3000'lerce kez MERHABALAR AQ Türkiye Cumhuriyetine mensup Cringe savaşlarından gazi olarak çıkan, belki de çoktan ölmüş olan alnı ak, başı dik silah arkadaşlarım benim!
Evet bugün direkt konuya fıştlayacağım çünkü boş yapılmayacak kadar önemli bir konu konuşulacak burada.
Sahaları mahaları terket erken kalk meydanları al et
kafiyeli olsun diye uğraştım tamam mı
Evet, hepimiz biliyoruz ki bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 96. yılıydı.
Türkiye'deki bir kesim insan bunu sırf siyasi nedenlerden ve güttükleri kinden kutlamayı, ağıza almayı bile reddetse de eminim ki içeriğini biliyordur.
Evet, buna daha sonra değineceğim fakat konumuz şimdilik bundan uzak.
Anlatmak istediğim şu; Biz 29 Ekim'i pekâlâ biliyoruz fakat bayramın gerekçelerini biliyor ve cumhuriyet adına dökülen kanlar üzerine verdiğimiz sözleri tutuyor muyuz?
Mesela, kaçımız bugün erken kalkıp coşkuyla bayramı kutladı, dışarıya çıkıp, en azından pencereyi açıp, bu havayı soluyup bu vatanın uğruna dökülen kanları hatırladı ve bundan gurur duydu?
Dürüst olalım. Yaptık mı?
Bunun öncesinde de genel olarak şöyle düşündük diye tahmin ediyorum.
-29 Ekim salıya denk geliyor değil mi?
+ Evet.
- Oh be, tatil!
Düşünmeyenimiz yoktur sanıyorum.
Ya da salı günü tatilinizden ödün verilmesi gereken göreve kim gönüllü olarak katıldı?
Burada değineceğim şeyi anladınız sayıyorum. Burada, bayram ve tatilin farklarını ele almaya çalışıyorum aslında.
Başta değinmemiz gereken konu bu. 29 Ekim, 29 Ekim fakat içeriği ne? Ne için kutluyoruz biz bunu?
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 28 Ekim saat 18.00'da başlar, 29 Ekim saat 24.00'da biter.
Yanlış.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, 28 Ekim saat 18.00'da başlar, 29 Ekim saat 24.00'da biter.
29 Ekimin ruhu, sonsuza kadar sürmeli aslında. Çoğu kişi bunu hafife alabilir fakat alınmaması gerekir.
Hadi kutladık diyelim. Diğer günler ne oluyor peki?
Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir, Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun,
Bir gün sonrasında yapılan şey ne?
"ders ne zaman bitecek ya?"
"Hadi gel TikTok videosu çekelim"
"Bugün dizimin yeni bölümü var dersi sonra yaparım"
"Ben sayısalcıyım sözele gerek yok."
"Ben sözel yapabiliyorum sayısala gerek yok."
"Sanat önemsiz bir şeydir."
"Gay mi? İĞRENÇ."
"Kadınların da hep bu cumhuriyet yüzünden uzadı."
"Hizmet etmiyorsa kadına ne gerek var ya?"
"Ben istediğimi yaparım ama diğerleri beni engellerse hak hukuktan bahsederim."
"Cahillikte sınır tanımam ve her şeyi biliyormuş gibi davranırım"
"Toplumu değiştirmek isteyenleri engeller ve boş yapıyorlarmış gibi hissettiririm"
Bunlar ne biliyor musunuz?
29 Ekim'in ruhunu anlamayan insanların sözleri.
Cumhuriyet bayramıyla bunun ne alakası var diye sorabilirsiniz.
Aslında fazlasıyla alakası var. Çünkü bana göre cumhuriyet bayramı, bilimde, sanatta, çağdaşlıkta, insanlıkta, adalette en iyi olan özgür ruhlu insanların, bu vatan uğruna dökülen kanları hakkını en iyi şekilde vermelerini kutladıkları bir bayramdır.
Peki, sizce bu tanıma göre biz Cumhuriyet Bayramı'nı hakkıyla kutluyor muyuz?
Pek sanmıyorum.
Siyasî açıdan baktığımızda bile, 29 Ekim'de birbirlerinin suratına gülen, -ki artık bu bile yok- hemen 1 gün sonrasında ise birbirlerine "zillet" "lanet", "terörist" diyen siyasetçiler görüyoruz. Bu mudur siyasetin aslı?
Partiye fazlasıyla bağlanıp, objektif açıdan bakmak yerine kör kütük o partiye bağlanan insanlar görüyoruz. Bu mudur düşünce özgürlüğü ve demokrasi?
Laiklik ilkesi diye atıp tutup, dini siyasete oyuncak eden insanlar görüyoruz.
Bu mu Atatürk'ün ilkelerine bağlılık ve saygı?
Saygı mı dedim? Çok özür dilerim... Saygı diye bir şey kalmadığını şu "terörist" suçlamalarından anlamamız gerekliydi aslında.
29 Ekim bu ülkede ne biliyor musunuz?
Cumhuriyetin ve Atatürk ilkelerinin her türlü hakkından yararlanıp Atatürk'e söven insanların, 29 Ekim'de tarihten övünüp diğer gün evde dizi izleyip portakal soyması demek.
29 Ekim, bu ülkede hafta içine gelmesi için edilen dua demek.
29 Ekim, İstiklal Marşı'nın bir tören eşliğinde okunup bitirildiği, daha sonra herkesin her şeyden şikayet edip hiçbir şey yapmadığı sıradan bir gün demek.
"29 Ekim, takvimde sıradan bir gün demek."
29 Ekim bu ülkede ne biliyor musunuz? İnkılap Tarihi veya Tarih derslerinde anlatılan ve oflayarak dinlenilen "alt tarafı savaş canım" dediğimiz bir gün.
Sorun ne sizce?
Bence sorun, Türk milleti için her şeyin bir formalite olması, geçmişe bağlı kalmaları ve aydınlığa giden her yolun üstüne beton dökülmesi olabilir.
Hayır bu arada, Türkiye'de her yerin beton olmasına değinmemiştim aslında. O da bir sorun tabii. Tabii devlet bunu ne kadar dikkate alıyor, muamma.
Umarım derdimi anlatabilmişimdir.
Kitabı okumaya devam ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Benim de ciddi olduğum zamanlar, konular var ve o konulardan biri de bu. İşte yapıcı eleştiri yapacağımdan bahsederken kafamda bunu tasarlıyordum.
Hatalarım varsa affola, okuduğunuz için teşekkürler tekrardan. Seviyorum sizi.
Ayranlarla kalın.
Tekrar bir klasik çıkış yapayım o halde,
MELVEDALAR EFENİM
