Dolmuş durağına geldiğimizde beni silkeler gibi sırtından indirmişti. Kaşlarımı çatıp kollarımı birbirine bağladım.
Dolmuş geldiğinde binmem için işaret etti. Hiç bir yere tutunmadan zar zor içine girdim.
"Tutunsana."
"Eldivenlerimi unutmuşum."
"Ne olacak tutun işte."
"Olmaz."
"Düşmeye çalışıyorsun herhalde."
Ellerimi tedirgin bir şekilde onun ellerinin üzerine koydum. Elini çekip bana baktı.
"Ne yapıyorsun?"
"Eldivenim olmadan tutunamam."
Sabır dilenmek istercesine gözlerini kapattı ve geri açtı.
"İyi tamam hadi."
Gülümseyip ellerimi onun soğuk ellerinin üzerine koydum. İnsanlar garip bir şekilde bize bakarken onları umursamamaya çalışıyordum.
Çaktırmadan yüzüne baktım. Bu kadar yakışıklı biri neden böyle şeyler yapardı ki? Ona baktığımı fark ettiğinde bakışlarımı üzerinden çektim. İç çektiğini duyup tekrar ona baktım. Şoföre dönüp seslendi.
"Müsait bir yerde."
İyi de daha benim evime yaklaşmamıştık bile. Peşinden inip arkasından yürümeye başladım.
"Neden burada indik?"
Bir şey demeden yürümeye başladığında tedirgin hissediyordum. Neden onu takip ettiğimi bilmiyordum. Tekinsiz bir tipti, her şeyi yapıyor olabilirdi. Hani şu sokaklarda korkulan, gece dışarıyı daha tehlikeli hale getiren insanlardan biri olabilirdi.
Tek bildiğim onu takip etmek istediğimdi. Onda beni çeken bir şeyler vardı. Her konuda benim tam tersim olduğu açıktı.
Arkasını dönüp beni süzdü ve gözlerini devirdi. Sonra yürümeye devam edip ara sokaklardan birine girdi.
Beni birden duvara yasladığında neye uğradığımı şaşırmıştım. Dudaklarımdan kısık bir inilti çıkarken korku ve biraz da merakla ona baktım.
"Derdin ne çocuk? Aptal mısın gerçekten? Sana burada istediğimi yapabilirim ve kimse duymaz biliyor musun? Sapık olabilirim, katil olabilirim, uyuşturucu satıyor olabilirim. Cidden gerçek dünya hakkında hiçbir fikrin yok mu?"
Tek yaptığım, o bunları derken öylece suratına bakmaktı. Tamam bir şekilde haklı olabilirdi ama elimde değildi. Sadece onu merak ediyordum ve artık korkmaktan bıkmıştım.
"Ailen hiç mi yabancılardan uzak dur, Bilmediğin yerlere yalnız gitme, insanlara güvenme demedi? Ki asla tekin biri gibi görünmediğime eminim."
"Umurumda değil. Sadece ben, sıkıldım ve sen.. seni merak ediyorum."
"Cidden ergensin."
Bir şey demeden yere baktım. Yine haklıydı. Aslında ergendim ama diğer ergenler gibi değildim ve onlar gibi olmak istiyordum. Ders çalışmaktan farklı şeyler, örnek çocuk olmaktan farklı şeyler. Bu ilk kurallara karşı gelişimdi ve vazgeçmeye niyetim yoktu.
"Seninle gelmek istiyorum."
Şaşkınca baktı ve iç çekip derin bir nefes aldı. Yaklaşıp beni yakından süzdüğünde istemsizce nefesimi tuttum.
"Öyle mi? Nasıl biri olduğumu bile bilmiyorsun. Sana ne yapabileceğimi de."
Nefesi dudaklarıma çarparken yavaşça gözlerimi kapattım. Nefesini boynumda hissettiğimde derin bir nefes aldım.
"Yine de gelmek istiyorum."
Sesim öncekinden daha farklı ve kısık çıkıyordu. Dudaklarını boynuma bastırdığında içim titremişti. Yine de geri adım atmayıp öylece durdum.
Geri çekilip hayretler içerisinde beni süzdü.
"Cidden aptalsın sen.. Bunun başka açıklaması olamaz."
Etkilendiğimi gizlemeye çalışıp yere baktım. Sesi bile fazlasıyla hoşuma gidiyordu.
"İyi, sadece bir günlük başıma bela olmana izin vericem. Zaten kendin gidersin ama normal biri olmadığını varsayarak söylüyorum daha fazla duramazsın."
Hızla kafamı sallayıp gülümsedim. Göz devirip yürümeye başladığında hevesle peşinden yürüdüm.
--
ALLAHIN MANYAĞI SDLKŞFSLKSFDLDSKDS
Ay yazdığım en salak karakter falan mısın acaba?
Neyse özlemişim yazmayı
SİZİ SEVİYORUMM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarın Yokmuş Gibi(Gay)
Short StoryYarın yokmuş gibi yaşıyordu. Ne olursa olsun asla sorumluluk almıyordu.