Gerçek Gün 1

20 2 1
                                    

Seokjin gözlerini araladığında etraf karanlıktı. Yanı başında duran saat 22.07'yi gösteriyordu. Ağzında oluşan değişik tat midesini bulandırırken ayaklanmayı denedi. Başı döndü fakat duvara tutunarak dengede kalabildi. "Açlıktan olsa gerek" diye geçirdi içinden.

Mutfağa geçtiğinde kendine bir sandviç hazırladı. Dolaptaki limonatadan da bir bardak aldı. Masaya geçip sessiz sedasız yedi, bitirdi. Bunları yaparken hiçbir şey hissedemedi. Tıpkı bir robot gibi...

Bulaşıkları kaldırıp tekrar odasına geçtiğinde defterin hala yatağın üzerinde olduğunu gördü. Defteri alıp Rinah'nın adını fısıldadı. Defter tıpkı sabahki gibi havada asılı kaldı. Sayfalarda önce çizimler, sonrasında da renkler belirmeye başladı. Sonra defter yatağın üstüne düştü. Seokjin, sayfaları yavaşça karıştırmayı başladı...

[ 5 saat sonra ]

Son sayfalarda Rinah kendisini Seokjin'le yanyana çizmişti. Biraz sonra bunun beraber çekildikleri ilk resim olduğunu hatırladı. Resme dikkatle baktığında Rinah'nın kameraya değil ona baktığını gördü. Yanakları da pembe pembe boyanmıştı. Bir damla gözyaşı defterin üzerine damladığında Seokjin karşısında yeniden aynı ışık hüzmesinin dolandığını gördü. Bu sefer görüntü yoktu. Ama Rinah'nın sesi kulaklarını doldurdu.

"Selam Seokjin. Evet gideceğimi söylemiştim. Ama sen bu sayfaya bakarken düşündüm ki... aslında gitmek o kadar da önemli değil. Kal dersen kalabilirim, git dersen gidebilirim. Seçim senin. Yarın akşam aynı sayfada tekrar görüşmek üzere..."

Ses kayboldu. Işıklar kayboldu. Yerini yakında güneşe bırakacak olan ay, son kalan ışığını Seokjin'in üzerine doğrulttu. Gündüze koşan saatlere fısıldadı Seokjin

"Lütfen gitme Rinah.

Gitme..."

| 𝐼'𝑚 𝑆𝑜 𝐵𝑜𝑟𝑒𝑑 | °𝑓𝑎𝑛𝑓𝑖𝑐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin