Birinci Bölüm

20 6 0
                                    

Multimedya : Çiler YILDIZ

Çiler YILDIZ'dan
Rüyamın içine eden alarma söverek zar zor açtım gözlerimi. Yurtda bir hafta durmama rağmen hâlâ alışamamıştım ben bu erken kalkmalara. Okul neden sabahın köründe? Biri bana bunu açıklasın ilk. Neyse ki yurtda odada tek kaldığımdan dolayı oda arkadaşı sorunu yaşamıyordum.

Elimi yana atıp alarmı kapadım. Hiç istemesemde kalkıp banyoya gittim. Daha yeni başladığım okuluma gitmek için hazırlanmaya başladım. Tabi ilk yüzümü yıkadım canım. Dolabın karşısına geçip bir göz gezdirdim. Hiçbir şey yoktu. Daha doğrusu çok şey vardı da benim giydiğim yoktu. Dudağımı büzüp elimi çeneme koydum. Okul serbest olduğu için gayet rahattım. Bu yüzden her gün ne giyceğimi düşünüyordum bir de. Aman ne hoş(!).

Aklıma gelen şey ile pis pis sırıtırken yavaşça yatağımın altına sakladığım sweatshirt ü çıkardım. Evet doğru duydunuz. Yatağımın altına sakladım. Çünkü Lorin'den gizlice almıştım ben bunu. Pardon gizlice çökmüştüm. Napıyım yakalanayım mı yani? Ama bugün illa ki görücek. Başa gelen çekilir. Yürü be Çiler!

Omuzlarından tutup havaya kaldırdım sweatshirt ü. Siyah, üstünde İngilizce kelime freedom yazıyordu. Güzel bir sweatshirttü. Ama neden siyah? Gerçi bunu Yaprak ile almışlardı. Kesin o seçmiştir. Yaprak genellikle siyah giyer çünkü. Her ne haltsa boşverin. Momjeans pantolonumu alıp kemerimle birlikte üstüme geçirdim. Sweatshirtü de giydikten sonra spor ayakkabılarımı giyip dün akşam hazırladığım çantamı omzuma attım. Odamın anahtarını alıp kapıyı açtım.
(Ceza- Medcezir şarkısını dinleyebilirsiniz. Yani ben yazarken onu dinledim. Multi de var.)

Dışarı çıkıp kapıyı kilitledim. Anahtarı çantama atıp kulaklığımı çıkardım. Şarkı açıp yurttan çıktığımda kalabalık sokakla yine karşılaştım. Hafif rüzgar saçlarımı yalayıp yüzüme ulaşıyordu. Dilimle dudağımı ıslatıp sokağa bakmayı kesip gökyüzünden bana gülümseyen güneşe baktım. Daha fazla bakmayı kestim. Sağ tarafa dönüp yürümeye devam ettim. İşine ya da okuluna yetişmeye çalışan insanlar, birbirine çarpanlar, metro altına gidenler...herkesin bir işi var bu hayatta. Her ne kadar kızlar bana işsiz dese de benimde bir işim vardı yani. Mesela OKUL! Ayağımda spor ayakkabı olmasına rağmen çıkan sesler ruhumu rahatlatıyordu. Yolda yürürken genellikle hayal kurmama rağmen hiçbirini gerçekleştireme-diğim doğru. Bugün kuramadım ama. Aklımdan geçenler buna engel... Sabah saatlerinde neden bu kadar kalabalık bu sokak. Sokağın sonuna geldiğim de bu sefer sol tarafa dönerek diğer sokağa geçtim.

Sokak boyu yavaş ve ağır adımlarla ilerledim. Neden bilmiyorum ama seviyorum böyle yürümeyi. Sonunda okula geldiğimde durup bir süre baktım. Her zamanki gibi sınıfta herkes olacaktı. Özellikle Yaprak ve Lorin... Yaprak ve Lorin olacaktı zaten. Hayatımın her anında vardı onlar. Sırf onlar için ailemi ikna edip yurda yerleştim. İkiside en yakın arkadaşım benim. Ailemden daha çok yanımda oldular. Bir ara küsmüştük. Tabi orada ben yoktum. Yaprak ve Lorin küsmüştü. Aslında küslükde değil Yaprak sadece Lorin'e kırılmıştı. Tabi bu ilk yakın arkadaş olduğumuzda olmuştu. Daha sonra Yaprak ve Lorin'in arası açılmıştı. Ben de Yaprak'ın yanında olduğum için benimde aram açılmıştı. Öyle bişey işte.

Okula girdiğimde direk sınıfa çıktım. Bizimkiler her zamanki gibi burdaydı. Çantamı sıraya koyup öğretmenler masasında oturan Yaprak ve Lorin'in yanına gittim. "Sizede günaydın kızlar." dedim sandalyeye otururken. Yaprak kahkaha atıp Lorin'i işaret ederek "Kan-kanka..." dedi zorla. Gülmekten konuşamıyordu ki. Lorin eline vurup hafif kıkırdadığında nedenini bilmesem de bende güldüm. "Noluyo be?" dediğimde Lorin bana bakıp güldü.

Kod Adı : BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin