The New York Story

8. Bölüm

Melisa'nın Ağzından;

Odamda oturuyorum. Lanet olsun ya !!! Benim Tuana'dan eksiğim ne ?! Ateş ona aşık oldu, Gece ona aşık oldu, bu ne ya !! Ben Tuana'dan herzaman, her konu da iyiydim. Yüzmede, voleybolda, teniste (yetimhanemiz gayet iyiydi. Bize birçok olanak sunmuştu fakat Tuana hiç birine katılmadı. Herzaman sorunluydu. Herkesle kavga eder, kimseyle konuşmazdı. Ben dışında tabii.) ve diğer herşeyde ! Üstelik ondan daha güzelim. Peki ya onlar kimi seviyo ?

TUANA.

Ama görücek o Ateş'ide Gece'yide elinden alıcam o zaman ödeşicez işte.

Ben odamda oturup düşünürken Gaye odaya geldi aha birde bu var tabii. Esrayı yanıma çekmem çok kolay olmuştu saf kızdı, ama Gaye Tuana'ya gerçekten seviyordu onu yanıma almam biraz zor gibi gözüküyordu.

''Melisaaa yemek hazır hadi gel bekliyoruz!'' diyip çabucak gitti bende oflaya oflaya yataktan kalkıp mutfağa yürüdüm. Masada sadece Esra ve Gaye vardı bizim mükemmel(!) kızımız ortada yoktu.

''Tuana nerde?'' dedim umursamazca Gaye otuziki diş sırıtarak,

''Tuana başka yerde yiyicek yemeğinii'' dedi uzatarak arkasından ''Gece ile...''

Biran durdum, çok sinirlenmiştim ama bunu belli etmemem gerekiyordu. Sakin olamam lazım.. Sakin kızım.. Sakin... hiç umursamazmış gibi omuz silkip masaya oturdum ve sessizce yemek yemeye başladım. Gaye ve Esra bir şeylerden konuşup gülüşüyolardı, bense onları dinlemeden Gece ile Tuana'ya ne yapabilirim diye düşünüyodum.

Tabağım bitmişti tam kalkıyodum ki Gaye

''Ayy şu Ateş'te bizimkileri hiç rahat bırakmayacak gibi duruyo baksana, hadi hayırlısı'' dedi. Oha! Tabi ya !! Nasıl daha önce benim aklıma gelmedi ki ?! Evet bunların nerde olduklarını öğrenirsem Ateş'i üstülerine salabilirdim böylece yemekleride ziyan olurdu!! Ayy bende çok üzülmüş şekide kenara çekilip onları izlerdim tabii. Kendi kendime gülerken Gaye 'delimisin lan ne gülüyon öyle' bakışını atınca sustum ve odama geçtim. Daha Ateş ile konuşucaktım.

Odama geçince ilk iş telefona sarılıp, Ateş'i aramak oldu. 5. Çalışda da açmayınca kapatacaktım ki "Ne var ?" Dediğinde derin bir nefes aldım.

"Hiç uzatmadan konuya gireceğim. Ateş, sen Tuana'yı seviyorsun bende Gece'yi."

"Ee ?"

"Diyorum ki, eğer onları ayırırsak, Gece bana Tuana'da sana kalacak."

"Ne kadar da zekisin (!)" Gözlerini devirdiğini hissettim. Ama onu takamayacak kadar karmaşıktı kafam. "Peki bunun için bir planın var mı ?"

"Olmasa arar mıydım ?"

*******

Gece'nin Ağzından;

Eğlenceli bir yemeğin ardından, bu sefer keyifli bir şekilde yürüyorduk. Tuana yanımda konuşurken gülümseyerek onu izliyordum. Dinlediğim izlenimi vermek için o güldüğünde gülüyor, arada da kafamı 'Anlıyorum' dercesine sallıyordum. Ah hadi ama, eğer gerçekten dinlersem beynimin patlayacağına eminim.

Köşe başında gitar çalıp, şarkı söyleyen gençleri görünce Tuana ufak çaplı bir çığlık atıp elimi tutup, o tarafa doğru çekmeye başladı. Bu kız cidden deliydi. Yarım ağız sırıtıp, onu takip ettim. Yanlarına gittiğimiz zaman, sırada ki şarkı olan 'He Is We-All About Us' çalmaya başladılar. Gençleri büyülenmiş gibi seyrederken, arkadan beline sarıldım, çenemi omzuna koydum, beraber şarkının ritmine göre hafif hafif sallanmaya başladık. Ellerini elimin üstüne koydu, yüzünü bana döndünce hafif rüzgarı ile parfüm sıklığını fark ettim. Beğenmemiştim. Onun, kendisine has, tanımlayamadığım kokusunu seviyordum. Yüzümü buluşturunca şaşırmış bir halde bakmaya başladı.