim ve onunkine baktım.

Ama ben sınav kağıtlarına son anda isim soyisim yazan biri olduğum için ismimden başka bilgimi dolduramadı. O anlığına soyadımı unutmuştu. Diğer soruları yaptığında ise on dakika anca geçmişti ve sınav süresinin dolmasını yirmi dakika vardı. Ayaz'ın yabancı dili harika falan değildi ve büyük ihtimalle speaking kısmında batacaktı. Bana kağıdı verdiğinde geri kalan kısmı da doldurdum.

Surname: Zor
Number: 228

Sınıfın İngilizce dehası olan kıza ilişti gözlerim, Ayza bu kızla hazırlıkta okumuştu. Bu kız sınavdan doksan aşağısından puan alırsa ben de Rüya değilim.

Gardiyan arkasını döndüğünde gözlerimi sınıftan çektim. O an Ayaz "Ben bitirdim hocam," dedi. Hoca onun kağıdını alırken başka bitirenin olup olmadığını sorunca biz de Ayza ile beraber kağıtlarımızı verdik. Sonra ise ortadan hoca zorlamasıyla koyduğumuz çantayı çekip sessizce kahkaha attık. 

Teneffüs zili çaldığında öğle paydosuna girmiştik. Tanay sınıftan gitmişti ve biz gülüp eğleniyorduk. Ben montumu Ayaz'ın sırtına koyarken Ayza'nın montunu da kullandım. "Neler oluyor?" diye soran sevgilime ise gülmekten açıklama yapamıyordum.

"Ya ben bunlara sınavda yardım ettim." Ayaz gururla bunları söylerken herkes birbirine baktı. "Tanay'a kopya vermedim ama. Çünkü şerefsizlik." Ben kötü kadın kahkahası attığımda ikimize de ciddiyetle baktı. "Kızlar ikinizin kağıdında da bilerek ufak hatalar yaptım. Kopya olduğu anlaşılmasın. Fakat puanlarınız eşit olacak."

"Helal reis."

*

Selinsu: Gerçek aşk AyAy

Selinsu: Böyle şip ismi mi olur ya?

Ayaz: Tabi kızım ne sandın?

Ayaz: Çok seviyorum Ayza'yı...

Ayaz: Onun için ağlayacak kadar.

Selinsu: Lan yürü kit!

Ayaz: Yürüyüp kitiyorum.

Selinsu: Başımıza edebiyatçı kesildiniz!

*

Röportaj için adam çağırmışlardı ve Ayaz, Ayza, Tusem, Ulvi ve ben gidiyorduk. Tusem, bizimle yaşıttı ve C şubesinde okuyordu. Ulvi ise bizim sınıftaydı fakat entrikalarda adı pek geçmiyordu. Onun tek aksiyonu Tusem ile çıkmasıydı.

Çok amaçlı salonu kullanacağımız için ikinci kata çıkacaktık fakat o an kesik bir "Aa..." sesi geldi. Arkamızı döndüğümüzde ise Ayaz merdiven demirlerini tutuyordu. "Ne oluyor, Ayaz?"

Ulvi'nin sorduğu soruya Ayaz güçlükle cevap verdi. "Nefes alamıyorum." Kesik sesiyle verdiği bu cevapla Ayza adeta çıldırırken Ulvi memur odasına koşmuştu. Nöbetçi olan Soluk, masasından kalkıp yanımıza geldiğinde az önceki suyu tekrar etti. Ayaz'a baktığında her şeyi anlamıştı. Ayza, sevgilisini sakinleştirmeye çalışırken Soluk, memurun yanına koşmaya yeltendi fakat onu kolundan tuttum. 

"Gerek yok, Ulvi gitti."

Ulvi ambulansın çağırıldığını söyleyip yanımıza geldiğinde hepimiz panik halindeydik. 

*

Selinsu: Ne gündü kanka.

Selinsu: Ulvi'nin sırf Ayaz'ı görebilmeniz için seni ve Rüya'yı okuldan kaçırmasını unutamayacağım.

Ayza: Bir yürü git.

Ayza: Başımda saçma sapan bir matematik ödevi varken seninle uğraşamam!

Selinsu: Kızımız agresif.


Eski Sevgilimle Çıkmak Mı? -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin