Alarm sesiyle uyandım.Saat 03:30.Yorgun gözlerimi kıpırdatmaya çalıştım.Gitmem gerekiyordu,hemde hemen.Dün olan olaylardan sonra bu şehirde bir gün daha kalamazdım.Okuduğum okula kadar herşeyi ayarlamıştım ve bunu bir saatte halletmiştim.Taşınacaktım,ilk aşkımı bırakıp gitmem gerekiyordu.Bana köpekmişim gibi davranan birisini neden istemeliydim ki?Bu arada kendimi tanıtmama izin verin.
Adım Alice.18 Yaşındayım,Amerika da yaşıyordum.Şuana kadar.1.70 boylarında ,buğday tenli,açık kahverengi gözlü ,dalgalı orta uzunlukta kahverengi saçlı bir genç kızım.Annem ve babamdan ayrı yaşıyorum.Annem 4 sene önce ben 14 yaşındayken sırra kadem bastı.Babam da 1 sene sonra tekrar evlendi.Fakat yeni eşiyle anlaşamadım ve ayrı eve çıktım.Tek başıma babamdan sadece 3 sokak ötede oturuyordum.
Sizi fazla sıkmak istemem.Asıl hikayeye gelecek olursak.2 Senedir hayatım tam bir cehennem.En yakın arkadaşım Elizabeth olmasaydı çoktan intihar etmiştim.Fakat dün olan olaylar bardağı taşıran son damlaydı.Sevdiğim adam bana şiddet uyguladı.İlk yumruğumu ondan yedim sanırım.Bu her ne kadar kalbimi kırsa da ,onu ne kadar sevsem de bu yaptığı karşısında susamazdım.Onu yere yıktım ve bayılana kadar yumrukladım.O gece yalnızdık bu yüzden kimse ona yardım edememişti.Fakat bu sabah bütün arkadaşları peşime düşeceğinden kaçmak için hazırlanıyorum.Kuzeye dayımın yanına gidecektim.Küçük bir kasaba da 2 çocuğuyla yaşıyordu.
ƦƦƦƦƦƦ
Saati tekrar kontrol ettim."03.50" Otobüsüm 20 dakikaya kalkacaktı.Neyse ki otogar bana sadece 6 sokak uzaklıktaydı.Bana gereken tüm eşyalarımı almıştım.Kapıya yöneldim ve tam kulpu çevirecekken gözlerim masanın üzerinde ki fotoğrafa kaydı.Alex ile ilk buluşmamızda çekilmiş bir fotoğraftı.Gözlerim dolmuştu.Fakat gitmem gerekiyordu.Kapıyı sertçe açtım ve aynı şekilde kapattım.Caddeye çıktım ve yürümeye başladım.Tanınmayacak şekilde giyinmiştim.Sokakta tek bir araba sesi bile yoktu.Issız ve sakindi.Hatta biraz fazla sakindi.İçimi tuhaf bir korku kapladı.Karşıdan karşıya geçecektim ki önümden sirenlerini bağırtarak 2 ambulans bir de itfaiye geçti.Şaşırmıştım,olan biteni anlamak için kafamı gittikleri yöne doğru oynattım... Gördüklerim acı vericiydi.Babamın kaldığı ev bu mahallede ki en büyük evdi ve çok uzaktan da görülebiliyordu.Ve...o ev cayır cayır yanıyordu...Hızlı adımlarla o tarafa doğru yürümeye başladım.Hızlı adımlar atıyordum ve babamın ölmemesi için dua ediyordum.Evin önüne geldiğimde yavaşladım.Evden dehşet saçan alevler yükseliyordu.Korkudan elim ayağım birbirine dolanmıştı.İtfaiye erleri yangını söndürmek için çabalıyordu.Bense sadece öylece bakıyordum.5 dakika sonra evden birisini çıkardılar.Yüzünü tam seçemesemde emindim bu benim babamdı.Erlerden biri dünyamın başıma yıkılmasına neden olan o lafı söyledi."Ölü"...
Bavulumu bir kenara attım ve babama doğru koşmaya başladım.Fakat bu hareketime birisi engel olmuştu.Birisi beni belimden çekerek durdurdu.Kurtulmaya çalıştım fakat benden iriydi ve durmamı işaret ediyordu.Ağzımı eliyle kapattı.Yüzü görünmüyordu."Sakin ol.Yoksa senin de sonun ondan farklı olmayacak."biraz da olsun sakinleştim."Burdan hemen gitmelisin.Senin de peşindeler.Güvenli yere gitmelisin."Söylediklerinden hiç bir şey anlamayarak benden daha iri olan ve büyük ihtimalle erkek olan kişiye baktım.Bavulumu yerden kaldırdı ve elime tutuşturdu."Koş!"Bağırarak söylemişti bunu.Bavulu kucakladım ve babamdan özür dileyerek otogara koştum.
Hiçbir şey düşünemiyordum.Ah tanrım... Korkağın tekiyim...Gözlerimden akan yaşlar önümü görmeme engel oluyordu.Neyse ki otogar evimden çok uzak değildi...
Kısa bir koşuştan sonra otogardaydım.Otobus haraket etmek üzereydi.Kapısına yaklaştımve biletimi şoföre gösterdim.Tombul güler yüzlü bir adamdı.Yavaşça uzanıp biletimi aldı.Elleri yumuşacıktı.Benim aksime o çok sakindi.Ellerim aşırı derece de titriyordu.Biletimi okumadan önce gerildi ve tek kaşını kaldırıp bana şaşkınca baktı. "Bir sorun mu var genç hanım?" Ses tonumu düzeltmeye çalışarak cevap verdim."Ha-hayır.Sadece bu yolculuk için heyecanlıyım."kekelemiştim.Uzun bir süre bana baktı.Biletimi tekrar bana uzattı."İyi yolculuklar genç hanım."dedi.Bileti aldım ve koltuğuma ilerledim.Arabanın içi oldukça temiz ve lükstü.Otobuste sadece ben ve bir kaç kişi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzgun
Teen FictionGerçekler her zaman acıdır. İşte klasik bir bilimkurgu kitabı gibi. Okurken sonunu merak edeceginiz,deli gibi sürükleneceğiniz ve son bölümde "Yaaa yeni kitap ne zaman??" Diye soracaginiz fakat çok çok sonra üşengeçliğimi yenip yazarsam eğer ikinci...