5. Bölüm

66 8 3
                                    

Yatağımda her ne kadar dönüp dursam da bir türlü uykuya dalamamıştım. Kulağımda sürekli Gece'nin, evden gitmeden önce ki sözleri çınlıyordu.

"Evet, o öptüğünde tepki vermedin. Onu ittirmedin. Belli ki hala ona karşı kalbinde birşeyler besliyorsun. Hala onun için bi umut var..."

Ah hadi ama !! Bu imkansız !! Bir daha o hataya düşmeyeceğimi herkes bilir. Şuan ona karşı, Ateş'e karşı içimde nefret duygusunu bile bulundurmazken, nasıl onu sevdiğimi düşünebilir ?

"Fakat unutma, su ateşin sadece işlevini yitirir onu öldürmeye gücü yetmez, fakat ateş suyu öldürür. Onu buharlaştırır."

Peki ya bu ne demekti ? Şimdi fark ediyorum da, Gece cidden bana kırılmıştı. İmalı konuşmasından ve bana davranmasının başka açıklaması olamaz.

*******************

Kim camları açtı ya ?! Dondum burda. Gözlerimi açmaya üşendiğim için el yordamıyla yorganımı bulup üstüme çekecektim ki bir el buna engel oldu.

"Noluyo ya ??"

"Şşş, uyu sen."

"Gece ?" Yatakta doğrulup gerindim. Belki esnemişte olabilirim.

"Benim. Hadi yat sen."

"Peki." Tekrardan yatıp üstüme yorganı çekecektim ki yine engel oldu.

"Bak, ateşin 40 derece ve burada hastanenin yerini bilmediğimiz için hastaneye götüremiyoruz seni. Biz de eski yöntemlere başvurduk. Melissa küveti dolduruyo, soğuk su hazır oluncaya kadar uyu sen." Gözlerimi tekrar kapatıp, titreye titreye uyumayı denedim.

*******************

Belimde ve sırtımda, sıcak ellerin değmesi ile havalanmam bir oldu. Mmmm, kimse çok sıcaktı. Ve ben DONUYORUM !! Kim olduğunu önemsemeden kollarımı boynuna sardım, sokulabildiğim kadar sokuldum. Çok üşüyordum ve tek ısı kaynağım hala kim olduğunu anlayamadığım şahıstı.

Işığın yoğunluğu ile gözlerimi kırpıştırarak açtım.

"Yaaa, beni yatağıma götürün."

"Şşştt, hadi bakalım, hazır mısın ?"

"Neye ?" Birden vücudumu saran soğuk ise çığlık attım. Hem ıslandığım için hemde su buz gibiydi !!! Şu hayatta en nefret ettiğim şey, SU !!! Gaye'nin eli, ağzımı kapayıncaya kadar çığlık atmaya devam ediyordum.

"Şimdi elimi çekicem ve bağır micaksın, tamam mı ?" Başımı olumlu bir şekilde salladım.

"ÇIKARIN BENİ BURDAN HEMEEEEE-" sonlara doğru sesim çığlığa dönüşünce, yendiden ağzımı kapattı. Gaye ise çırpınmamı ve kalkmamı önlemeye çalışıyodu. Ben çırpındıkça üzerimde ki baskı artıyordu. Melissa ile Esra ise, kenardan bizi izliyordu. Çok... soğuktu bakışları, her ikisinin de...

Gece'nin beni kucaklayıp çıkarmasıyla kendime geldim.

"Üzgünüz, cidden çok üzgünüz, ağlayacak kadar üşüdüğünü bilmiyorduk." alnıma küçük bir öpücük kondurdu. Bi dakka, ben ağlıyor muydum ? Şuan onu düşünemicek kadar, üşüyordum. Gece, beni kucağın da odama kadar götürdü. Kapın yanından geçerken, Esra'nın ve Melissa'nın kötü bakışları ile karşılaştım. Açıkçası bir anlam veremedim.

Yeni, sıcak kıyafetler girip hemen yorganın altına girdim. Başımda herne kadar eve gitmesi için ısrar etsemde, hala burada bekliyordu. Arada da ateşimi kontrol ediyordu.

"G-ge-gece..." titremekten doğru düzgün konuşamıyordum bile. Gelip yatağın kenarında diz çöktü. Saçlarımı okşamaya başlayınca, vücuduma sıcak, ısı dalgası yayıldı. Kaç saattir ısınmaya çalışıyorum işe yaramıyo, çocuğun teni tenime değdi, direk ısındım. Yuh ya....

"İyi misin Tuana ?"

"Ü-üşüy-yorum." Yorganı kaldırınca yanıma geleceğini anlayıp, yer açtım. İçine girip arkadan sarıldı. Teninin, tenime değmesi bile içimi ısıtmıştı. Hey, bana neler oluyordu böyle ?

**********************************

Öncelikleeeee, bu bölüm kısa oldu farkındayız. Fakat bölümlerin çok kısa olduğunu fark ettik ve bizde şöyle bir ç.özüm bulduk;

- 3 ve 4. bölümleri,

- 5 ve 6. -bu bölüm yani djkfkf- bölümü birleştirmeye karar verdik.

Bu yüzden bu bölüm kısa oldu fakat, bi sonraki bölümü uzun yapmaya çalışcazz :)))

-Habce

The New York StoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin